Londralı zengin antikacı Anthony Verey, hayran olduğu kız kardeşi Victoria ve suluboya ressamı Kitty'nin peşinden gittiği Fransa'nın güneyinde hayallerinin evini bulduğuna inanır. Bu güzel taş ev, ailelerinden kalan mirası paylaşamayan, ömür boyu sakladıkları dehşet verici bir sırrın katılaştırdığı iki yaşlı Fransız kardeşe, Aramon ile Audrun'a aittir. Evi satın almak isteyen Verey'in bu hayali hem kendisinin hem de Fransız kardeşlerin hayatlarını beklenmedik, trajik bir çizgiye çekecektir. İki farklı kültürün, farklı kardeşlerin, aile sırlarının, yabancılarla yöre insanlarının, tatlı hayallerle vahşi gerçeklerin, zenginlikle cinselliğin durmaksızın birbirlerinin sınırlarını aştığı, şaşırtıcı bir roman: Sınıraşımı.
Londralı zengin antikacı Anthony Verey, hayran olduğu kız kardeşi Victoria ve suluboya ressamı Kitty'nin peşinden gittiği Fransa'nın güneyinde hayallerinin evini bulduğuna inanır. Bu güzel taş ev, ailelerinden kalan mirası paylaşamayan, ömür boyu sakladıkları dehşet verici bir sırrın katılaştırdığı iki yaşlı Fransız kardeşe, Aramon ile Audrun'a aittir. Evi satın almak isteyen Verey'in bu hayali hem kendisinin hem de Fransız kardeşlerin hayatlarını beklenmedik, trajik bir çizgiye çekecektir. İki farklı kültürün, farklı kardeşlerin, aile sırlarının, yabancılarla yöre insanlarının, tatlı hayallerle vahşi gerçeklerin, zenginlikle cinselliğin durmaksızın birbirlerinin sınırlarını aştığı, şaşırtıcı bir roman: Sınıraşımı.
Konu bakımından çok farklı bir tarzda yazılmış bir roman. Çarpık ilişkiler yaşayan farklı iki aileyi ve bu ailelerin kendi iç dünyalarında yaşadıkları çatışmaları pek de akıcı olmayan bir anlatım şekliyle ifade ediyor yazarımız. Yani arka kapakta yazdığı gibi öyle alıp götüren harika bir psikolojik gerilim içermiyor yani.
Tabi ki yine de okunabilir bir roman.
Yarım bırakmış olmamak için zoraki okuduğum sıkıcı kitap.
Olmasa da olur.
Bir kere kitap kapağı çok güzel. Okurken bir çok kez çevirip kapağı izlemişimdir. Yeşili ve doğayı seyretmeyi seviyorum. Ayrıca sırtı dönük bayanı da merak ettim. Stephen King'in bir romanı vardı " Çılgınlığın Ötesi " diye. O hikayede tablodaki sırtı dönük bir kadının da tasvirleri çok güzeldi. Resmi görmesem bile gözümde tüm detaylarını canlandırmış ve gerçekten öyle bir resmi ve o kadını merak etmiştim.
Kitap içinde yeterince doğa tasviri bulunmakla beraber belgesel bir anlatım yok.
Aslında bu kitap ülkemizde neden tutulmamış merak ediyorum. İçindeki hikaye hem alışılagelmişin dışında bir anlatıma hem de ilgi çekici ve doyurucu içeriğe sahip.
Yumuşak ve rahatlatıcı tarzı var.
Çoğu kitabı çeşitli ödüller almış bir yazar.
Psikolojik gerilim sevenler merakla okuyacaklardır.
Beğendim.
Karton Cilt, 296 sayfa
2014 tarihinde, Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından yayınlandı