Bir yeraltı savaşını kılpayı önleyen Cat Crawfield, kocası Bones'la birlikte, biraz dinlenmekten başka bir şey istemiyordu. Maalesef, New Orleans'ın vudu kraliçesinden aldığı yetenek başına türlü belalar getirdi. Ve sonunda, birine iyilik yapmak adına kendilerini tekrar, bu kez kana susamış bir hayaletle savaş halinde buldular.
Heinrich Kramer asırlar önce yaşamış bir cadı avcısıydı. Şimdi ise her Cadılar Bayramı öncesinde masum kadınlara işkence etmek, sonra da onları diri diri yakmak için ete kemiğe bürünüyor. Ancak bu yıl, Cat ve Bones ikilisi onu bir daha inmemek üzere sonsuzluğun öbür tarafına göndermek için şeyi riske atmaya kararlı! Tek bir yanlış adım atarlarsa, kendi mezarlarını kazmış olacaklar.
Bir yeraltı savaşını kılpayı önleyen Cat Crawfield, kocası Bones'la birlikte, biraz dinlenmekten başka bir şey istemiyordu. Maalesef, New Orleans'ın vudu kraliçesinden aldığı yetenek başına türlü belalar getirdi. Ve sonunda, birine iyilik yapmak adına kendilerini tekrar, bu kez kana susamış bir hayaletle savaş halinde buldular.
Heinrich Kramer asırlar önce yaşamış bir cadı avcısıydı. Şimdi ise her Cadılar Bayramı öncesinde masum kadınlara işkence etmek, sonra da onları diri diri yakmak için ete kemiğe bürünüyor. Ancak bu yıl, Cat ve Bones ikilisi onu bir daha inmemek üzere sonsuzluğun öbür tarafına göndermek için şeyi riske atmaya kararlı! Tek bir yanlış adım atarlarsa, kendi mezarlarını kazmış olacaklar.
Sondan önceki kitap olan Şimdi Mezar Zamanı bitti. Mezarın Yüzü'ne göre daha sevdim. Diğerine göre aksiyonluydu. Sanırım bu 2 kitap biraz daha Cat'in kişisel hayatını öne çektiği için okuyucular tarafından zayıf görülüyor.
Meydum Tyler'a bayıldım. Garibim, hayaletten olmasa bile bu tayfa yüzünden ölebilirdi :D Yanlış anlaşılmasın, Tyler hala yaşıyor. Spoiler olarak saymadığım için uyarısız yazdım.
Kitap bittiğinde "Oh be! Mencheres'siz bir kitap okuyabildik sonunda!" diye çok sevindim. Mencheres olmayınca kitap gözüme acayip hoş gözüktü. Vlad da yoktu ama olmaması sorun değil, sonuçta geçici bir karakter Cat'in dünyasında.
Ama Mencheres'in boşluğunu da pislik Ian güzelce doldurdu -_- Hoş, göründüğü yerler az olduğu için terbiyesizce bir şey yapacak veya söyleyecek şeyi yoktu. Ama bence hiç olmasa daha da güzel olurdu.
Justina da gösterdiği tavırla kendini iyice sevdirdi :)
Görünüşe bakılırsa sıradaki düşman Cat'in başını çok ağrıtacak.
http://belleninkutuphanesi.blogspot.com.tr/2016/09/simdi-mezar-zaman-yorum.html
Diğer kitaplara göre daha durağandı okurken biraz sıkıldım. Yine de güzeldi Ian sayesinde baya güldüm.
Jeaniene Forst'un yazdığı Gece Avcısı Serisi 6 kitabı da okundu, bitti. Soluksuz, nefes nefese kalmış bir şekilde hemde. :))
Bu seriyi daha önce neden okumamak gibi bir akılsızlık yapmışım bilemiyorum.
Ah tanrım, müthiş bir seriyidi ! Sizde okuyun :) Fakat size şunu söyleyebilirim ki 5. kitaba başlamadan önce serinin yan kitaplarını okuyun. Ben direk bu seriyi tamamladım 5. kitapta biraz kopukluk yaşadım.. Sanırım yan kitaplarda ana seriyi etkileyecek olaylar olmuş. :) Ama fazla da etkilemiyor tabi.
Ah aah Kedicik.. Bu Kedicik hem çok ateşli hemde ateşle oynuyor ! Ve Bones.. Yazarın Bones vampir olmadan önceki ona çizdiği hayata hayret ettim... Kİm 1800lü yıllarda erkek bir fahişe olabilirdi ki, Bones'ten başka :D Gülmekten kırılmıştım. Yazarın cesaretine bal hele :D Ama Cat ve Bones; ikisi de öyle bir bütün ki ! Komik, sinir bozucu ve ateşli. Hem iç çektittiriyor hemde göz devirmeme sebep oluyorlar. Aaah aah !
Yazarın diline hele bayıldım ! Merak uyandırıcı bir dili var.
Gece Avcısı serisi kendine bağlayan, baştan çıkarıcı ve erotik bir seriydi.
Seriyi severek okudum. Peşpeşe okudum. Soluksuz okudum !
Bu mükemmel seriyi okumanızı size de tavsiye ederim :)
Diğer beş kitaptan çok farklıydı , biraz durağandı sanırım aşk fazla yoktu daha çok hareket vardı olaylar hiç bitmedi...
Ian beni kahkahalara boğdu bu bile bu kitabı sevmeme yetti :)
Ama yinede çok iyi değildi.
Yazarlar serileri don lastiği gibi uzatınca böyle oluyor işte...
Her şey para mı. Tadında bitirin şunları...
Diğer kitaplardan biraz daha durgun ilerledi. Yine de çok güzeldi. Ian saysinde bol bol güldüm :)
ahhhh kedicik ahhh 1sene bn sensiz nsl dururm diyerek başlıyorm seri yine harika yalnız yayın evi şu kapaklar konusunda biraz daha çalışmalı bnce çkkk soluk duruyodu orjinal kapağı olduğu gibi kullansalar nolcak ki
Bu kitap diğer seriler kadar etkileyici gelmedi bana yazar sanki aceleye getirmiş, öyküleme ve kurgusunu beğenmedim çok yavan geldi.
diğer kitaplara göre daha durağandı.sanki yazar zorla yazmış gibi hava vardı.Daha önceki kitaplardan aldığım zevki bu romanda alamadım ama seri kitaptı ve okumadığım tek bu romanı kalmıştı ama okurken bitsede kurtulsam dedim mi evet dedim.:) serinin daha önceki kitaplarını okumadıysanız bu romandan başlamanızı kesinlikle tevsiye etmem.
Cat, gulyabani Kraliçesi Marie'den aldığı hayalet çağırma gücü ile hayaletleri kendisine çekmeye başlamıştır. Sürekli hayaletler peşindedir. Cat bu hayaletlerden biri ile uğraşmak zorunda kalınca olaylar başlar.
Hayalet olan Heinrich Kramer, bir cadı avcısıdır. Kramer'e göre etek giyen herkes muhtemelen cadıydı. Her Cadılar Bayramı'nda dünyaya yürür. O gün dünyalar arasında ki duvarın en ince olduğu zamandır.O gün suç ortağı olarak bir insan bulur ve bu insana üç kadın kaçırttırır. Sonra kadınlardan zorla itiraf alıp onları diri diri yakar. Cadılar Bayramı'nda ete kemiğe bürünebilir. Alevlere gönderdiği her kadın onu hayal edemeyeceği kadar çok güçlendirir.
Cat ve Bones, Kramer ile mücadeleye başlar ve büyük uğraşlar sonunda tabi ki galip gelirler.
İkiliyi okumayı çok seviyorum. Ian bu kitapta baya komikti. Eğlendim okurken.
Karton Cilt, 380 sayfa
Temmuz2012 tarihinde, Artemis Yayınları tarafından yayınlandı