Sıcak Külleri Kaldı, Türkiyenin son kırk yılının siyasal, toplumsal panoraması. Okuduğunuzda geçmişin karabasanını, kuşakların siyaset serüvenini, suçlamadan ve övmeden, edebiyatın sıcaklığı, düşüncenin soğukkanlılığıyla irdeliyor.
DOĞAN HIZLAN
Romancılarımızın çoğu etliye sütlüye dokunmadan kitaplar okuyarak romanlar yazarken, yaşadığımız zamanın sorunlarını görmezden gelerek geçmişe sığınırken, yaşamsal sorunların üzerine gidiyor Oya Baydar.
Sıcak Külleri Kaldı, Türkiyenin son kırk yılının siyasal, toplumsal panoraması. Okuduğunuzda geçmişin karabasanını, kuşakların siyaset serüvenini, suçlamadan ve övmeden, edebiyatın sıcaklığı, düşüncenin soğukkanlılığıyla irdeliyor.
DOĞAN HIZLAN
Romancılarımızın çoğu etliye sütlüye dokunmadan kitaplar okuyarak romanlar yazarken, yaşadığımız zamanın sorunlarını görmezden gelerek geçmişe sığınırken, yaşamsal sorunların üzerine gidiyor Oya Baydar.
71, 80 darbesi, 90 lardaki siyasi cinayetlerin yer aldığı ancak temel konu: 3 farklı insanın hayatı, iktidar hırsı ve aşk. Arada kalan Ülkü'nün, son günlerine kadar devleti savunan ancak pişman olan Arın Murat'ın, idealleri uğruna ailesini ikinci plana atan ancak pişman olan Ömer'in anlatıldığı güzel bir roman
Son dönemde okuduğum en güzel kitaplardan biri diyebilirim Erguvan Kapısı ikilemesiyle şiddetle tavsiye ederim.68 kuşağı bir kadının gözünden yakın Türk siyasi tarihi, hayal kırıklıkları ve yitirilen bir aşk ve evlat acısı
Üslup fena değil,kurgu sağlam,zamanın kullanılışı güzel.Yazar,kırk yıllık bir politik süreci resmetmek istemiş ancak bunu tamamen "sol" perspektiften yapmış.Olsun,yapabilir ama zaman zaman nesnel olma çabaları öylesine havada kalmış ki kitap tam da bu nedenle itici hale geldi benim gözümde.Türkiye'deki tipik "vatansız solculuk"un yine tipik bir örneği,bu roman.PKK ile arasına mesafe koyamayan günümüz solcularının 2001'deki temsilcisi olmuş bu yazar bence.Ve yine bence ilginç olan ya da tam tersine sıradan olan,romanın ödül almış olması!
"Türkiyeli" lafını on dört yıl önceden kullanmış.Teröristler,yazarın gözünde "gerilla". Sol'un yaptığı her "eylem" özgürlük ve kurtuluş mücadelesi iken kendilerine karşı olanların yaptıkları "terör"...Tüm bunlar, romanda,ince ince diyemeyeceğim,kalın kalın işlenmiş.Samimiyetsiz bir roman.İşlenen aşk öyküsü de geçmiyor insana.Dil,genel anlamda sağlam olmakla beraber "istek" yerine "istem" "kıyak geçmek" yerine "kıyak çekmek" gibi bozuk ifadelere rastlamak da mümkün.Sevmedim velhasıl.
çok sürükleyici bir kitap, hikaye çok güzel. ancak bir yenilmişlik duygusu var kitabın sonunda, biraz umutsuz buldum.
Her ne kadar Erguvan Kapısı bağımsız okunabiliyor olsa da Ülkü’nün yorgunluğunun, tükenmişliğinin, yenilmişliğinin sebebini öğrenmek için, “Umut kimdi aslında” sorusunun cevabını almak için, ama en çok da 68 kuşağını biraz daha anlayabilmek için önce Sıcak Külleri Kaldı’yı okumak şart. Türkiye’nin yakın tarihine iki güçlü zıt kutuptan bakılan romanda, karakterlerin görüşleri aracılığıyla yapılan siyasi tahliller çok başarılı. Akıcı dilli, insani, buruk, hayatın tam içinden, en yalın haliyle papatyalar ile mimozaların savaşının eseri.
herkesin bir siyasi görüşü vardır yada sempati duyduğu bir fikir ama çoğumuz sadece kendi siyasi görüşümüzü doğru çıkaracak yazılar yada bize paralel görüşte olan insanların yazılarını okuruz eleştirilmek hoşuma gitmez çünkü. o yüzden karşı tarafın ne savunduğunu bilmeden çoğu zaman nefret ederiz yada karşı çıkarız. oysa hiç bir görüş tam olarak doğru veya tam olarak yanlış olamaz . anlamak gerek gerekirse birleştirmek sentez yapmak en iyisini oluşturmak gerek . neye ihtiyacım olduğunu en iyi biz biliriz. o yüzden biz bizi dinlemeli okumalı sevmeliyiz..kitabın anlatmak istediklerini bir olay örgüsü içinde vermesi çok hoşuma gitti soluksuz okudum desem yalan söylemiş olmam çok beğendiğim bir kitap
Komünizm nedir sol düşünce nedir? bilgi edinmek için okuduğum fakat detaylarda boğulduğum bir eserdi bazı yerlerinde çok darlandım açıkcası ben düşüncenin içine giremedim , şahsi fikrim şudur ki :KUL YAPISI OLAN HER SİSTEM HATALIDIR HER DÜŞÜNCEDE BİR HATA VARDIR İSTER KOMÜNİZM SOSYALİZM İSTER ÜLKÜCÜLÜK OLSUN VE HER GÖRÜŞ KENDİ MİLİTANLARI YÜZÜNDEN YOK OLUR kitaptaki tek beğendiğim nokta ülkü arın murat ve ömer ulaş karakterleriydi,farklı kişiliklerdi ,ülkü birbirinin zıttı olan ama bir bakımdan tıpatıp aynı olan adamlarla bir ömür geçirdi, sonradan kendide farketti zaten , kitap fazla uzatılmış açıkcası bazı yerlerde çok bunaldım sonu gelmedi kitabın ,ayrıca sayın baydar tamam anladık PARİS'İ İSTANBULU MOSKOVAYI daha bir çok yeri gördünüz; sayfalarca şehir veya çiçek betimlemesi nedir ?
Ayrıca PKK yı bu kadar masunlaştırması gerilla diye bahsetmesi ülkücüleri faşişt diye yaftalaması, sizin yaptıklarınızın devrim size karşı çıkanların yaptıklarının terör diye isimlendirilmesi bazende tarafsız veriyormuş gibi konuşmalar çok eğreti duruyor , aydın geçinen kesimin bu kadar terör yanlısı olması içler acısı.
Ne çok çekti bu ülkenin insanları...
Denizlerin hayranı olarak o döneme dair şeyler okumak beni hem hüzünlendirir hem de mutlu eder.
Bu kitapta da darbe dönemlerinin işlenişi,sol örgütlerin çalışmaları ve hepsinin ortasında bir aşk hikayesi okudum ve çok beğendim.
Geç keşfettiğim ve keşfettiğime de çok sevindiğim bir kitap oldu.
Tavsiye ederim..
442 sayfa