Kuzeyle Güney, erkeklerle kadınlar, zenginlerle yoksullar, beyazlarla siyahlar arasındaki uçurum gün geçtikçe artıyor. Doğal zenginlikler acımasızca talan ediliyor; çevre onarılmayacak bir düzeyde kirletiliyor; dünya çölleşiyor; iklimler değişiyor... Batı merkezli ekonomizm söylemi piyasa ve yarattığı kitle kültürü aracılığı ile bütün dünyayı rekabete ve tüketime çağırıyor. Yarışmak, yok ederek başarmak ve kâr etmek hayatın tek mümkün amacı sayılıyor...Mary Mellor ise kapitalizmin insanları hızla geleceksiz bıraktığına dikkat çekerek yeni bir başkaldırı ruhundan söz ediyor. Ulus, dil, din, ırk, cinsiyet, sınıf vb. sınırları yıkarak, hayata eşit başlayan, güç ilişkilerini değil insanların kişilik ve yaratıcılıklarının önündeki engelleri kaldırmayı temel alan, duygu ve tinden söz eden bir hayat tahayyül ediyor. Ve feminist, yeşil bir sosyalizm projesini tartışmaya açıyor...
Kuzeyle Güney, erkeklerle kadınlar, zenginlerle yoksullar, beyazlarla siyahlar arasındaki uçurum gün geçtikçe artıyor. Doğal zenginlikler acımasızca talan ediliyor; çevre onarılmayacak bir düzeyde kirletiliyor; dünya çölleşiyor; iklimler değişiyor... Batı merkezli ekonomizm söylemi piyasa ve yarattığı kitle kültürü aracılığı ile bütün dünyayı rekabete ve tüketime çağırıyor. Yarışmak, yok ederek başarmak ve kâr etmek hayatın tek mümkün amacı sayılıyor...Mary Mellor ise kapitalizmin insanları hızla geleceksiz bıraktığına dikkat çekerek yeni bir başkaldırı ruhundan söz ediyor. Ulus, dil, din, ırk, cinsiyet, sınıf vb. sınırları yıkarak, hayata eşit başlayan, güç ilişkilerini değil insanların kişilik ve yaratıcılıklarının önündeki engelleri kaldırmayı temel alan, duygu ve tinden söz eden bir hayat tahayyül ediyor. Ve feminist, yeşil bir sosyalizm projesini tartışmaya açıyor...