Arkadaşlığın zorlukları... İhmal edilmiş bir evlilik... Ve edebiyatın kurtarıcı gücü…
Julie Buxbaum aşk, aile ve kendimizden bile gizlediğimiz sırlarla dolu, bu kusursuz romanını etkileyici bir dille siz sevgili okurlara sunuyor.
Ellie Lerner’ın en iyi arkadaşı olan Lucy, Notting Hill’in arnavut kaldırımlı sokağında, sekiz yaşındaki kızı Sophie’nin gözleri önünde bıçaklanarak öldürülür. Bu olay üzerine Ellie her şeyini; işini, evliliğini ve Boston’daki hayatını bırakarak Londra’ya gider. Lucy’nin kocası Greg, çareyi barlarda aramaya; kızı Sophie ise yaşadıklarını içine atarak konuşmamaya başlar.
Ellie, Sophie’ye yardım edebilmek için çocukluğunda okuduğu bir kitaba başvurur: Gizli Bahçe. Romanı okumaya başladıklarında zaman kavramı ortadan kalkar ve Gizli Bahçe, kimi zaman keder, kimi zaman bir mucize yaratarak yaralarına merhem olur. Bir gün, Lucy’nin en yakın arkadaşından bile sakladığı bir sır ortaya çıkar. Neredeyse ömrü boyunca tanıdığı bir insanın hayatını ilginçliği ile keşfederken, kendi hayatıyla da yüzleşmek zorunda kalan Ellie, her şeyi geride bırakıp Londra’ya geldiğinde, nereye ait olduğunu sorgulamaya başlayacaktır.
Yakın arkadaşı olan, aşk acısı çeken ya da keşkelerle dolu bir geçmişe sahip herkesin kalbine işleyecek SENDEN SONRA, Julie Buxbaum’un ne kadar muhteşem bir yetenek olduğunu kanıtlıyor.
Arkadaşlığın zorlukları... İhmal edilmiş bir evlilik... Ve edebiyatın kurtarıcı gücü…
Julie Buxbaum aşk, aile ve kendimizden bile gizlediğimiz sırlarla dolu, bu kusursuz romanını etkileyici bir dille siz sevgili okurlara sunuyor.
Ellie Lerner’ın en iyi arkadaşı olan Lucy, Notting Hill’in arnavut kaldırımlı sokağında, sekiz yaşındaki kızı Sophie’nin gözleri önünde bıçaklanarak öldürülür. Bu olay üzerine Ellie her şeyini; işini, evliliğini ve Boston’daki hayatını bırakarak Londra’ya gider. Lucy’nin kocası Greg, çareyi barlarda aramaya; kızı Sophie ise yaşadıklarını içine atarak konuşmamaya başlar.
Ellie, Sophie’ye yardım edebilmek için çocukluğunda okuduğu bir kitaba başvurur: Gizli Bahçe. Romanı okumaya başladıklarında zaman kavramı ortadan kalkar ve Gizli Bahçe, kimi zaman keder, kimi zaman bir mucize yaratarak yaralarına merhem olur. Bir gün, Lucy’nin en yakın arkadaşından bile sakladığı bir sır ortaya çıkar. Neredeyse ömrü boyunca tanıdığı bir insanın hayatını ilginçliği ile keşfederken, kendi hayatıyla da yüzleşmek zorunda kalan Ellie, her şeyi geride bırakıp Londra’ya geldiğinde, nereye ait olduğunu sorgulamaya başlayacaktır.
Yakın arkadaşı olan, aşk acısı çeken ya da keşkelerle dolu bir geçmişe sahip herkesin kalbine işleyecek SENDEN SONRA, Julie Buxbaum’un ne kadar muhteşem bir yetenek olduğunu kanıtlıyor.
Güzel bir kitaptı fena değildi ama çok alalade bir konuya sahipti.Kitabı alıp okumalısınız kesinlikle dedirtecek birşey göremedim ben ama kişisel düşüncem tabiiki.Konumuz çok yakın iki arkdaşlardan biri tinerci tarafından çok güzel bir mahallede öldürülüyor.Olay böyle olunca doğumuna 1 ay kala çocuğunu kaybetmiş olan karakterimiz Ellie ölen arkadaşının (lucy) 8 yaşındaki kızına (kendisininde vaftiz kızı) bakmak için amerikadaki kocasını bırakıp ingiltereye gidiyor.Küçük kız annesinin ölümüne şahit olduğu için konuşmamaya başlıyor bu arada.Ellide işte burada devreye girip küçük kızın sorumluluğunu alıyor.Ve kıza küçükken okuduğu kitabı okuyor gece yatmadan bu onların arasında bağ oluşturuyor falan.Konumuz bundan ibaret.Çok heyecanlı bir konusu yok Lucynin cinayetini çözmeye falan çalışmıyoruz zaten çözülmüş.Küçük kızın konuşmaması çok sorun olmuyor çünkü kitabın 100. sayfasnda fln konuşmaya başlıyor zaten.Ellie kocasını kaybediyor kıza bakarken birde.Kitapta çok fazla düşünceyle geçen bölüm var.Bazen beni sıkmadı desem yalan olur.Sonuda çok tatmin edici değil.Bittiğini anlamadım ben hatta öbür sayfaya geçtim ve teşekkürler bölümünü okumaya başlayınca bir şaşırdım aman tanrım böyle mi bitti yani diye :) Günlük gibiydi böyle bir kitabı neden yazma gereği duymuş kadın anlamadım :) ve bunu söylemek zorundayım 18 tl bu kitaba çok fazla bence.. Ama dramatik bir hikayeydi.Hayatın içinden gerçek bir hikaye.Tıpkı hepimizin sıkıcı hayatları gibi.Bence yazar oturup gün gün yazmış yani okadar diyim :)
Ciltsiz, 357 sayfa
Mayıs2012 tarihinde, Optimum Kitap tarafından yayınlandı