Émile Zola’nın kısa ama dopdolu uzunöyküsü Sel, gerçek bir olaya dayanmaktadır. 1875 Haziran’ında sağanak yağmurlardan sonra Garonne Nehri taşmış ve bir kasabada sel baskını sonucu yüzlerce kişi hayatını kaybetmiştir. Sel’in odağında ailesiyle birlikte yaşayan ve köyün en zengin çiftçisi olan Büyükbaba Louis Rouben’in başından geçenler yer alır. Zola’nın, kendi başından geçmişçesine detaylı ve sözünü sakınmadan anlattığı Sel, trajik bir öykü olmasının yanında, Zola’nın edebi yeteneğinin de bir sınırı olmadığının da kanıtıdır.
Émile Zola’nın kısa ama dopdolu uzunöyküsü Sel, gerçek bir olaya dayanmaktadır. 1875 Haziran’ında sağanak yağmurlardan sonra Garonne Nehri taşmış ve bir kasabada sel baskını sonucu yüzlerce kişi hayatını kaybetmiştir. Sel’in odağında ailesiyle birlikte yaşayan ve köyün en zengin çiftçisi olan Büyükbaba Louis Rouben’in başından geçenler yer alır. Zola’nın, kendi başından geçmişçesine detaylı ve sözünü sakınmadan anlattığı Sel, trajik bir öykü olmasının yanında, Zola’nın edebi yeteneğinin de bir sınırı olmadığının da kanıtıdır.
İlk defa Emile Zola'yı deneyimleme fırsatım oldu. Yazar, kalemiyle bir simülasyon oluşturuyor sanki ve sizi de içine ekliyor.
Suların sesini, binaya çarpmasını resmen yaşadım. Pencereden dışarı bakıp herhangi bir sel felaketinin olmadığına kendimi ikna etmeye çalıştım desem acaba biraz abartmış mı olurum?
Güzel kitaptı, acıklıydı.
60 sayfa
22Ekim2015 tarihinde, Fabula tarafından yayınlandı