Bu defter, beraber yaşadığımız her şeyin anısına övgüyle yazılmış, hatırlanmaya değer her şeyi içeriyor. Hayır, bu bir günlük değil, bu senli bir anılar geçidi olacak. Senin ve Benim... Karan ve Bahar’ın... Sevgin içimde büyüyen bir çığı anımsatsa da, o çığın üstüme devrilip sonumu getireceğini adım gibi bilsem de yine de yanında olduğum için, varlığını hissedebildiğim için hep binlerce kez şükrettim. Seni sevmek daha değerliydi, kendimden daha çok…
Bu defter, beraber yaşadığımız her şeyin anısına övgüyle yazılmış, hatırlanmaya değer her şeyi içeriyor. Hayır, bu bir günlük değil, bu senli bir anılar geçidi olacak. Senin ve Benim... Karan ve Bahar’ın... Sevgin içimde büyüyen bir çığı anımsatsa da, o çığın üstüme devrilip sonumu getireceğini adım gibi bilsem de yine de yanında olduğum için, varlığını hissedebildiğim için hep binlerce kez şükrettim. Seni sevmek daha değerliydi, kendimden daha çok…
Bazen gülümseten ama çoğunlukla hüzünlendiren bir kitaptı. Bu kadar akıcı olacağını düşünmemiştim ama bir solukta okudum. Sonunda gerçekten şaşırdım böyle bir şey beklemiyordum. Ancak yine de güzeldi. Yazarın başarılarının devamını dilerim.
Benim tarzım olmayan bir kitap olduğunun farkında olarak başladım okumaya, dram pek benim tarzım değil. Ama buna rağmen kitabın hakkını vermem lazım etkileyiciydi. Bu türü seven biri için daha da etkileyici olacağına eminim.
Kitabın konusu en genel şekilde söylemek gerekirse eğer Bahar'ın Karan'a olan aşkını anlattığı anı tarzında yazılardı. O kadar büyüktü ki o aşk yani aslında aşk mı takıntı mı bilemiyorum şu an. Ama yazar bu aşkı çok güzel anlatmış.
Bahar tam olarak ilkbahar gibi bir kız, Karan da sonbahar... Merve Akıncı kelimeleri çok güzel kullanan bir yazar. Şahmelek'de bunu anlamıştım ama bu kitapla daha da pekiştirdi bendeki yerini. Kitapta altını çizmek istediğim birçok cümle oldu mesela.
Ayrıca kitabın sonu çok fena ters köşe yapıyor. Benim de vardı aklımda bir şeyler ama tutturamadım. Yani yarısını tutturdum. Başta da söylediğim gibi dram pek benim tarzım değil mesela o etkileyici detaylara rağmen bence yarım bir sondu o. Karan ne yaptı mesela sonra? Kitap bitince ben "Böyle mi bitti?" dedim yalan yok. Belki de alışık olmadığımdan ama dram okumayı sevenler bir göz atsın derim ben.
kitap çok güzeldi özellikle sonu beni çok şaşırttı oldukça yaratı bir kitaptı kitap oldukça kısa ben 1 günde bitirdim ve sonundaki notlar kısmıda çok tatlıydı Bahar ve Karhan'nın aşkı beni oldukça şaşırttı...
İsterse öldürsündü o eller beni yine de seni sevmekten vazgeçemiyordum ben.Senin karanlık bir de büyün vardı. İşte bu geri dönülemez aşkın sebebi bundandı.
***
Karan ve Bahar, iki zıt noktalardaki insanın hikayesiydi. Daha doğrusu, Bahar’ın Karan’a hitaben yazılan günlüğü, mektupları.
Bahar bana göre güçsüz bir karakterdi. Karan’ı çok seviyordu, o sevmese bile, adamdan kopamıyor yanından ayrılmıyordu. Takıntılı bir insanı hatırlatmıştı bana okurken.
Kitapta tahmin ettiğim şeyler oldu. Ama sonunda, ah o sonu! Resmen ters köşeye yatırıldım. Hah dedim, doğru tahmin etmişim, meğersem tahmin etmeyi bırak yakınına bile yaklaşamamışım.
Şaşırtıcı, duygusal, şöyle burun kemiğini sızlatan güzel bir romandı. Ya da anılar diyelim. Sonu için yazarı tebrik ediyorum ayrıca. Son bölümü okurken ki şaşkınlığım görülmeye değerdi. Ne oldu, bir dakika ne! Derken sayfalar bittiğinde yavaş yavaş ayılmaya başlamıştım.
Kitap sevgilisine mektup tarzında yazılmış bir günlüğü anlatan bir kızın aşkını konu alıyor. Akıcı ve duygu geçişlerini hissettiren anlatımı 160 sayfayı bir çırpıda okumanızı sağlıyor. Kitabın sonlarına doğru nası yaaa dedirten bir son ile de şok oluyorsunuz.Güzel kısa bir kitap molası vermek istenelere tavsiye ederim.
149 sayfa
16Nisan2015 tarihinde, Müptela tarafından yayınlandı