Eylül yazari Mehmed Rauf, edebiyat tarihimizde kültlesen bu psikolojik romanin yani sira baska romanlar, öyküler ve oyunlar da yazmisti. Bir de mensureler, yani düzyazi siirler. Bu düzyazi siirlerin bir bölümü, Eylülle ayni yil (1901) bir kitapta toplanmisti: Siyah Inciler. Rahim Tarim, Siyah Incileri ilk kez -kosut metinler halinde- yeni yaziya aktardi; dil ve ifade özelliklerini koruyarak sadelestirdi; ayrica düzyazi siir konusunu edebiyat tarihimiz ve Mehmed Rauf baglaminda açimlayan kapsamli bir inceleme yazdi. Kitabin ek bölümlerini olusturan Mehmed Raufun düzyazi siirlerinin alfabetik ve kronolojik listeleri de Siyah Incilerin kaliciligini arttiriyor. TADIMLIKGözlerin Bir Sema kiGözlerin bir sema ki bulutlu, sanki ruhunu, bu gökyüzünün günesini görmeye engel olan bulutlar kapamis; seni sadece uzaktan görürken zindanlarda titreyenlerin hasretle gökyüzünü hep günesli düsünmeleri gibi gözlerini ruhsuz düsünemezdim. Söyle niçin onu sakladin, ruhunu neden sakladin? Bir karanfildeki o mahzun, suh tebessüm, o yakinisla, o yayilan kokuyla nemli tebessüm, iste tebessümün... O kadar ki dudaklarin bir karanfildir denilir. Fakat o masum tebessüm bir çig tanecigi gibi piriltili ve titrek degil, hep bulut, tebessümünde, bakislarinda hep bulut! Evet, bütün bulut, hep bulutsun; bu gözlerin, bu dudaklarin arkasinda beni mutlu yahut mutsuz edecek bir hayat felsefesi oldugunu düsündükçe âh görsem... diyorum, bu gözlerin günesini görsem de gerekirse hattâ ölsem.. diyorum; beni sevdigini, hiç olmazsa sevmek istedigini görsem, bilsem ki beni istiyorsun, bunu bilmek o kadar feci olsa ki ölsem... Fakat hep bulut, bütün bulutsun; tebessümünde, bakislarinda bütün bulut! Niçin hep bulut, niçin hep gölgesin? Yoksa ruhun da mi hep gölgeli?
Eylül yazari Mehmed Rauf, edebiyat tarihimizde kültlesen bu psikolojik romanin yani sira baska romanlar, öyküler ve oyunlar da yazmisti. Bir de mensureler, yani düzyazi siirler. Bu düzyazi siirlerin bir bölümü, Eylülle ayni yil (1901) bir kitapta toplanmisti: Siyah Inciler. Rahim Tarim, Siyah Incileri ilk kez -kosut metinler halinde- yeni yaziya aktardi; dil ve ifade özelliklerini koruyarak sadelestirdi; ayrica düzyazi siir konusunu edebiyat tarihimiz ve Mehmed Rauf baglaminda açimlayan kapsamli bir inceleme yazdi. Kitabin ek bölümlerini olusturan Mehmed Raufun düzyazi siirlerinin alfabetik ve kronolojik listeleri de Siyah Incilerin kaliciligini arttiriyor. TADIMLIKGözlerin Bir Sema kiGözlerin bir sema ki bulutlu, sanki ruhunu, bu gökyüzünün günesini görmeye engel olan bulutlar kapamis; seni sadece uzaktan görürken zindanlarda titreyenlerin hasretle gökyüzünü hep günesli düsünmeleri gibi gözlerini ruhsuz düsünemezdim. Söyle niçin onu sakladin, ruhunu neden sakladin? Bir karanfildeki o mahzun, suh tebessüm, o yakinisla, o yayilan kokuyla nemli tebessüm, iste tebessümün... O kadar ki dudaklarin bir karanfildir denilir. Fakat o masum tebessüm bir çig tanecigi gibi piriltili ve titrek degil, hep bulut, tebessümünde, bakislarinda hep bulut! Evet, bütün bulut, hep bulutsun; bu gözlerin, bu dudaklarin arkasinda beni mutlu yahut mutsuz edecek bir hayat felsefesi oldugunu düsündükçe âh görsem... diyorum, bu gözlerin günesini görsem de gerekirse hattâ ölsem.. diyorum; beni sevdigin... tümünü göster
o kadar içli o kadar naif ve o kadar içten yazmış kı okurken kendimi onun dünyasına kaptırdım özellikle yazılarında ki o naif cümlelerden mehmet rauf daha iyi anlaşılacaktır .Yazarı tanımak isteyenler özellikle okumalı diye düşünüyorum.Mehmet Raufu seviyorum bu kitap da ayrı bir tat verdi.