Çağdaş edebiyatın en kendine özgü kişiliklerinden Fernando Pessoa, ölümünden sonra üne erişen yazarlardan. 1935te öldüğünde, sandığından binlerce sayfa metin çıkmış, çok geçmeden dünyanın en gizemli yazarlarından biri olmuştu. Kendi adının yanı sıra, kendisinin farklı yanlarını yansıtan hayalî şair ve yazarların adlarıyla yazdığı yapıtlarıyla kısa zamanda birçok dile çevrilen Pessoanın daha önce Huzursuzluğun Kitabı ve Anarşist Banker adlı kitaplarını yayınlamıştık.Şeytanın Saati de, Pessoanın ardında bıraktığı sandıktan çıkan metinlerden. Bu kısa metin, yazarın önemli takıntılarının, büyü, mistisizm ve simya gibi hiç vazgeçmediği konuların bir panoramasını sunuyor nerdeyse. Aslında, şeytanla girişilen bu diyalog, yazarın yapıtlarının belli başlı niteliklerini küçük ölçekte sunan bir bütün. Alaycı, kuşkucu Pessoanın gerçeği arama yolculuğunun bir parçası sayılabilecek düşsel bir diyalog.
******
Masallardaki Yakışıklı Prensi, Mükemmel Erkeği, Yorulmak bilmez âşığı hiç düşünmediniz mi? Sizi kimsenin okşamadığı gibi okşayacak birini, sanki siz onun içindeymişsiniz gibi sizin olan birini, aslında bir olan üçlü bir coşkuda hem babanız, hem kocanız, hem de oğlunuz olan birini, hiç yanınızda, düşünüzde hissetmediniz mi?... Bendim o, her zaman ben, ben Yılan -bana verilegelen rol bu- dünyanın başlangıcından beri...... Ben İmgelem Tanrısıyım, yitik, çünkü yaratmıyorum.... Ben sesi esriklik, ruhu yanılgı olan, yaratmadan yaratan Tinim.... Ben, senin her zaman aradığın ve asla bulamayacağın kimseyim.
******
Çağdaş edebiyatın en kendine özgü kişiliklerinden Fernando Pessoa, ölümünden sonra üne erişen yazarlardan. 1935te öldüğünde, sandığından binlerce sayfa metin çıkmış, çok geçmeden dünyanın en gizemli yazarlarından biri olmuştu. Kendi adının yanı sıra, kendisinin farklı yanlarını yansıtan hayalî şair ve yazarların adlarıyla yazdığı yapıtlarıyla kısa zamanda birçok dile çevrilen Pessoanın daha önce Huzursuzluğun Kitabı ve Anarşist Banker adlı kitaplarını yayınlamıştık.Şeytanın Saati de, Pessoanın ardında bıraktığı sandıktan çıkan metinlerden. Bu kısa metin, yazarın önemli takıntılarının, büyü, mistisizm ve simya gibi hiç vazgeçmediği konuların bir panoramasını sunuyor nerdeyse. Aslında, şeytanla girişilen bu diyalog, yazarın yapıtlarının belli başlı niteliklerini küçük ölçekte sunan bir bütün. Alaycı, kuşkucu Pessoanın gerçeği arama yolculuğunun bir parçası sayılabilecek düşsel bir diyalog.
******
Masallardaki Yakışıklı Prensi, Mükemmel Erkeği, Yorulmak bilmez âşığı hiç düşünmediniz mi? Sizi kimsenin okşamadığı gibi okşayacak birini, sanki siz onun içindeymişsiniz gibi sizin olan birini, aslında bir olan üçlü bir coşkuda hem babanız, hem kocanız, hem de oğlunuz olan birini, hiç yanınızda, düşünüzde hissetmediniz mi?... Bendim o, her zaman ben, ben Yılan -bana verilegelen rol bu- dünyanın başlangıcından beri...... Ben İmgelem Tanrısıyım, yitik, çünkü yaratmıyorum.... Ben sesi esriklik, ruhu yanılgı olan, yaratmadan yaratan Tinim.... Ben, senin her zaman aradığın ve asla... tümünü göster