Çocukların zevkle okuduğu Sihirli Dizinin 10. Kitabı olan Sihirli Top dizinin diğer kitapları gibi çocuk bakış açısını başarıyla yakalayan bir kitap. Kahramanın macerası akıcı bir anlatımla, sürükleyici bir kurguyla çocuklara okuma zevkini tattıracak bir romana dönüşüyor. Ancak sadece bununla sınırlı değil çocuk okurun bu kitabı bitirdiğinde belleğine ekleyeceği kazanımlar... Mesela kahramanlarımızdan denklem kurmayı öğreniyoruz, başka bir bölümde deyimleri... Bir başka yerinde başarılı olmanın sırrını fısıldıyor yazar bize, çalışmanın önemini, kendine güvenmenin her şeyden önemli ve en büyük güç olduğunu...Özet: Deniz Yoncasporun yedek oyuncusudur. Hatta yedek oyuncu bile değil, sadece bir top toplayıcıdır. En büyük isteği gerçek bir maçta gerçek bir oyuncu olabilmek ve tabii arkadaşı Mirayın hayranlığını kazanmaktır. Bütün bunlar Deniz için bir rüyadan öteye gidemez çünkü topa doğru dürüst vurmayı bir türlü becerememektedir. O kadar ki artık ayağının yamuk olduğunu düşünmeye başlar. Taa ki parktaki meşe ağacının altından geçerken topu nereye isterse oraya göndermek istediğini yüksek sesle söyleyene kadar. Artık Denizin hayatında çok şey değişecektir...
Çocukların zevkle okuduğu Sihirli Dizinin 10. Kitabı olan Sihirli Top dizinin diğer kitapları gibi çocuk bakış açısını başarıyla yakalayan bir kitap. Kahramanın macerası akıcı bir anlatımla, sürükleyici bir kurguyla çocuklara okuma zevkini tattıracak bir romana dönüşüyor. Ancak sadece bununla sınırlı değil çocuk okurun bu kitabı bitirdiğinde belleğine ekleyeceği kazanımlar... Mesela kahramanlarımızdan denklem kurmayı öğreniyoruz, başka bir bölümde deyimleri... Bir başka yerinde başarılı olmanın sırrını fısıldıyor yazar bize, çalışmanın önemini, kendine güvenmenin her şeyden önemli ve en büyük güç olduğunu...Özet: Deniz Yoncasporun yedek oyuncusudur. Hatta yedek oyuncu bile değil, sadece bir top toplayıcıdır. En büyük isteği gerçek bir maçta gerçek bir oyuncu olabilmek ve tabii arkadaşı Mirayın hayranlığını kazanmaktır. Bütün bunlar Deniz için bir rüyadan öteye gidemez çünkü topa doğru dürüst vurmayı bir türlü becerememektedir. O kadar ki artık ayağının yamuk olduğunu düşünmeye başlar. Taa ki parktaki meşe ağacının altından geçerken topu nereye isterse oraya göndermek istediğini yüksek sesle söyleyene kadar. Artık Denizin hayatında çok şey değişecektir...