Aralık, 1893.
Son Sherlock Holmes öyküsünü merakla bekleyen Londra sakinleri, o sabah Strand dergisini açınca paniğe kapıldılar. Holmes'un yaratıcısı Arthur Conan Doyle, kahramanlarının hayatına son vermişti. Londra yasa büründü. Kalabalıklar kara matem pazıbendiyle dolaştı sokaklarda. Doyle'u neredeyse katillikle suçlayıp bir açıklama beklediler. Ama o sır küpü yazar ağzını açıp tek kelime etmedi.
Sekiz yıl sonra ise bu kahraman, tam da öldürüşü kadar ani ve beklenmedik şekilde, yeni maceralar için hayata dönmüştü. Ama yine bunun nedenine ilişkin hiçbir açıklama yapılmamıştı. Yazarın bilinmeyen nedenlerine ışık tutabilecek, kronolojik olarak o dönemi yansıtması gereken günlüğü ölümünden sonra kaybolmuştu. Geçen onca yılda da bulunamadı.
Yoksa bulundu mu?
Ocak, 2010.
Telif hakkı davalarında danışman olarak çalışan Harold White seçkin bir Sherlock Holmes topluluğu olan Baker Sokağı Serserileri'ne kabul edilince, Holmes-severlerin kayıp kutsal kâsesinin, yani kayıp günlüğün avına çıkacağı aklına hiç gelmezdi.
Ama dünyanın önde gelen Doyle araştırıcısı otel odasında ölü bulununca, sayısız dedektiflik öyküsünün gösterdiği mantık yürütme yolunu kullanarak araştırmayı üstlenme işi Harold'a düştü. New York'tan Londra'ya gidip cinayeti aydınlatmak ve kayıp günlüğü bulmak gibi bir vazifesi vardır artık. Bu görevde ortağıysa muhabir olduğunu söyleyen genç, cesur ve Arthur'un çözmeyi başaramadığı bir kadındır.
Zekice oluşturulmuş bir polisiye macera. Tarihi roman ve düşünsel polisiye eser tutkunları, hele de Sherlock Holmes hayranlarının okunacaklar listesinde mutlaka yer alması gerekiyor. Bu eser, yüksek orijinallikte olmanın yanı sıra, edebiyat tarihindeki öncüllerine de sıkı sıkıya bağlılık ve saygı besleyen bir yapıya sahip. Yeni bir Sherlock Holmes tadı yakalamak artık çok zor bir iş; ancak Graham Moore bunun üstesinden başarıyla ve görünene göre kolaylıkla gelmiş.
- Matthew Pearl
Müthiş bir macera! Edebiyat tarihindeki büyük bir gizem Arthur Conan Doyle ve Bram Stoker'ın etrafında çetrefilli biçimde sürerken, Sherlock Holmes'ten parçalar öyküyü ustaca destekliyor. Sherlock'un dolambaçlı olduğu kadar zekice kurgulanmış bir öykü olduğunu anlayıp ona hayran kalmak içinse Holmes gibi usta bir dedektif olmaya gerek yok.
- Rupert Holmes
Aralık, 1893.
Son Sherlock Holmes öyküsünü merakla bekleyen Londra sakinleri, o sabah Strand dergisini açınca paniğe kapıldılar. Holmes'un yaratıcısı Arthur Conan Doyle, kahramanlarının hayatına son vermişti. Londra yasa büründü. Kalabalıklar kara matem pazıbendiyle dolaştı sokaklarda. Doyle'u neredeyse katillikle suçlayıp bir açıklama beklediler. Ama o sır küpü yazar ağzını açıp tek kelime etmedi.
Sekiz yıl sonra ise bu kahraman, tam da öldürüşü kadar ani ve beklenmedik şekilde, yeni maceralar için hayata dönmüştü. Ama yine bunun nedenine ilişkin hiçbir açıklama yapılmamıştı. Yazarın bilinmeyen nedenlerine ışık tutabilecek, kronolojik olarak o dönemi yansıtması gereken günlüğü ölümünden sonra kaybolmuştu. Geçen onca yılda da bulunamadı.
Yoksa bulundu mu?
Ocak, 2010.
Telif hakkı davalarında danışman olarak çalışan Harold White seçkin bir Sherlock Holmes topluluğu olan Baker Sokağı Serserileri'ne kabul edilince, Holmes-severlerin kayıp kutsal kâsesinin, yani kayıp günlüğün avına çıkacağı aklına hiç gelmezdi.
Ama dünyanın önde gelen Doyle araştırıcısı otel odasında ölü bulununca, sayısız dedektiflik öyküsünün gösterdiği mantık yürütme yolunu kullanarak araştırmayı üstlenme işi Harold'a düştü. New York'tan Londra'ya gidip cinayeti aydınlatmak ve kayıp günlüğü bulmak gibi bir vazifesi vardır artık. Bu görevde ortağıysa muhabir olduğunu söyleyen genç, cesur ve Arthur'un çözmeyi başaramadığı bir kadındır.
Zekice oluşturulmuş bir... tümünü göster
H a r i k a
Sherlock Holmes ve Sir Arthur Conan Doyle hayranlari eminim benimle ayni fikirde olacaklardir
Tarihi gerçekler üzerine kurgulanmış son derece akıcı bir roman
İki farklı yüzyıl iki cinayet...
Kitapta geçen yerler olaylar kişiler tamamen gerçeğe dayalı
Baker Street deki Sherlock Holmes müzesinden aldığım bir kaç kitapta geçen araştırmalar inanılmaz derecede güzel bir şekilde serpiştirilmiş.
Yazarın esaslı bir araştırma yaptığı belli
Mutlaka okuyun tavsiye ederim.
beklediğimden çok daha güzeldi.. Farklı bir kitap okumak isteyenlere tavsiyemdir
Gerçekten harika bir kitap! Hiç tahmin edemediğim olaylar gerçekleşti ve beni hakikaten çok şaşırttı. Sherlock Holmes hayranlarının okuması gereken bir kitap
Gerilim ve heyecan dolu bir macera…Sherlock’un yaratıcısının kayıp günlüğünün peşinde amansız bir takip…
Sör Arthur Conan Doyle’un kayıp günlüğü yıllardır bulunamayan bir gizem iken bu günlüğü bulduğunu iddia eden Cale tüm Sherlock Holmes hayranlarını heyecanlandırır…
Baker Sokağı Serserileri isimli Sherlock hayranlarının kurduğu grup bu haberi sevinçle karşılar ve kayıp günlüğün sırrını öğrenmeyi hevesle beklerler..Ancak günlüğü bulduğunu iddia eden Cale odasında gizemli bir şekilde ölü olarak bulunur…Tabi ki günlük de ortalıklarda yoktur…O sırada Baker Sokağı Serserileri’ne yeni katılan Harold farkında olmadan ipuçları toplamaya başlar ve Sarah ile birlikte kayıp günlüğün takibinde bulurlar kendilerini…
Peki ama Sarah aslında kimdir?
Arthut Conan Doyle’un kayıp günlüğü yıllar önce yanarak yok mu olmuştur?Yoksa Doyle’un eşyaları arasında kayıplara mı karışmıştır..?
Arthur Conan Doyle’un Bram Stoker ile olan sürükleyici öyküsüne de tanık olurken inanılmaz bir kurgu ve gerilimin içinde kayboluyorsunuz…
Sherlock Holmes tadında harika bir gerilim kitabıydı…
Tek kelime ile bayıldım.Bir solukta okudum bu kitabı.Harikaydı.
Vasat bir kitap. Orjinal Sherlock Holmes'ler dururken bu kitabı okumak zaman kaybı..
http://hasibecengiz.blogspot.com/2013/12/kitap-elestirisi-sherlock-graham-moore.html
Karton Cilt, 366 sayfa
Ekim2012 tarihinde, Ephesus Yayınları tarafından yayınlandı