Seçimlerde Solun İki Taktiği

Krizi bir türlü aşamayan Türkiye burjuvazisi, sözde seçimlerle bir hayli çürük vitrinini değiştirmeyi umuyor. Kitlelerin hoşnutsuzluklarının arttığı, politikleştiği, fakat bu engin potansiyeli enerjiye çevirebilecek öznelerin bir türlü işbaşı yapamadığı ve sosyal muhalefeti devrimcileştirerek yönetip yönlendiremediği bir süreçte yapılan seçimler herşeyin yerine de konulmayacaktır. Seçim, ezenle-ezilenin, sömürenle-sömürülenin arasında yapılacaksa seçimdir. 18 Nisan 1999da yapılacağı tartışmalı seçimlerde, sosyal muhalefetin her kesimi, ideolojik-teorik-örgütsel konumuna göre birer taraftırlar. Bu seçimler, sağlı sollu burjuva partilerini olduğu gibi, işçi sınıfı ve emekçileri de yakından ilgilendiriyor. Bu seçim hesaplaşmasında, sosyalizmin bağımsız ve onurlu sesini yükseltecek, işçi sınıfı ve emekçilerin çıkarlarını gündemleştirecek, burjuvazinin bütün oyunlarını bozabilecek, sürecin yakıcı sorunlarının dışına kaymış bir solu uyarıp kendine getirebilecek birleşik, güçlü ve donanımlı bir KPnin güvencesinden yoksunuz. Sahte ve suni gündemlerle kitlelerin oyalanmak istendiği bir ortamda, Devrimci ve Marksist Sol Kadroların sorumlulukları daha fazla öne çıkıyor. Elimizdeki kitapçık, bazı yönleriyle seçimler konusunu irdelemektedir. Bu çerçevede, Araştırmacı-Yazar - Gazeteci Orhan Gökdemir kendi görüşlerini, Araştırmacı-Yazar ve Sorun Yayınları Kolektifi Yönetmeni Sırrı Öztürk de Kolektifimizin görüşlerini kaleme almıştır.

Krizi bir türlü aşamayan Türkiye burjuvazisi, sözde seçimlerle bir hayli çürük vitrinini değiştirmeyi umuyor. Kitlelerin hoşnutsuzluklarının arttığı, politikleştiği, fakat bu engin potansiyeli enerjiye çevirebilecek öznelerin bir türlü işbaşı yapamadığı ve sosyal muhalefeti devrimcileştirerek yönetip yönlendiremediği bir süreçte yapılan seçimler herşeyin yerine de konulmayacaktır. Seçim, ezenle-ezilenin, sömürenle-sömürülenin arasında yapılacaksa seçimdir. 18 Nisan 1999da yapılacağı tartışmalı seçimlerde, sosyal muhalefetin her kesimi, ideolojik-teorik-örgütsel konumuna göre birer taraftırlar. Bu seçimler, sağlı sollu burjuva partilerini olduğu gibi, işçi sınıfı ve emekçileri de yakından ilgilendiriyor. Bu seçim hesaplaşmasında, sosyalizmin bağımsız ve onurlu sesini yükseltecek, işçi sınıfı ve emekçilerin çıkarlarını gündemleştirecek, burjuvazinin bütün oyunlarını bozabilecek, sürecin yakıcı sorunlarının dışına kaymış bir solu uyarıp kendine getirebilecek birleşik, güçlü ve donanımlı bir KPnin güvencesinden yoksunuz. Sahte ve suni gündemlerle kitlelerin oyalanmak istendiği bir ortamda, Devrimci ve Marksist Sol Kadroların sorumlulukları daha fazla öne çıkıyor. Elimizdeki kitapçık, bazı yönleriyle seçimler konusunu irdelemektedir. Bu çerçevede, Araştırmacı-Yazar - Gazeteci Orhan Gökdemir kendi görüşlerini, Araştırmacı-Yazar ve Sorun Yayınları Kolektifi Yönetmeni Sırrı Öztürk de Kolektifimizin görüşlerini kaleme almıştır.