Kitap açıklaması henüz eklenmemiş.
Fransızların tarihçilere göre değişik sebeplerden ötürü Moskova'dan çekilmesiyle başlayan bu sonuncu cilt zamanına göre oldukça cüretkar bir tarih bilimi irdelemesiyle sona eriyor. Seri boyunca ilk kez zaman atlamalarıyla Napolyon'un düşüşüne kadar ilerleyen roman, karakterlerinin de son hallerine bir bakış atarak okuyucuya bir nevi veda şansı veriyor. 3. ciltteki savaş atmosferinin etkileyiciliği gibi bu ciltte de galip ve mağlup tarafların yer değiştirmesiyle ortaya çıkan savaş sonrası psikolojisi -özellikle de askerler üzerindeki- müthiş etkileyici.
Bütüne bakıldığında ise sanki 2000 küsur sayfa okumamışım gibi hissettiriyor. Bazen bir olaya verilen örnek bile en ince ayrıntısına kadar aktarıldığı halde oldukça sade bir yazım dili kullanılmış olması kitabı biçim olarak ağırlaştırmaktan kurtarmış, su gibi akıp gidiyor adeta. İçerik olarak ise taş gibi kaya gibi bir eser. Bugün sahip olduğumuz çeşitlilikten ötürü bazen bu çeşitliliğe sahip olmamızı sağlayan o ilk çıkışları başlatan bazı klasikleri beğenmeme züppeliğini gösterdiğim hatta zaman zaman bu niye klasik olmuş ki demişliğim bile vardır. Savaş ve Barış'tan sonra ise bu fikrim azalacağına arttı. Zira bu kitap, kelimenin tam hakkıyla gerçek bir klasik.
530 sayfa