Miladi 936 yılında dünyayı teşrif eden büyük ârif Ebul-Hasan Harakanî, yaşadığı çağda İslâm coğrafyasının büyük bir bölümünde etkili olmuş mânevî eksenlerdendir. Ahmed Yesevîden Hz. Mevlânâya kadar pek çok ârifin yolu onda buluşur. Nebevî irfânın bu büyük vârisi Anadoludan cihanın dört bir yanına nur ve feyz kaynağı olmuştur. Harakanî, bugün de Karsın kalbindeki dergâhı ile bütün arza nûrânî feyizlerini dağıtmaya devam etmektedir. Elinizdeki kitapta çevirisini sunduğumuz küçük ama irfân tarihimiz açısından son derece kıymetli olan eserden de görüleceği üzere, Şeyh Harakānî, hem sûfî geleneğin esaslarını düzenlemiş ve hem de seyr u sülûk yolunun inceliklerini belirlemiştir. Dergâhında yetişen talebeleri ile mânâ âleminde feyiz verdiği ârifler, Hindistandan İrana, Anadoludan Balkanlara, Kafkas coğrafyasından Batının çeşitli kentlerine bu irfânı taşımışlardır.
Miladi 936 yılında dünyayı teşrif eden büyük ârif Ebul-Hasan Harakanî, yaşadığı çağda İslâm coğrafyasının büyük bir bölümünde etkili olmuş mânevî eksenlerdendir. Ahmed Yesevîden Hz. Mevlânâya kadar pek çok ârifin yolu onda buluşur. Nebevî irfânın bu büyük vârisi Anadoludan cihanın dört bir yanına nur ve feyz kaynağı olmuştur. Harakanî, bugün de Karsın kalbindeki dergâhı ile bütün arza nûrânî feyizlerini dağıtmaya devam etmektedir. Elinizdeki kitapta çevirisini sunduğumuz küçük ama irfân tarihimiz açısından son derece kıymetli olan eserden de görüleceği üzere, Şeyh Harakānî, hem sûfî geleneğin esaslarını düzenlemiş ve hem de seyr u sülûk yolunun inceliklerini belirlemiştir. Dergâhında yetişen talebeleri ile mânâ âleminde feyiz verdiği ârifler, Hindistandan İrana, Anadoludan Balkanlara, Kafkas coğrafyasından Batının çeşitli kentlerine bu irfânı taşımışlardır.
mevlana'nın bile biz onun mertebesine ulaşamadık dediği harakani hazretlerinin kitabı oldukça güzel. farklı bir deneyim oldu benim için.