Günahlar bazen çok çekici olabilir...
Leydi Catherine Mabry sevdiklerini korumak için itibarını hiçe sayarak bir plan yapar: Yakışıklı fakat adı çıkmış Claybourne Kontu Lucian Langdon’dan yardım isteyecektir. Şiddet dolu Londra sokaklarında büyümüş Kont’un, unvanını hak etmediğine dair dedikodular herkesin dilindedir.
Lucian saygınlık kazanmayı ve asil bir kadınla evlenmeyi çok ister ve Catherine de onun bu taleplerine uygun bir eş adayıdır. Ancak karşılığında kötü şöhretli Kont’tan istedikleri, ikisinin de yaşamını riske atacaktır. Tehlike yaklaşırken Catherine, Kont’un muazzam tutkularını, Lucian ise güzel kadının ölçüsüz cesaretini keşfedecektir…
“Ustaca yazılmış, ilginç karakterlerle dolu bir roman. Harika bir serinin habercisi.”
Romantic Times
Günahlar bazen çok çekici olabilir...
Leydi Catherine Mabry sevdiklerini korumak için itibarını hiçe sayarak bir plan yapar: Yakışıklı fakat adı çıkmış Claybourne Kontu Lucian Langdon’dan yardım isteyecektir. Şiddet dolu Londra sokaklarında büyümüş Kont’un, unvanını hak etmediğine dair dedikodular herkesin dilindedir.
Lucian saygınlık kazanmayı ve asil bir kadınla evlenmeyi çok ister ve Catherine de onun bu taleplerine uygun bir eş adayıdır. Ancak karşılığında kötü şöhretli Kont’tan istedikleri, ikisinin de yaşamını riske atacaktır. Tehlike yaklaşırken Catherine, Kont’un muazzam tutkularını, Lucian ise güzel kadının ölçüsüz cesaretini keşfedecektir…
“Ustaca yazılmış, ilginç karakterlerle dolu bir roman. Harika bir serinin habercisi.”
Romantic Times
Bu zamana kadar okuduğum kitaplar içerisinde en ayran gönüllü erkek karakter ödülünü Luke'a veriyorum.😁😂 Sevgili Dük hazretleri Luke, Frannie ve Catherine arasinda kaliyor ve diyor ki: " Seni seviyorum. Frannie'ye bayiliyorum ama seni çaresizce seviyorum Catherine"😂 Okurken guleyim mi yoksa sinirleneyim mi bilemedim.Seriye devam eder miyim bilmiyorum. Bence sizde büyük bir beklentiyle baslamayin.Belki benden daha çok seversiniz.😉
Yeni bir yazar yeni bir kalem ... Historical sevdiğim için bu kitabı okumak istemiştim, ama okumaya başlamam da maggie rumuzlu tatlı üyemizin de etkisi büyük, çünkü yorumu nedeniyle daha da çok merak etmiştim kitabı. Evet okundu, beğenildi, iyiki okumuşum diyerek bu puan veriyorum. Historical severlere de tavsiye edilir.
Kitabı bitirdikten sonra niye bunu almadım diye baya hayıflanıyorum şu an. Kitap inanılmaz güzeldi. Bu sene okuduğum en iyi historical kitabı olabilir hatta.
Siz benim anlattığım konuya bakmayın, bu sadece görünen yüzü. Kitap her duyguyu size yaşatabilecek cinsten. Ben ki bugüne kadar beni ağlatmayı başarmış 1-2 kitap vardır şu ana kadar, bu 4. olabilir. Ağlatmadı da daha çok yüreğimi sıkıştırdı, beni duygu seline boğdu. Bu da benim için ağlamakla eşdeğedir
Şu an etrafta Luke diye geziniyorum. Her şeyiyle tam aşık olunacak bir erkek. Kendisini anlatmayı çok istiyorum ama anlatmayacağım. Ben sizin görüp tanımanızı tercih ederim.
Catherine'yi de unutmamak lazım. O da bir harikaydı. Özellikle her zorlukta Luke'un yanında olması beni benden aldı.
Onun haricinde William yani Bill de beni kendine aşık etti. Pozitif enerjisi ve tatlılığıyla hani bana demekten kendimi alamadım. Bir de Jim var ki... Tam olarak beni nereden aşık etti emin değilim ama ona da bir ah çekmekten kendimi alamadım. Yalnız, Bill'imin kitabı serinin son ve en kısa yani novella olan kitabıymış, nedennnnn? Bir de çok sevdiğim Winnie ile eşleşmişler *-* . Cidden yazar nasıl olur da bu çifti en sona bırakmış? Kim bilir Pegasus kaaaaaaç sene sonra çıkaracak kitabı? Jim de 4. sırada. Cidden ağlamak istiyorum.
Fakat, bir tane iticilik abidesi var ki sormayın. Adı da Jack -_- . Kitap boyunca beni hep uyuz etti. Hatta kitap ortalarına kadar, kendisi için orta yaşlı, ileride bizimkilere kötülük yapacak olan bir amca modeli kurmuştum kendime. Tabi sonradan bizimkilerden, belki 2-3 yaş büyük olduğunu öğrenince yaşadığım şoku siz düşünün :D Ve bilin bakalım sıradaki kitap kimin? Cidden bu kitabı büyük bir heyecansızlıkla bekliyorum -_- .
Frannie'nin hikayesini de çok merak ediyorum. Konusu cidden güzel bir kitap, umarım işleniş de harikadır.
http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2016/05/serseri-tutkular-yorum.html
Claybourne Kontu Lucian Langdon küçükken anne ve babasının öldürüldüğüne şahit olmuştur. Londra sokaklarında çocuk hırsızlardan oluşan grupta onları idare eden Feagan'ın himayesinde yetişmiştir.Kendisi dolandırıcılık, onu bulup gruba getiren ve en yeteneklileri olan Jack yankesicilik yapmış aralarında ki tek kız Frannie ise dikkat dağıtmıştır. Sokakta aç,pis bir halde yaşayıp dilenmişlerdir. Yeterince para kazanamadıklarında ise dayak yemişlerdir. Luke'nin çaldığı peynir yakalanıp üç ay hapiste kalmasına ve hırsız anlamına gelen H harfini sağ başparmağının üzerinde taşımasına neden olmuştur. On dört yaşındayken daha on iki yaşında olan Frannie'e tecavüz eden bir soyluyu öldürmüş ve bir şahit olduğu için tutuklanmıştır. Asılmayı beklediği sorgu odasında öldürdüğü adamın babası gelip gözlerine bakınca kayıp torunu olduğunu söylemiştir. Başka çaresi olmadığından Luke'de torunu olduğuna inanmasını sağlamıştır. Büyükbabası onu kurtarıp bir soylu gibi yetiştirmiştir. Onun gibi arkadaşlarını da kurtarıp eğitmenler tutmuştur. Artık Jack'ın kumarhanesi,misafir salonu vardır. Frannie orada çalışıp hesap işlerini yapar, Jim komiser, William ise doktordur.
Luke ise kimliğinden şüphe duyar onun meşru varis olduğuna inananların sayısı da çok azdır fakat kimse konumunu sorgulamaya cesaret edemez. Amcasını öldürdüğü bilindiği için kimse onunla konuşup itibarını,saygınlığını riske atmaz. İlk balosuna katıldığında varlığını sorgulayacak olanlara meydan okumuş ama kimse bakışlarına karşılık vermemiştir. Sadece sonradan araştırıp adını öğrendiği Catherine Mabry bakışlarına karşılık verip ona meydan okumuştur.
Catherine'nin dük olan babası hasta ve yatağa bağlıdır. Abisi ise babasının durumundan habersiz bir halde seyahattedir. Beş yıl önce katıldığı balodan beri Luke'nin büyüsüne kapılmıştır. Ailesinin haberi olmadan ona balo davetiyeleri ulaştırmış fakat o hiç katılmamıştır. Bir gece dayanamaz ve bir istek için Luke'nin evine gider.
Luke'nin balodan sonra ara sıra düşündüğü kadın kendisinden birini öldürmesini istediği için gelmiştir. Daha önce yapmak zorunda olduğu için öldürdüğü adamın vicdan azabını hala çekerken bu isteği kabul etmez. Fakat evlenmek istediği Frannie onun dünyasından korktuğu,uyum sağlayamayacağını düşündüğü için teklifini kabul etmeyince Catherine ile anlaşma yapmaya karar verir. Catherine Frannie'nin öz güven kazanmasını sağlayıp gereken eğitimi verecek oda istediği kişiyi öldürecektir.
Geceleri gittikleri eğitimler başlar. Luke hemen Catherine'i sahiplenmeye onu arkadaşlarından kıskanmaya başlar. Frannie'i seviyorum derken ilgisini çeken, tek düşündüğü Catherine olur. İkili duyguları ile uğraşırken diğer sorunlarda eksik olmaz. Luke'nin öldürdüğü amcasının oğlu ve annesinin meşru varis olmadığını kanıtlamaya çalışması,Catherine'nin arkadaşı Winnie ve onu sürekli döven kocasının açtığı problemler, Luke'nin sürekli çektiği baş ağrıları acı geçmişi derken kitap bak şu kaderin işine dedirterek güzel bir şekilde bitiyor.
Başta Luke'nin bir kız için ikinci kez öldürmeyi göze alacak kadar seviyor olması nasıl olacak ki diye düşündürse de sonrasın da şüphe bırakmıyor. İkiliyi sevdim Catherine'nin cesareti her daim Luke'nin yanında oluşu güzeldi. Arka kapak kitabın içeriğine uymasa da akıcı güzel bir kitaptı.Seri şimdiden ilgi mi fazlasıyla çekti Winnie ve Bill ikilisi, Frannie'nin evlenmiş olduğuna dair ipuçları verilse de hepsinin hikayesini merakla bekliyorum.
Karton Cilt, 336 sayfa
Şubat2016 tarihinde, Pegasus Yayınları tarafından yayınlandı