Diyarbakırlı bir baba ve Adanalı bir annenin çocuğu olan Peter Najarian, Son Ermenide kimliğinin ve kaybettiği babasının izlerini ararken Anadolu göçmeni ailesinin geçmişiyle hesaplaşan, içindeki huzursuzluğun ve doğduğu yer olan Amerikaya karşı hissettiği yabancılığın nedenlerini bulmaya çalışan bir Ermeni gencinin isyanını dile getiriyor. Yazar romanda, aile, aidiyet, kimlik kavramları üzerine sorular sorarken, bir yandan da, yoğun ve ince bir dille işlediği karakterler ve diyaloglar aracılığıyla bir halkın geçmişinin sonraki kuşakların yaşamı üzerindeki etkisini büyüteç altına aldı. Romanın baş karakteri Aram aile geçmişini sürekli olarak sorgular; geçmiş bir şekilde onun da içinde yaşamaktadır. Ancak o, çeşitli tereddütler, bunalımlar, sıkıntılar yaşayıp kendi kimliğini oluşturma yolunda yalpalasa da, geçmişi sürekli olarak yeniden yaşamanın hayatını giderek zorlaştıran etkisinin farkına varır ve ailesinin yazgısının kendi hayatıyla birlikte değişebileceğine dair bir umuda sımsıkı sarılır.
Diyarbakırlı bir baba ve Adanalı bir annenin çocuğu olan Peter Najarian, Son Ermenide kimliğinin ve kaybettiği babasının izlerini ararken Anadolu göçmeni ailesinin geçmişiyle hesaplaşan, içindeki huzursuzluğun ve doğduğu yer olan Amerikaya karşı hissettiği yabancılığın nedenlerini bulmaya çalışan bir Ermeni gencinin isyanını dile getiriyor. Yazar romanda, aile, aidiyet, kimlik kavramları üzerine sorular sorarken, bir yandan da, yoğun ve ince bir dille işlediği karakterler ve diyaloglar aracılığıyla bir halkın geçmişinin sonraki kuşakların yaşamı üzerindeki etkisini büyüteç altına aldı. Romanın baş karakteri Aram aile geçmişini sürekli olarak sorgular; geçmiş bir şekilde onun da içinde yaşamaktadır. Ancak o, çeşitli tereddütler, bunalımlar, sıkıntılar yaşayıp kendi kimliğini oluşturma yolunda yalpalasa da, geçmişi sürekli olarak yeniden yaşamanın hayatını giderek zorlaştıran etkisinin farkına varır ve ailesinin yazgısının kendi hayatıyla birlikte değişebileceğine dair bir umuda sımsıkı sarılır.