Modernitenin başat sanatsal ifade biçimi olarak görülen sinema, kısa tarihi boyunca yarattığı kapsayıcı etkiyle gerçek bir fenomene dönüştü. İzleyeni perdede gördükleriyle özdeşleşmeye çağıran, edilginleştirici bir kitlesel gösteri etkinliğinden eleştirel/katılımcı bir ifade ve izleme pratiğine vardı insanlık. Sinema estetiği ise sinemanın kurucu öğelerini sinematografik bir dile has görsel temsil biçimlerinden montaj ve kurgu tekniklerine uzanan bir bütünlükte yeniden çözümleyen bir araştırma alanı olarak ortaya çıktı. İcadından bir asır sonra, pazar dinamikleri içinde tüketilen seyirlik bir gösteri eyleminden hala bozulmamış kalabilen bir büyünün dayanaklarına ve kaynaklarına dek özellikli bir soruşturma.
Modernitenin başat sanatsal ifade biçimi olarak görülen sinema, kısa tarihi boyunca yarattığı kapsayıcı etkiyle gerçek bir fenomene dönüştü. İzleyeni perdede gördükleriyle özdeşleşmeye çağıran, edilginleştirici bir kitlesel gösteri etkinliğinden eleştirel/katılımcı bir ifade ve izleme pratiğine vardı insanlık. Sinema estetiği ise sinemanın kurucu öğelerini sinematografik bir dile has görsel temsil biçimlerinden montaj ve kurgu tekniklerine uzanan bir bütünlükte yeniden çözümleyen bir araştırma alanı olarak ortaya çıktı. İcadından bir asır sonra, pazar dinamikleri içinde tüketilen seyirlik bir gösteri eyleminden hala bozulmamış kalabilen bir büyünün dayanaklarına ve kaynaklarına dek özellikli bir soruşturma.
136 sayfa