Avrupa dünyanın en küçük kıtasıdır. Kıta bile değildir doğrusu Asyaya bağlı bir kara parçasıdır yalnızca. Avrupanın tamamı (Rusya ve Türkiyeyi dışarıda bırakırsak) topu topu beş buçuk milyon kilometrekareden oluşur: Brezilyanın yüzölçümünün üçte ikisi bile değildir bu, Çin ve Amerika Birleşik Devletlerinin yarısından biraz fazla. On yedi milyon kilometrekareye yayılan Rusyadır onu küçülten. Öte yandan içsel farklılıkların ve karşıtlıkların bolluğu bakımından Avrupanın eşi benzeri yoktur. Son rakamlara göre kırk altı ülkeyi barındırmaktadır. Bunların çoğu kendi dillerini konuşan ulus ve devletlerdir; azımsanmayacak kadarı devleti olmayan başka uluslarla dillerini de içine alır; hepsinin kendine özgü ve birbirleriyle örtüşen tarihleri, politikaları, kültürleri ve anıları vardır. (...)Bu kitap İkinci Dünya Savaşından bu yana Avrupanın öyküsünü anlatır, bu nedenle 1945 yılından başlar: Stunde nul der Almanlar, sıfır saati. Ama yirminci yüzyıldaki her şey gibi bu öykü de Avrupa kıtasının yıkıma doğru sürüklendiği 1914 yılında başlayan otuz yıllık savaş döneminin gölgesinde kalmaktadır. (...)Tolstoyun tarihe bakışını anlatırken Isaiah Berlin akılcı tümevarımın iki türünü birbirinden ayrı tutarak Yunan şair Arkhilokhusun ünlü dizesini aktarmıştı: Tilki pek çok şey bilir ama kirpinin bildiği tek bir büyük şeydir. Berlinin sözleriyle bu kitap kirpi olmamaya önem veriyor. Bu sayfalarda ortaya koyacağım çağdaş Avrupa tarihi üzerine büyük bir kuramım yok; açıklamalarım diğerlerinin üstüne çıkan bir tema içermiyor; her şeyi kapsayan bir tek öyküm yok anlatacak. Ancak bu, İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa tarihinin herhangi bir temadan yoksun olduğu anlamına gelmiyor. Tam tersine, birden çok teması var. Tilki gibi Avrupa da pek çok şey biliyor.
Avrupa dünyanın en küçük kıtasıdır. Kıta bile değildir doğrusu Asyaya bağlı bir kara parçasıdır yalnızca. Avrupanın tamamı (Rusya ve Türkiyeyi dışarıda bırakırsak) topu topu beş buçuk milyon kilometrekareden oluşur: Brezilyanın yüzölçümünün üçte ikisi bile değildir bu, Çin ve Amerika Birleşik Devletlerinin yarısından biraz fazla. On yedi milyon kilometrekareye yayılan Rusyadır onu küçülten. Öte yandan içsel farklılıkların ve karşıtlıkların bolluğu bakımından Avrupanın eşi benzeri yoktur. Son rakamlara göre kırk altı ülkeyi barındırmaktadır. Bunların çoğu kendi dillerini konuşan ulus ve devletlerdir; azımsanmayacak kadarı devleti olmayan başka uluslarla dillerini de içine alır; hepsinin kendine özgü ve birbirleriyle örtüşen tarihleri, politikaları, kültürleri ve anıları vardır. (...)Bu kitap İkinci Dünya Savaşından bu yana Avrupanın öyküsünü anlatır, bu nedenle 1945 yılından başlar: Stunde nul der Almanlar, sıfır saati. Ama yirminci yüzyıldaki her şey gibi bu öykü de Avrupa kıtasının yıkıma doğru sürüklendiği 1914 yılında başlayan otuz yıllık savaş döneminin gölgesinde kalmaktadır. (...)Tolstoyun tarihe bakışını anlatırken Isaiah Berlin akılcı tümevarımın iki türünü birbirinden ayrı tutarak Yunan şair Arkhilokhusun ünlü dizesini aktarmıştı: Tilki pek çok şey bilir ama kirpinin bildiği tek bir büyük şeydir. Berlinin sözleriyle bu kitap kirpi olmamaya önem veriyor. Bu sayfalarda ortaya koyacağım çağdaş Avrupa tarihi üzerine büyük bir kuramım yok; açıklamalarım diğerlerinin üst... tümünü göster
Karton Cilt, 1, 1032 sayfa
Nisan2009 tarihinde, Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlandı