Bu kitap, bugün dünyamızda ve ülkemizde giderek çeşitlenen, genişleyen, ince ayarlı boyutlar kazanan, adeta bir yaşama biçimine dönüşmüş olan şiddet kavramıyla yeniden tanışmamızı sağlıyor. Sıkıştırılmışlığına bir çözüm getiremeyen, Hayır demeyi bilmeyen, edilgenliğe boyun eğen bir kültürün içinden gelen ülkenin insanları için bireysel olarak var olamama en büyük sorun olarak ortaya çıkıyor. Eserde, açıkça, doğrudan uygulanan şiddeti değil, daha tehlikeli ve yaygın olan örtük ve dolaylı şiddeti içeren oyunlar inceleniyor. Bu bakış açısıyla, altı yazarımızın on eseri (Kahvede Şenlik Var, Önemli Adam, Ölüler Konuşmak İsterler, Müfettişler, Kozalar, Sahibinin Sesi, İşte Baş İşte Gövde İşte Kanatlar, Taziye, Mahmud ile Yezida, Çöplük) ele alınıyor.
Bu kitap, bugün dünyamızda ve ülkemizde giderek çeşitlenen, genişleyen, ince ayarlı boyutlar kazanan, adeta bir yaşama biçimine dönüşmüş olan şiddet kavramıyla yeniden tanışmamızı sağlıyor. Sıkıştırılmışlığına bir çözüm getiremeyen, Hayır demeyi bilmeyen, edilgenliğe boyun eğen bir kültürün içinden gelen ülkenin insanları için bireysel olarak var olamama en büyük sorun olarak ortaya çıkıyor. Eserde, açıkça, doğrudan uygulanan şiddeti değil, daha tehlikeli ve yaygın olan örtük ve dolaylı şiddeti içeren oyunlar inceleniyor. Bu bakış açısıyla, altı yazarımızın on eseri (Kahvede Şenlik Var, Önemli Adam, Ölüler Konuşmak İsterler, Müfettişler, Kozalar, Sahibinin Sesi, İşte Baş İşte Gövde İşte Kanatlar, Taziye, Mahmud ile Yezida, Çöplük) ele alınıyor.