Tolstoy, Şeytanı, Anna Kareninadan yaklaşık on yıl sonra, 1898 yılının Kasımında yazmıştır. Bu ilginç uzun öykü, okuru, Kreutzer Sonat ile birlikte Tolstoy evreninin en temel iki sorunsalıyla bir kez daha karşı karşıya getiren sınırlı bir özet gibidir: Taşra aristokrasisine dayalı ideal aile mitosuyla ve kadının bir baştan çıkartıcı olduğu anlayışıyla Tolstoy, bu öyküde, etkilendiğini bildiğimiz Schopenhauer irade felsefesinin sanki bir uygulamasını gerçekleştirir. Orada türün devamından öteye bir amacı bulunmayan irade, cinsel dürtü olarak kişiyi sürükler durur. Bu durumda şeytan, asıl içimizdeki o karşı konulmaz dürtüdür. Dışarıdaki şeytan kadın ise, bu dürtüyü uyaran nesneden başka bir şey değildir. Şeytan: İçimizdeki karşı konulmaz dürtü.
Tolstoy, Şeytanı, Anna Kareninadan yaklaşık on yıl sonra, 1898 yılının Kasımında yazmıştır. Bu ilginç uzun öykü, okuru, Kreutzer Sonat ile birlikte Tolstoy evreninin en temel iki sorunsalıyla bir kez daha karşı karşıya getiren sınırlı bir özet gibidir: Taşra aristokrasisine dayalı ideal aile mitosuyla ve kadının bir baştan çıkartıcı olduğu anlayışıyla Tolstoy, bu öyküde, etkilendiğini bildiğimiz Schopenhauer irade felsefesinin sanki bir uygulamasını gerçekleştirir. Orada türün devamından öteye bir amacı bulunmayan irade, cinsel dürtü olarak kişiyi sürükler durur. Bu durumda şeytan, asıl içimizdeki o karşı konulmaz dürtüdür. Dışarıdaki şeytan kadın ise, bu dürtüyü uyaran nesneden başka bir şey değildir. Şeytan: İçimizdeki karşı konulmaz dürtü.
kitabın sonunu ikiye bölmeleri gerçekten ilginçti. yinede sürükleyici.
Şeytan: İçimizdeki karşı konulmaz dürtü. İnsanın vicdanıyla baş başa kalmasını ve ahlaki yaklaşımı çok güzel yansıtmış. Kitap 2 farklı sonla bitiyor. Bu da okuyucuyu düşünmeye sevk ediyor. Dili çok anlaşılırdı ve de sıkılmadan okudum. Sürükleyiciydi.
Tavsiye ederim.
Bir çırpıda biten kitaplardandı. Etkileyiciydi ve aynı zamanda üzücüydü. İçimizdeki şeytanın bizi ele geçirmesi ne kadar da basit dedirtiyor kitap.Tolstoy başarılı ve kısa bir kitapla içimizdeki kötü dürtüyü gözler önüne sermiş.
Tolstoy'un kadınları bakış açısını sevmediğimden önyargılı bir biçimde okudum.
ilginç bir rus efendisi..çapkın ve bunalımlı.. beğendim mi? eh..sıradan
117 sayfa