Lenoir bu derlemede sanattan çok, anlaşılmazlığı ve çok yönlülüğü içinde yapıtı sorguluyor. Sanat yapıtına özgü belirsizlikleri irdelemek ya da aşmak üzere daha önce verilmiş yanıtları ayrıntılarıyla incelerken, yazarlar ve felsefecilere sürekli göndermeler yapıyor. Bu, araştırmasını kuramsal ve pedagojik açıdan da zenginleştiriyor. Platondan Merleau-Pontyye, klasiklerden romantizme, Balzactan modernlere yapıtın estetik ve yargıyla ilişkisi, yaratıcılık ve deha, oyun, öykünme ve yaratım gibi kavramlar alıntılarla irdeleniyor. Konunun uzamanları ve meraklılar için... TADIMLIKGirişSanat ve YapıtSanat yapıtları bize hem aşina, hem yabancıdır. Aşinadır, çünkü onlara her yerde rastlarız. Biçim olarak roman ya da film olsun, röprodüksiyon ya da anıt, bunların dışında da yaratıcısının yeteneği sayesinde sanat yapıtı katına yükselmiş, her gün kullandığımız eşyalardan biri olsun, bütün bunlar farklı adlarla bizim günlük yaşamımızın birer parçasıdır. Öte yandan hepimiz, okul dönemi içinde kalmış da olsa, bir sanatın uygulamasıyla, fotoğrafı ve videoyu bir yana bırakacak olsak, örneğin desen, resim, müzik ya da güzel yazıyla ilgilenmişizdir. Bu çifte aşinalığa karşılık bir sanat yapıtının ne olduğunu bilmemeyi yine de sürdürürüz. Gerçekten de bir şeyin güzel canlandırılmış biçimleri ile (Kant), bunların bitmiş ve özerk, içine beceri ve esin katılarak üretilmiş biçimleriyle, çağdaş sanatın büyük bir bölümüyle gerçekleştirmeye çalıştığı açık yapıtlar arasında ortak olan nedir? Rembrandtın, Picassonun, Duchampın ya da Lichtensteinın yapıtlarını son iki sanatçının sanat yapıtı kavramını bile yok etmeye çalıştıklarını düşünecek olursak aynı kavram temelinde anlayabilir miyiz? Duchampın ready-madelerinde sanat zevkini uyuşturma, her türlü estetik tat almayı dışlama peşinde koştuğunu, Lichtensteinın kimsenin alıp duvarına asmayı düşünemeyeceği kadar iğrenç bir resim yapmayı seçtiğini (Bkz. E. Lucy-Smith, LArt aujourdhui [Bugünün Sanatı], Fr. çev., J. Cyrot, Booking International, 1996, s. 205) bildiğimiz halde bunu yapabilir miyiz? Ayrıca, sanat yapıtı hakkındaki düşüncemizi sorgulamamıza yol açan yalnızca, uç noktada yer alan bu bildiriler de değil. Sanat akımlarının ve okullarının çoğalması, bunların ortaya çıkma ve unutulup gitme sıklığının giderek artması da aklımızın karışmasına katkıda bulunuyor, öyle ki modern sanat yapıtları, kendilerini bunları kavrama araçlarından yoksun gören izleyicilerde çoğu zaman ilgisizlik ve rahatsızlık uyandırıyor.
Lenoir bu derlemede sanattan çok, anlaşılmazlığı ve çok yönlülüğü içinde yapıtı sorguluyor. Sanat yapıtına özgü belirsizlikleri irdelemek ya da aşmak üzere daha önce verilmiş yanıtları ayrıntılarıyla incelerken, yazarlar ve felsefecilere sürekli göndermeler yapıyor. Bu, araştırmasını kuramsal ve pedagojik açıdan da zenginleştiriyor. Platondan Merleau-Pontyye, klasiklerden romantizme, Balzactan modernlere yapıtın estetik ve yargıyla ilişkisi, yaratıcılık ve deha, oyun, öykünme ve yaratım gibi kavramlar alıntılarla irdeleniyor. Konunun uzamanları ve meraklılar için... TADIMLIKGirişSanat ve YapıtSanat yapıtları bize hem aşina, hem yabancıdır. Aşinadır, çünkü onlara her yerde rastlarız. Biçim olarak roman ya da film olsun, röprodüksiyon ya da anıt, bunların dışında da yaratıcısının yeteneği sayesinde sanat yapıtı katına yükselmiş, her gün kullandığımız eşyalardan biri olsun, bütün bunlar farklı adlarla bizim günlük yaşamımızın birer parçasıdır. Öte yandan hepimiz, okul dönemi içinde kalmış da olsa, bir sanatın uygulamasıyla, fotoğrafı ve videoyu bir yana bırakacak olsak, örneğin desen, resim, müzik ya da güzel yazıyla ilgilenmişizdir. Bu çifte aşinalığa karşılık bir sanat yapıtının ne olduğunu bilmemeyi yine de sürdürürüz. Gerçekten de bir şeyin güzel canlandırılmış biçimleri ile (Kant), bunların bitmiş ve özerk, içine beceri ve esin katılarak üretilmiş biçimleriyle, çağdaş sanatın büyük bir bölümüyle gerçekleştirmeye çalıştığı açık yapıtlar arasında ortak olan nedir? Rembran... tümünü göster