Hülya, üç-dört yaşlarından beri bir hayalin peşinden koşmaktadır. Tam hatırlayamadığı ama zihninden de bir türlü atamadığı bir hayalin... İlkokul yıllarında bu hayal, tesadüfen resmini gördüğü küçük besleme Havva\yla ete kemiğe bürünüverir. Hülya, Havvanın ardından çıktığı upuzun yolculukta kendisiyle yüzleşir; kahkahaların, şarkıların, süslü anlatıların arkasında kıvrılmış yatan bir aile sırrına ulaşır. Ne var ki bilincine vardığı şey, görmek ve duymak istemeyeceği kadar can yakıcıdır.Bu ilk kitabında Ayşe Özmen, Hülyanın öyküsünün peşinden, mutlu aile yuvalarının duvarları arkasına götürüyor okuru. Aile içi cinsel şiddetin nasıl gizlendiğini, sokakta değil evlerinde; yabancılar tarafından değil yakınları tarafından tacize uğrayan küçük çocukların nasıl olup da başlarına gelenleri anlatamadıklarını, duydukları utanç ve suçluluk duygusunun bu olayların açığa çıkmasını nasıl engellediğini, yaşadıkları şeyle yüzleşmenin zorluğunu gözler önüne seriyor.
Hülya, üç-dört yaşlarından beri bir hayalin peşinden koşmaktadır. Tam hatırlayamadığı ama zihninden de bir türlü atamadığı bir hayalin... İlkokul yıllarında bu hayal, tesadüfen resmini gördüğü küçük besleme Havva\yla ete kemiğe bürünüverir. Hülya, Havvanın ardından çıktığı upuzun yolculukta kendisiyle yüzleşir; kahkahaların, şarkıların, süslü anlatıların arkasında kıvrılmış yatan bir aile sırrına ulaşır. Ne var ki bilincine vardığı şey, görmek ve duymak istemeyeceği kadar can yakıcıdır.Bu ilk kitabında Ayşe Özmen, Hülyanın öyküsünün peşinden, mutlu aile yuvalarının duvarları arkasına götürüyor okuru. Aile içi cinsel şiddetin nasıl gizlendiğini, sokakta değil evlerinde; yabancılar tarafından değil yakınları tarafından tacize uğrayan küçük çocukların nasıl olup da başlarına gelenleri anlatamadıklarını, duydukları utanç ve suçluluk duygusunun bu olayların açığa çıkmasını nasıl engellediğini, yaşadıkları şeyle yüzleşmenin zorluğunu gözler önüne seriyor.
135 sayfa