Yürüdü. Saatlerce, günlerce, aylarca, yıllarca, sonsuzlarca yürüdü. Gözü duvarın üstündeydi. Dikkatle inceliyordu. Derken ilk keşfini yaptı. Duvar sürekli dışa doğru kıvrılıyordu. Cennet daire şeklinde olması gerektiğinden bu durum ilginçti. Daireydi de. Biliyordu bunu. Bir miktar sonsuzluktan sonra ikinci keşfini yaptı: Beyaz bir yatak. Aynı kendisininki gibi. Üçüncü keşif: Kahverengi sırt çantası. Kendisininki. Dördüncü: Kapı. Aynı yere gelmişti. Şunu anlamıştı: Duvar cenneti değil, kendisini çevreliyordu...
Yürüdü. Saatlerce, günlerce, aylarca, yıllarca, sonsuzlarca yürüdü. Gözü duvarın üstündeydi. Dikkatle inceliyordu. Derken ilk keşfini yaptı. Duvar sürekli dışa doğru kıvrılıyordu. Cennet daire şeklinde olması gerektiğinden bu durum ilginçti. Daireydi de. Biliyordu bunu. Bir miktar sonsuzluktan sonra ikinci keşfini yaptı: Beyaz bir yatak. Aynı kendisininki gibi. Üçüncü keşif: Kahverengi sırt çantası. Kendisininki. Dördüncü: Kapı. Aynı yere gelmişti. Şunu anlamıştı: Duvar cenneti değil, kendisini çevreliyordu...