Nora, erkeklerin dünyasında Moskovada tutunmaya çalışan bir tercümandır. İşsiz kaldığı dönemde verdiği bir ilan, Sonya adında çok zengin ve güzel bir kadının ilgisini çeker. Sonya kendi romanını yazmak istemektedir, bunun için de Norayı tutar ve onu kendine, evine ve seyahatlerine bağlar. Nora hiç tanımadığı zenginlerin dünyasına heyecanla girer ama bu dünyada hiçbir şey gözüktüğü gibi değildir. Nora; Sonyanın sırları, aşk ve para ekseninde dönen ihtiraslar ve çarpık ilişkilerin ağında ayakta kalabilmek için, önündeki bu sır perdesini kaldırmak zorunda... ... Nora yüzünü elleri ile kapattı, yanakları yanıyordu... Cinayetin Bahtinin evinde gerçekleştiğini anladı ve birkaç adım ötede yatan kadının sevgilisi Misha, İlyanın babası Mixail Bahtin idi... Ya cinayet gecesi kaybolan kız kimdi? Hala yaşıyor mu? Nora bütün gece uyumadı, Ona öyle geliyordu ki istisnasız bu kanlı dramın oyuncularını tanıyordu... Rusyanın popüler yazarlarından Anna Kaplan, Türkiyedeki ilk kitabında iki farklı kadının portresini, çarpıcı ve samimi bir dille anlatıyor. Anna Kaplan dağılan bir sis gibi yavaşça açılan, ama her an şaşırtan kurgusuyla hikâyenin içine çekiyor.
Nora, erkeklerin dünyasında Moskovada tutunmaya çalışan bir tercümandır. İşsiz kaldığı dönemde verdiği bir ilan, Sonya adında çok zengin ve güzel bir kadının ilgisini çeker. Sonya kendi romanını yazmak istemektedir, bunun için de Norayı tutar ve onu kendine, evine ve seyahatlerine bağlar. Nora hiç tanımadığı zenginlerin dünyasına heyecanla girer ama bu dünyada hiçbir şey gözüktüğü gibi değildir. Nora; Sonyanın sırları, aşk ve para ekseninde dönen ihtiraslar ve çarpık ilişkilerin ağında ayakta kalabilmek için, önündeki bu sır perdesini kaldırmak zorunda... ... Nora yüzünü elleri ile kapattı, yanakları yanıyordu... Cinayetin Bahtinin evinde gerçekleştiğini anladı ve birkaç adım ötede yatan kadının sevgilisi Misha, İlyanın babası Mixail Bahtin idi... Ya cinayet gecesi kaybolan kız kimdi? Hala yaşıyor mu? Nora bütün gece uyumadı, Ona öyle geliyordu ki istisnasız bu kanlı dramın oyuncularını tanıyordu... Rusyanın popüler yazarlarından Anna Kaplan, Türkiyedeki ilk kitabında iki farklı kadının portresini, çarpıcı ve samimi bir dille anlatıyor. Anna Kaplan dağılan bir sis gibi yavaşça açılan, ama her an şaşırtan kurgusuyla hikâyenin içine çekiyor.