Arzular, karanlık çöktükten sonra daha derinden alev alır.
Lena Morrisson gündüzleri, başarma hırsı ile dolu bir yazardır. Geceleri ise Chichago’nun en başarılı erkeklerinden bazılarına eskortluk yapmaktadır. Seks, menüsünde yoktur. Onun işi, seçkin müşterilerine eşlik etmek ve parlak zekâsıyla onların sohbetlerine dahil olmaktır. Lena ek gelir elde etmekten hoşlanmaktadır. Dahası, güzelliğine ve beynine hayran kaldıklarını hissetmeyi sever.
Zengin işadamı Roderick Brand, Lena’yı kendi özel partisi için kiraladığında, aralarında oluşan elektrik Lena’nın hayatındaki en tutkulu geceyi yaşamasına yol açar. Başından geçenlerin akıl almaz oluşuna rağmen, iş ve zevki bir kez daha birbirine karıştırmamaya yemin eder fakat Roderick acımasızdır. Teklifi karşı koyulmazdır: Üç hafta boyunca tüm fantezilerini gerçekleştirecek, karşılığında ise Lena’nın ciddi bir terfi almasını kesinleştirecek bir milyon dolarlık bir bağış yapacaktır.
Lena bu oyunu oynayabilir. Roderick’e en ateşli, en vahşi tutkuları yaşatıp daha fazlası için kıvrandırarak öylece çekip gidebilir. Ancak, iş arzulara geldiğinde kurallar ve kalpler kolayca sarsılabilir. En iyi hazırlanmış planlar bile kimsenin ummadığı biçimde başarısızlığa uğrayabilir.
Arzular, karanlık çöktükten sonra daha derinden alev alır.
Lena Morrisson gündüzleri, başarma hırsı ile dolu bir yazardır. Geceleri ise Chichago’nun en başarılı erkeklerinden bazılarına eskortluk yapmaktadır. Seks, menüsünde yoktur. Onun işi, seçkin müşterilerine eşlik etmek ve parlak zekâsıyla onların sohbetlerine dahil olmaktır. Lena ek gelir elde etmekten hoşlanmaktadır. Dahası, güzelliğine ve beynine hayran kaldıklarını hissetmeyi sever.
Zengin işadamı Roderick Brand, Lena’yı kendi özel partisi için kiraladığında, aralarında oluşan elektrik Lena’nın hayatındaki en tutkulu geceyi yaşamasına yol açar. Başından geçenlerin akıl almaz oluşuna rağmen, iş ve zevki bir kez daha birbirine karıştırmamaya yemin eder fakat Roderick acımasızdır. Teklifi karşı koyulmazdır: Üç hafta boyunca tüm fantezilerini gerçekleştirecek, karşılığında ise Lena’nın ciddi bir terfi almasını kesinleştirecek bir milyon dolarlık bir bağış yapacaktır.
Lena bu oyunu oynayabilir. Roderick’e en ateşli, en vahşi tutkuları yaşatıp daha fazlası için kıvrandırarak öylece çekip gidebilir. Ancak, iş arzulara geldiğinde kurallar ve kalpler kolayca sarsılabilir. En iyi hazırlanmış planlar bile kimsenin ummadığı biçimde başarısızlığa uğrayabilir.
İlk defa baş karakterlerin siyahi olduğu bir kitap okudum.O nedenle odaklanmakta biraz zorluk çektim.Ancak genel olarak konusu ve kitaptaki olayların akışı güzeldi.Yer yer sıkılsamda okunabilir bir kitaptı.Mutlaka okuyun diyemem lakin elinizin altında varsa güzel zaman geçirmek için ideal bir kitap.
çok seri bir şekilde sayfaların akıp gittiği bir kitap oldu... biraz Beyaz Dizi kitapları tadında ... biraz da Özel Bir Kadın filmi tadında çok keyifli bir kitaptı... +18 olduğunu belirtmeliyim... yetişkinlere yönelik çok romantik ve tatlı bir aşk vardı konusunda... erkek karakter zengin, yakışıklı, güçlü bir adam... kadın karakter ise cesur, güzel , ailesine bağlı bir kadın... bu ikisi daha karşılaşır karşılaşmaz araların da muazzam bir etkileşim ve tutku oluşuyor... kızımız her ne kadar karşı koymak istese de başarılı olamıyor... yakışıklı erkeğe kapılıyor... biraz çekişmeli... git gel' li bir aşk bu... kapılıp gidiyorsunuz... aşk ve tutkuyu bir arada okumayı sevenlere tavsiyemdir okuyun... özellikle bu sıcak günlerde tam tatile uygun bir kitap...
Aslında konu itibari ile fena değildi kitap ve diyaloglarda hoştu ama yazar saçma sapan sevişme fantezilerini kitaba katınca kitabın tüm akıcılığı gitmiş bence. Atlaya atlaya okudum resmen kitabı :S +18 ibareli bir kitap
,Birde erkek kahramanı başta esmer olarak tarif etti yazar ama sık sık Idris Elba benzerliğini vurguladı. Esas erkeğin ten rengi sorunu vardı kitap boyunca :/
Umarım Zendra ve Remy'nin hikayeleri daha iyidir ve yakın bir zamanda okuma fırsatım olur.
Çevirisi iyiydi bu açıdan rahatsızlık vermedi. Ancak çevremdekilere alın okuyun diyeceğim bir kitap değil açıkcası.
Maureen Smith / Seninim bitti
Tek şikayetim çabuk bitmesiydi.Çook güzeldi.Tabi ohohoho dediğim yerler olmadı değil.Tutkuyu ve aşkı böylesine güzel işleyen ve akıcı , rahatsız etmeyen bir dille yazan bir yazarla tanışmak çok güzel.
İnceden konuya değineyim . Esas kızımız Lena Morrisson gündüzleri hırsla işini yapan bir iş kadınıdır , geceleri ise Chicago’nun ünlü ve başarılı erkeklerine eskortluk yapmaktadır.Ama tahmin ettiğiniz şeklide değil arkadaşlar
Lena’nın da çalıştığı bu yerdeki kızlar gayet akıllı,genel kültürü yüksek ve eğitimli kızlar , tek yaptıkları önemli davetlerde ve mekanlarda bu adamlar eşlik etmek daha ilerisi yok ,tabi daha önce bu kuralı ihlal edenler olmamış değil.Lena da bunlardan biri aslında , bu işi yapmaya başladığı ilk yıllarda müşterisi Gleen ‘in etkisine kapılıyor ve kuralı çiğniyor çok büyük bir hata yaptığını ise Gleen’in onu beraberliklerinin ertesi günü bırakıp gitmesiyle anlıyor ve bir daha böyle bir hataya düşmeyeceğine dair kendine söz veriyor.Lena’nın ondan birkaç yaş küçük bir kız kardeşi var Morgan ve onların her zaman baba bildikleri büyükbabaları Cleveland . Kardeşinin Lena’nın geceleri yaptığı bu işten haberi var ama büyükbabasının yok .Çünkü onun böyle bir işi onaylamayacağını biliyor.Lena’nın bu işi yapmasındaki en önemli neden büyükbabasının bakımı rahat bir şekilde sağlamak .Ama dediğim gibi işini ondan saklamak zorunda .
Esas erkeğimiz ise Chicago’nun en ünlü ve zengin iş adamlarından Roderick Brand. Amanınn diyorum onun için .Ne adamdı ama :D Neyse konumuza dönelim.Gayet etkileyici bir adam birçok kadının gözdesi,esmer, yakışıklı , uzun boylu ,yapılı , yok yok yani . Herkes onun her açıdan inanılmaz bir kadın aradığını ve mutluluğu bu yüzden bulamadığını düşünüyor ama durum öyle değil.Roderick gayet sıradan kalbini kazanacak bir kadın arıyor ve de bu uzun sürmüyor buluyor. Lena’nın çalıştığı şirketin sahibi Zandra , Roderick’in çocukluktan beri arkadaşı .Bir davet için yanına ona eşlik edecek bir kadın istiyor ve Zandra’yı arıyor.O da ona en uygun olacağını düşündüğü kişi olan Lena’yı gönderiyor.Roderick Lena’yı ilk gördüğü anda onun etkisine kapılıyor , her cümlesinden ,her hareketinden, güzelliğinden ,genel kültüründen çok etkileniyor ,Lena da öyle .Aralarında bir çekim oluşuyor .Ama hem Roderick’in bunu kabullenmesi çok zor oluyor , hem de Lena onun cazibesine kapılıp onunla yakınlaşınca geçmişteki gibi incinmekten ve işinden olmaktan korkuyor.Ama yolarlıda kalpleri gibi bir daha ayrılmamak üzere kesişiyor. Bir fotoğraf bölümü var her şeyin ortaya çıktığı ve düğümün çözüldüğü orada sizde çok etkileneceksiniz eminim.
Genel düşüncelerim, kader aklın ,kalbin tekelinde değil, laf ,söz dinlemez, engel olamazsınız.Bu hikayede işte böyle.Duygularından , kendilerinden kaçmaya çalıştıkları her an onları kaçınılmaz bir şekilde bir araya getirdi.Sevgi,sevilmek,hissettirmek bunlar geciktirilecek şeyler değil,gururunuza, yenilmeden kabullenin gecikmeyin söyleyin.Zamana yenilmeden yaşayın bu duyguları .Benim kelimelerim burada tükeniyor , gerisini öğrenmek size kalmış.En kısa zamanda alın , okuyun , bu güzel yaz günlerinde , mükemmel romantizmiyle sizi alıp götürecek bu hikaye , bunu lafta söylemiyorum okuyunca beni daha iyi anlayacaksınız .
Şimdiden keyifli okumalar, birde m2 ye birkaç tane Roderick düşse fena olmaz :D
SENİNİM // MAUREEN SMİTH
Okumaya başlarken beni güzel bir hikayenin beklediğini biliyordum,ama açıkcası dokuz saatte okuyup bitireceğimi düşünememiştim :)
Yazarın daha önce kitaplarını okumadım,zaten çevrilmiş tek kitabı olduğunu gördüm. Küçük bir araştırma sonucu Türkçeye çevrilmeye değer çok güzel kitaplarına rastladım..
Ümit ediyorum ki yayınevi yazarı tek kitapla bırakmaz ve diğer kitaplarınıda okuyabiliriz.
Kitabı çok çok anlatmayacağım size,zira sizler benden önce okudunuz ve şimdiye kadar olumsuz hiçbir yorum okumadım. Sıkça rastlanan fikir ayrılığına bu kitabın yorumlarında hiç rastlamadım,ki bu da nekadar okunası olduğunun bir yanıtı….
Konusuna gelince….
Lena Morrisson gündüzleri hayır kurumlarına fon araştırmaları yapan,akşamları ise,büyükbabasının bakım evi masraflarını karşılamak için eskortluk yapan iş kadınıdır…
Eskortluk yaparken şartları,kendince kriterleri vardır.. Sadece davetlerde eşlik eden ve gece sonunda yolları ayıran kurallarla çevrelemiştir kendini…
En son eşlik edeceği müşterisinin ! yanına giderken karşılaşacaklarından habersizdir..
Karşılaştığı Siyahi Zengin iş adamı Roderick Brand’ı gördüğünde kalbinin durduğunu zanneder…
Zira etkilenmemek için bir çok sebep,etkilenmek için sadece bakmak yeterlidir Roderick’e…
Şimdi zorlu bir gece,ve kurallarını yıkıp geçmekte kararlı bir adamla karşı karşıya kalır…
Roderick Brand,Japonlarla yapacağı anlaşma için düzenlediği özel baloda kendisine eşlik etmesi için arkadaşının eskortluk şirketi ile anlaşmışdır. Her ne kadar bu duruma karşı çıksada Japonca bilen bir eş’e hayır diyemez. Ama karşılaştığı özel bayan,beklentisinin çok üzerindedir. Tutkusuna,çekimine ve sahip olma duygusuna karşı çıkamaz. Ve bir gecelik bir refakattan üç hafta sürecek bir birliktelik anlaşması ile Lena’yı köşeye sıkıştırır..
Lena’ya hayır diyemeyeceği bir teklif sunar…
Ne Lena ne de Roderick aralarında patlayan havai fişeklere ne kadar direnecek bilinmez,ama Lena’nın bir geçmişi Roderick’inde planladığı bir geleceği vardır…
Okurken çok keyif aldım,özelliklede son zamanlarda okuduklarımdan sonra ilaç niyetine geldi diyebilirim…
Bu kadar konuşmaya elbette TAVSİYEMDİR….
SeRpiL….
Keyifli bir kitaptı. Serinin ilk kitabı, ana erkek karakterin ikiz erkek kardeşi hakkındaki kitabı merakla bekliyorum. Yayın evi yakında çevrileceğini belirtti. Kitap yazarını araştırınca şaşırdım. Kendisi siyahi birisi ve ABD de baskın kitleye hitaben yazıyor. Baskın derken örneğin sadece siyahi oyuncuların rol aldığı filmler ya da benzeri şeyler gibi. Şimdi neden şaşırdın diyeceksiniz? Kitapta erkek esmer, en fazla latin diye düşündürüyor.
Bir yerde İdris Alba idi sanırım siyahi bir erkek oyuncuya benzerliği belirtiliyor. Bu oyuncuyu tanımayan ya da googlelamayan nereden bilsin. Diğer vurgu da Japon karakterin siyahi iş adamı vurgusu.
Koskacaaa bir serüven neredeyse milimi milimine adamı tanırken ten rengi hakkında bir fikir yok. Niye şaşırdın, takıldın derseniz. Sebebi şu orijinal kapakta bir erkek bir kadın kol bacak klasik kapan var ve erkek ten rengi neredeyse sarışın. Biraz garipsedim, bir yanılsama gibi.
Ama yazarın akıcılığı ve konuya hakimiyeti çok eğlenceliydi.
Atla zıplaya sinir ola ola okudum...En başta zaten o abartılı çok lazım ya detaylı cinsellik :/
Ama ama beni en çok sinir eden yazarın yarattığı karakterlerin seviyesiz, bu kadar para odaklı (güya dede/babaya bakıyor maneviyatı yüksekmiş gibi yemesin beni :p ) maddiyatçı olmaları günümüz medyatik zenci gen(ırkçı değilim!) kültürünü hiç beğenmedim :/
Yahu bağış yapacak diye adamın yatağına mı atlanır?? Sana ne bilmem ne vakfına yapılacak bağıştan kendine bahane arıyor ya buldu atladı :P
Kız kardeşine ne demeli ayranı yok içmeye... ablası kazanıyor diye alışveriş v.b için habire tırtıklıyor !
İstemem yan cebime koy bu nasıl perhiz bu nasıl turşu ..İstese ne yapacaktı düşünemiyorum bile :o !
Bu yazarı bir daha asla okumam! Niye 3 yıldız verdim ki...o bile fazla
Seninim bitti.
Güzeldi akıcıydı. Konumu Lena’nın işleriyle başlıyor. Büyükbabasının bakımevinin ücretini karşılamak için 2 iş yapmaya ihtiyacı vardır. Gündüzleri iş kadını geceleri ise eskortluk yapmaktadır.
Her şey Roderick’in eskortluğunu yapmasıyla başladı. Özel parti için kiralandığında oluşan akım engellenemeyecekti… Ve artık bazı şeylerin vakti gelmişti. Aşk gibi…
Daha sonra Roderick, Lenaya bir teklifle gelir. Ve Lena bu teklife hayır deme cüretini gösterse bile diyemeyeceğinin farkında…Daha doğrusu dese bile bi şekilde evet demesi gerekiyor…
Roderick’in babasıyla tanışma faslı çok komikti… Gerçi komik olan tarafları saymakla bitmez…Bir alıntı vereyim ;
Roderick’in kendisi için endişelenmesinden etkilenmiş de olsa,Lena kendini patronunun acemi şöförünü savunmak zorunda hissetti. ‘’Alınma ama birkaç Chicago’lunun kötü araba kullanması onun hatası değil.’’
‘’ Alınmıyorum.’’ Roderick gülümsüyordu. ‘’ Sen sanki Chicago’lu değil misin?’’
Lena bir an tereddüt etti ama sonra dürüstçe cevap verdi. ‘’ Hayır değilim.’’
‘’Nereli olduğunu sormaya iznim var mı ?’’
‘’ Sorabilirsin.Bu cevap vereceğim anlamına gelmiyor. ‘’
‘’Yine de deneyeceğim. Nerelisin?’’
‘’Transilvanya.’’
Seninim....
Konusu okuduğum kitaplardan farklıydı.Yada ben benzeri bir hikaye okumadım bu zamana kadar.
Konusu demişken biraz ipucu verelim;
Lena ailevi durumlar sebebiyle iki işte birden çalışmaktadır.Gúndúzleri bir edebiyat enstútúsúnde, geceleriyse zengin erkeklere , parti ve benzeri yerlerde eşlik etmektedir.Ve bu sayede Roderick ile tanışmış, eskortluk işinin en ónemli kuralını bozmuştur.
Roderick ise bir muammaydı benim için.Yer yer o kadar tatlı,dúşúnceli ve ımm, şey ateşliydi ki (!) hakkında ne dúşúnsem bilemedim.
...... Roderick bir şeyi kafasına taktı mı, onu else etmek için her şeyi yapabilecek tipte bir karakterdir.Buna Lena'yı elde etmekte dahildir.Ve bu amaçla beraber geçirecekléri 3 haftalık bi anlaşma bile ónermiştir.Eğer kızımız kabul ederse..!(Benden duymuş olmayın ama sanırım edecek)
Yazar konu itibariyle Japonya ve kúltúrúnede sıkça yer vermiş.Bu arada çiftimiz biraz ateşliydi ki bu yúzden +18'lik bir hikaye olduğunu (bence) da belirteyim.
Uzun lafın kısası ben sevdim ve bu túrú sevene óneririm
302 sayfa
Ephesus Yayınları tarafından yayınlandı