On yaşında izlenimci teknikleri öğrenmiştir. Madrid Kraliyet Akademisine girmiş, uyumsuz davranışları nedeniyle birkaç defa akademiden kovulmuştur. Daha sonraki hayatını belirleyecek dönüm noktası olan sürrealizm ile tanışmıştır. Freud tarafından geliştirilen psikanalizden derinden etkilenen Dali tüm hayatı boyunca bağlı kalacağı eleştirel paranoya anlayışını geliştirerek gerçeküstücülüğe önemli katkılarda bulunmuştur.Dali, 1934te Belleğin Israrı - Yumuşak Saatler resmi ünlü Modern Sanatlar Müzesinin yolunu tuttuğunda tam beş yıldır Parisli gerçeküstücüler grubunun içerisinde yer almıştır. Yumuşak Saatler alamet-i farikalarından biri haline geldi, bu imajı başka resimlerinde, grafiklerinde ve tiyatrolar için tasarladığı sahne düzenlemelerinde tekrarlamıştır. Dalinin resimleri, her türlü mantığın ve rasyonel düşüncenin ötesinde, açıklanması imkânsız imajlarla ve şifrelerle dolu düşsel vizyonların gün ışığına çıkarılmış hallerine benzer. Bir deliyle benim aramdaki tek fark, benim deli olmayışımdır diyen Dali, kendisini resim yapan bir rüya fotoğrafçısı olarak tanımlamıştır.Dali monografisinde sadece sıradışı bir kişiliği tanımak değil aynı zamanda resim sanatını alt üst eden bir dahi ile karşılaşmanın büyüsü de mevcuttur.
On yaşında izlenimci teknikleri öğrenmiştir. Madrid Kraliyet Akademisine girmiş, uyumsuz davranışları nedeniyle birkaç defa akademiden kovulmuştur. Daha sonraki hayatını belirleyecek dönüm noktası olan sürrealizm ile tanışmıştır. Freud tarafından geliştirilen psikanalizden derinden etkilenen Dali tüm hayatı boyunca bağlı kalacağı eleştirel paranoya anlayışını geliştirerek gerçeküstücülüğe önemli katkılarda bulunmuştur.Dali, 1934te Belleğin Israrı - Yumuşak Saatler resmi ünlü Modern Sanatlar Müzesinin yolunu tuttuğunda tam beş yıldır Parisli gerçeküstücüler grubunun içerisinde yer almıştır. Yumuşak Saatler alamet-i farikalarından biri haline geldi, bu imajı başka resimlerinde, grafiklerinde ve tiyatrolar için tasarladığı sahne düzenlemelerinde tekrarlamıştır. Dalinin resimleri, her türlü mantığın ve rasyonel düşüncenin ötesinde, açıklanması imkânsız imajlarla ve şifrelerle dolu düşsel vizyonların gün ışığına çıkarılmış hallerine benzer. Bir deliyle benim aramdaki tek fark, benim deli olmayışımdır diyen Dali, kendisini resim yapan bir rüya fotoğrafçısı olarak tanımlamıştır.Dali monografisinde sadece sıradışı bir kişiliği tanımak değil aynı zamanda resim sanatını alt üst eden bir dahi ile karşılaşmanın büyüsü de mevcuttur.