BİR SONLA HAYAT BULAN
TUTKULU BİR AŞKIN HİKÂYESİ
New York Times bestseller yazarlarından Susan Wiggs, klasik Tudor Gülü üçlemesinin ikinci kitabı olan Sen Olmadan Aslada Elizabeth döneminin tehlikeli saray hayatının bir portresini çiziyor.
Kaba saba fakat son derece yakışıklı olan Oliver de Lacey, her zaman şehvet içerisinde bir yaşantı sürer; şarap, silahlar ve kadınlar onun vazgeçilmezidir. Ölümle burun buruna geldiği ipten, gizli bir cemiyet tarafından kurtarılmasına rağmen o hovarda hayatından asla ödün vermez.
Bu karmaşa içerisinde Oliver de Laceyyle yolu kesişen Larkın tek arzusu ise, Kraliçenin başlattığı idamları Protestan isyancılarla beraber gizlice çalışarak önlemektir. O, hayatında bundan başka bir heyecana ihtiyaç duymamaktadır; ta ki Oliver de Lacey cellâdın karşısına çıkıp Larkın hayatına girene kadar
Oliver ile Larkın kaderleri, Kraliyetin uyguladığı mezalimlere karşı direnerek birbirlerine kenetlendikçe, uğrunda yaşamaya ve ölmeye değecek bir aşkın esiri olurlar.
Fırtınalı, ateşli ve etkileyici bir hikâye!
Literary Times
Wiggs mükemmel bir kalp gözlemcisidir. Kitaplarının hemen her sayfasında anlatmak istediği duyguyu yakalamak mümkün.
Salem Statesman
Zaman zaman insanın içini acıtan, duygusal ve mükemmel bir romans.
Luanne Rice
BİR SONLA HAYAT BULAN
TUTKULU BİR AŞKIN HİKÂYESİ
New York Times bestseller yazarlarından Susan Wiggs, klasik Tudor Gülü üçlemesinin ikinci kitabı olan Sen Olmadan Aslada Elizabeth döneminin tehlikeli saray hayatının bir portresini çiziyor.
Kaba saba fakat son derece yakışıklı olan Oliver de Lacey, her zaman şehvet içerisinde bir yaşantı sürer; şarap, silahlar ve kadınlar onun vazgeçilmezidir. Ölümle burun buruna geldiği ipten, gizli bir cemiyet tarafından kurtarılmasına rağmen o hovarda hayatından asla ödün vermez.
Bu karmaşa içerisinde Oliver de Laceyyle yolu kesişen Larkın tek arzusu ise, Kraliçenin başlattığı idamları Protestan isyancılarla beraber gizlice çalışarak önlemektir. O, hayatında bundan başka bir heyecana ihtiyaç duymamaktadır; ta ki Oliver de Lacey cellâdın karşısına çıkıp Larkın hayatına girene kadar
Oliver ile Larkın kaderleri, Kraliyetin uyguladığı mezalimlere karşı direnerek birbirlerine kenetlendikçe, uğrunda yaşamaya ve ölmeye değecek bir aşkın esiri olurlar.
Fırtınalı, ateşli ve etkileyici bir hikâye!
Literary Times
Wiggs mükemmel bir kalp gözlemcisidir. Kitaplarının hemen her sayfasında anlatmak istediği duyguyu yakalamak mümkün.
Salem Statesman
Zaman zaman insanın içini acıtan, duygusal ve mükemmel bir romans.
Luanne Rice
Berbat çevirisi sayesinde okuma zevkimi eziyete çevirdi.
Tek bir iyi var, sayesinde Kara Büyü kitabını bitirebildim. Zira bu kitaptan sonra onun çevirisi su gibi aktı gitti :P
Kitaın konusuna gelince, ilk kitap gibi beni içine alamadı.
Yine geç okuduğum ama erken okuyanların yorumlarını bulamadığım bir kitap, biliyorum ki bu kitaptan bir çok kişi şikayetçiydi :/ Kitaba ilk başladığım zaman sayfada paylaştığım yazı ile yorumuma geçmek istiyorum...
26 Ekim 2012 saat 17:06,Kitaba başlamak anlamak tam bir azaptı nasıl berbat bir çeviriydi!! Tamam artık anlatım normalleşti derken bir konuşmanın,bulunulan bir yerin alt satırda birden bire değişmesi yorucuydu :/ En az 2 satırda mı boşluk bırakılmaz?? Ve birde felaket derecede devrik cümleler vardı bir paragrafı hızlıca okuyorken ( bahsedileni kavrayabilmek için..) -kendimce çözüm buldum;) - cümleleştirebilmek amacıyla sonra dönüp yeniden yazılanlara mana vermeye çalışıyorum :p
91. sayfada Spencer'in isteği doğrultusunda manastırın oğluna kalmaması yönünde yasalarda açık aradıklarında akşam yemeğinden sonraydı (Kit yanlarından ayrılmıştı)...Daha sonra Lark'ın gözünden Oliver'in sabah güneşinde tanımını tasvirini yapışı ertesi gün olduğunu düşündürtürken (yine ara vermeden zaman değişimi olduğunu düşünerek :/ ) bir sonra ki sayfada bakıyoruz yine Kit yanlarında Oliver sorulan bir soruya şöyle cevap verir '' Açıklayabilirim,böyle geç bir saatte konuya girmenin manasını anlayamadım o kadar'' (shf92 ilk paragraflar) bahsi geçen o kadar geç saat demek ki bir önceki zamanı -sabah düşüncelerini-geçersiz kılıyor :/
Sayfa 102;Lark ve Dr. Snipes'e yardım eden birinden bahsediliyor Piers diye biri,Oliver soruyor ''Piers kim?'' verilen cevap...''Bir PİLOT,aynı zamanda kaçma konusunda uzmandır'' ?! Çevirmen acaba birini kaçırmanın -kısmen- argo deyimi ''uçurmak'' olarak kullanılmışsa (orjinali bilmyorum elbette :p ) kaçırma işini pilotluk olarak mı algılamış acaba??
141.sayfanın sonlarından sonra çeviri inanılmaz şekilde değişti gözlerime inanamadım okuyup anlayabiliyordum :P Diye düşündüm evet cümleler daha iyi akmaya başlamıştı bu seferde isimler karışmaya kim dedi kim yaptı diye düşündürtmeye başladı oysa konu cidden çok ilgi çekici ,sürükleyici merak uyandırıcıydı...
269. sayfada Oliver'ın doğmamış çocuğuna öleceğini düşünerek mektup yazmaya başlaması boğazıma taş gibi oturdu :/
Katoliklerin Protestanları yakalama,yakmak istemeleri sonucunda Oliver ile Lark'ın kurtardıkları Speed'e yardım ve yataklık etme durumundan dolayı hapishaneye alınan Oliver daha önce onu ve daha başka kimseleri kurtaran Dr.Snipes'ın işkencelere dayanamayarak konuşması bunun ağırlığı ile kendini asmasına Oliver ve Kit'de oluşan düşünce '' Snipes kendi FİŞİNİ kendi iradesiyle çekmişti'' Pesss yani pes ...yıl 1558 ve FİŞ çekmekten bahsediliyor :/
İlk kitabın (Tutsak Yüreğim) editörü Çiçek Eriş,düzelti Nilüfer Altınel
Bu kitabın editörü Şener Demir ,son okuma Sibel Yıldız...nasıl bir son okumadır bir anlayabilsem :o??
Bu çeviri,edisyon redaksiyon,son okuma her ne iseler insanı delirtirdi ama konu cidden çok güzel, merak uyandırıcı, duygusaldı...
Değerlendirme notum berbat çeviri,edisyon,redaksiyon için düşüktür...
Hayatımın en kötü çevirisiyle bu kitap sayesinde karşılaştım. Google Translate'den bile kötüydü. Pegasus'un en iyi olduğu zamanda (2012) kitap nasıl bizlere sunulmuş anlamak güç. Fazla bir şey anlamadığımdan 4 veriyorum, daha düzgün çeviri ile okusaydım puanım yüksek olurdu.
Karton Cilt, 360 sayfa
2012 tarihinde, Pegasus Yayıncılık tarafından yayınlandı