Haa, evet, kor ateşleri gibi için için yanacak bu öyküler demiştim ya, işte öyle yanacağım ben de... bir alev tutuşacak önce soğuk bedenimin derinliklerinde, Diclenin sularına sığınacağım... ülkemin ırmakları boyumu aşacak o zaman... bir mağara olacağım misal; kuytu, şefkatli, babacan bir mağara... kol kanat gereceğim gençlere... sonra ılık bahar günlerinde yemyeşil bir ova... yağmuru yemiş, usul usul sindiriyor olacağım mevsimleri... ve karanlık bastığında, müfrezeler sardığında dört bir koldan, işte o zaman, teslim ol! ihtarına silahla karşılık verilmesi üzerine, açılan ateş sonucu ölü ele geçirileceğim... bültenler böyle söyleyecek hikayelerimde, beni böyle anlatacaklar... edebiyatın alanına girmeyecek ama bu kısımlar... edebiyatçılar, o akşam, evlerindeki bu haber saatini bulaştırmayacaklar metinlerine...
Haa, evet, kor ateşleri gibi için için yanacak bu öyküler demiştim ya, işte öyle yanacağım ben de... bir alev tutuşacak önce soğuk bedenimin derinliklerinde, Diclenin sularına sığınacağım... ülkemin ırmakları boyumu aşacak o zaman... bir mağara olacağım misal; kuytu, şefkatli, babacan bir mağara... kol kanat gereceğim gençlere... sonra ılık bahar günlerinde yemyeşil bir ova... yağmuru yemiş, usul usul sindiriyor olacağım mevsimleri... ve karanlık bastığında, müfrezeler sardığında dört bir koldan, işte o zaman, teslim ol! ihtarına silahla karşılık verilmesi üzerine, açılan ateş sonucu ölü ele geçirileceğim... bültenler böyle söyleyecek hikayelerimde, beni böyle anlatacaklar... edebiyatın alanına girmeyecek ama bu kısımlar... edebiyatçılar, o akşam, evlerindeki bu haber saatini bulaştırmayacaklar metinlerine...