1929-1935 Yillari Arasinda Yazdigi, Ama Sagliginda Yayimlanan Kitaplarina Almadigi Siirleri1937-1951 Yillari Arasinda Yazdigi, Ama Sagliginda Kendi Derledigi (Ve Ancak Ölümünden Sonra Basilabilen) Kitaplarina Almadigi SiirlerTürk siirinin çizgisini degistirmis, çok yönlü, evrensel boyutlu bir sair ve yazarin bu basim için yeniden gözden geçirilmis, kaynak metinler esas alinarak düzeltilmis külliyati... TADIMLIKYASAMAYA DAIR1Yasamak sakaya gelmez,büyük bir ciddiyetle yasayacaksinbir sincap gibi meselâ, yani, yasamanin disinda ve ötesinde hiçbir sey beklemeden,yani, bütün isin gücün yasamak olacak.Yasamayi ciddiye alacaksin,yani, o derecede, öylesine ki,meselâ, kollarin bagli arkadan, sirtin duvarda,yahut, kocaman gözlüklerin,beyaz gömleginle bir laboratuvardainsanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmedigin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamisken, hem de en güzel, en gerçek seyinyasamak oldugunu bildigin halde.Yani, öylesine ciddiye alacaksin ki yasamayi,yetmisinde bile, meselâ, zeytin dikeceksin,hem de öyle çocuklara falan kalir diye degil, ölmekten korktugun halde ölüme inanmadigin için,yasamak, yani agir bastigindan.1947
1929-1935 Yillari Arasinda Yazdigi, Ama Sagliginda Yayimlanan Kitaplarina Almadigi Siirleri1937-1951 Yillari Arasinda Yazdigi, Ama Sagliginda Kendi Derledigi (Ve Ancak Ölümünden Sonra Basilabilen) Kitaplarina Almadigi SiirlerTürk siirinin çizgisini degistirmis, çok yönlü, evrensel boyutlu bir sair ve yazarin bu basim için yeniden gözden geçirilmis, kaynak metinler esas alinarak düzeltilmis külliyati... TADIMLIKYASAMAYA DAIR1Yasamak sakaya gelmez,büyük bir ciddiyetle yasayacaksinbir sincap gibi meselâ, yani, yasamanin disinda ve ötesinde hiçbir sey beklemeden,yani, bütün isin gücün yasamak olacak.Yasamayi ciddiye alacaksin,yani, o derecede, öylesine ki,meselâ, kollarin bagli arkadan, sirtin duvarda,yahut, kocaman gözlüklerin,beyaz gömleginle bir laboratuvardainsanlar için ölebileceksin, hem de yüzünü bile görmedigin insanlar için, hem de hiç kimse seni buna zorlamamisken, hem de en güzel, en gerçek seyinyasamak oldugunu bildigin halde.Yani, öylesine ciddiye alacaksin ki yasamayi,yetmisinde bile, meselâ, zeytin dikeceksin,hem de öyle çocuklara falan kalir diye degil, ölmekten korktugun halde ölüme inanmadigin için,yasamak, yani agir bastigindan.1947
Şair deyince, şiirden bahsedince hep Nâzım Hikmet, olanca kalabalığı ve kudretiyle resmî geçit yapar zihnimde. Hiç bir şair Nâzım kadar üzmedi beni, hiç biri onun kadar sevindirmedi. Okuduğum üniversitede zorbalar tarafından tartaklandığım vakitler kendi derdime değil, Nâzım'a yapılan haksızlıklara kinlendim her kapağını açışta bu kitapların, sevgilimden ayrıldığımda giden kadına değil, Piraye'ye, Hatice'ye hasret kaldım, gecelerin kör vakitleri soğuk odalarda Nâzım'ın ağrılarını hissettim böbreklerimde, onunla gittim İstiklâl Harbi'nin en gözüpek cephelerine... Ben Nâzım'ı çok sevdim. İyi ki Türkçe okuyorum dedirten en mühim şairdir bende. Kordon boyundan çok şiirlerini okuduğum İzmir Körfezi'ne. Eğer okumadıysan Nâzım'ı, ama öyle internette olmaz; adam gibi kitaptan, bu kitaptan okumadıysan, oku. Mutlaka.
"Öylesine sevilecek dünya, "yaşadım" diyebilmek için"
224 sayfa