Türkiye, büyük bir dönüşümün arifesinde. Hem dünya, hem Türkiye değişiyor, ama ülkenin resmi kurumları, yasaları, kadroları çok az ve çok yavaş değişiyor. Bu da bir zamandışılık sorunu yaratıyor. Zamana uyum sağlayamayan Türkiye, aşamadığı çelişkilerle geriliyor, bunalıyor. Yaşanan sistem bunalımı, birçok kavramın yeniden tanımlanmasını, birçok kurumun ciddi biçimde sorgulanmasını gerektiriyor. Siyasetini Arayan Ülke de işte bunu yapıyor. Bu kitabında Doğu Ergil, demokrasiyi değil, nasıl demokrasiyi; devleti değil nasıl devleti; bizi değil, hepimizi siyasetin öznesi olarak tartışıyor, sorguluyor. Dünya pratiğinden yola çıkıyor ve Türkiye özeline taşıdığı teoriyi özgün çözümlemelere dönüştürüyor. Bu çözümlemeler, aynı zamanda Türkiyenin acilen gereksinim duyduğu yeni yapılanmanın doğrultusunu da işaret ediyor.
Türkiye, büyük bir dönüşümün arifesinde. Hem dünya, hem Türkiye değişiyor, ama ülkenin resmi kurumları, yasaları, kadroları çok az ve çok yavaş değişiyor. Bu da bir zamandışılık sorunu yaratıyor. Zamana uyum sağlayamayan Türkiye, aşamadığı çelişkilerle geriliyor, bunalıyor. Yaşanan sistem bunalımı, birçok kavramın yeniden tanımlanmasını, birçok kurumun ciddi biçimde sorgulanmasını gerektiriyor. Siyasetini Arayan Ülke de işte bunu yapıyor. Bu kitabında Doğu Ergil, demokrasiyi değil, nasıl demokrasiyi; devleti değil nasıl devleti; bizi değil, hepimizi siyasetin öznesi olarak tartışıyor, sorguluyor. Dünya pratiğinden yola çıkıyor ve Türkiye özeline taşıdığı teoriyi özgün çözümlemelere dönüştürüyor. Bu çözümlemeler, aynı zamanda Türkiyenin acilen gereksinim duyduğu yeni yapılanmanın doğrultusunu da işaret ediyor.