Şarabın şiiri esrarın şiiri C. Baudelaire Baudelaire, Rimbaudun vurgusuyla "şairlerin tanrısı", kendisini "toprağa doğru çeken zamanın korkunç ağırlığı"ndan kurtarmak için şiirle sarhoş oluyordu. Ona göre, dünya sıkıntılı bir yer. Bu yüzden, dostlarına sarhoşluğu öğütlüyordu. Ne ile olursa olsun; "şarapla, şiirle ya da erdemle." Kentler, doğa, insan gibi bir çok meseleyi yeniden tasarlayıp, kendisinden sonraki yüzyıllara taşıyan Baudelaire, şarap ve esrarı da birer şiire çevirmiş. Buğulu ve dumanlı ifadelerle. Ancak, ilkine daha ılımlı yaklaşırken, ikincisi için kötücül kelimeleri uygun görmüş, onu yalnızlaştırıcı bir büyüye benzetmiş.
Şarabın şiiri esrarın şiiri C. Baudelaire Baudelaire, Rimbaudun vurgusuyla "şairlerin tanrısı", kendisini "toprağa doğru çeken zamanın korkunç ağırlığı"ndan kurtarmak için şiirle sarhoş oluyordu. Ona göre, dünya sıkıntılı bir yer. Bu yüzden, dostlarına sarhoşluğu öğütlüyordu. Ne ile olursa olsun; "şarapla, şiirle ya da erdemle." Kentler, doğa, insan gibi bir çok meseleyi yeniden tasarlayıp, kendisinden sonraki yüzyıllara taşıyan Baudelaire, şarap ve esrarı da birer şiire çevirmiş. Buğulu ve dumanlı ifadelerle. Ancak, ilkine daha ılımlı yaklaşırken, ikincisi için kötücül kelimeleri uygun görmüş, onu yalnızlaştırıcı bir büyüye benzetmiş.
“Tanrı sevdiği kullarını faydasız kitaplardan korusun. Lavater’in küçük bir kitabının ilk özdeyişidir bu. Kendisi insanlığı gerek eski gerekse modern dünyanın bütün devlet adamlarından daha çok sevmiş bir filozoftu.”
(Charles Baudelaire, Şarabın Şiiri-Esrarın Şiiri)
“Siz ey şarabın derin neşeleri, kim tanımaz sizleri? Kimlerin teskin edilecek bir pişmanlığı, anımsanacak bir anısı, dindirilecek bir acısı, kurulacak hayalleri varsa, onların hepsi gelip sana, asma liflerinde saklanmış olan o gizemli Tanrı’ya
sığınır. İnsanın içindeki güneşin ışığıyla aydınlanan, şarabın o büyük gösterileri ne görkemlidir! İnsanın ondan devşirdiği o ikinci gençlik nasıl da hakiki ve ateşlidir! Fakat insanı şimşek gibi çarpan zevkleri ve halsiz bırakan cazibesi de aynı ölçüde
korkunçtur. Lakin ey hâkimler, yasa koyucular, dünyanın efendileri, mutluluğun yumuşattığı, erdem ve sağlığa kolayca kavuşma talihine sahip olan sizler, vicdanınıza ve aklınıza danışarak söyleyiniz, dehasını içkiden alan bir adamı kınayacak o amansız ruh gücü aranızda hanginizde var?”
(Charles Baudelaire, Şarabın Şiiri-Esrarın Şiiri)
"Yeryüzünde hiçbir zaman acılarını uykusunda yeterince dindiremeyen, adı sanı bilinmeyen sayısız insan vardır. Şarap onlar için şarkılar ve şiirler yazar."
(Charles Baudelaire, Şarabın Şiiri-Esrarın Şiiri)
"Pek bilinmeyen eski bir yazar şöyle demiş: “İçen adamın neşesine hiçbir şey denk olamaz, içilen şarabın verdiği neşe dışında.” Aslında şarap insanoğlunun hayatında deruni bir rol oynar, üstelik öylesine derunidir ki kimi aklı başında insanların panteist düşüncelere kapılarak şaraba bir tür kişilik atfetmelerine doğrusu hiç şaşırmam. Şarap ve insan sürekli dövüşüp sürekli barışan iki güreşçiyi andırıyor bana. Yenilen her seferinde yeneni kucaklıyor."
(Charles Baudelaire, Şarabın Şiiri-Esrarın Şiiri)
“Şarap fiziksel bir yardımdır, esrar bir intihar silahı. Şarap
insanı iyi huylu ve girişken yapar, esrarsa yalnızlaştırır. Deyim yerindeyse biri çalışkandır, diğeriyse özünde tembel.”
(Charles Baudelaire, Şarabın Şiiri-Esrarın Şiiri)
“Akıllı ve zengin ruhlu bir insanın şiirsel mutluluğa erişmek için yapay yollara başvurmasını hiç anlamıyorum; çünkü coşku ve irade gücü, doğaüstü bir varoluşa yükselmek için yeterlidir zaten. Büyük şairler, filozoflar ve yalvaçlar, saf ve özgür iradelerini kullanarak, hem sebep hem sonuç, hem özne hem nesne, hem hipnozu hem uyurgezer oldukları bir hale ulaşan insanlardır.”
(Charles Baudelaire, Şarabın Şiiri-Esrarın Şiiri)
"İnsanın iç gözü her şeyi dönüştürür ve her şeye sahiden cezbedici görünebilmesi için, kendisinde bulunmayan, tamamlayıcı bir güzellik katar."
(Charles Baudelaire, Şarabın Şiiri-Esrarın Şiiri)
Ciltsiz, 112 sayfa
2012 tarihinde, Dedalus tarafından yayınlandı