1996 yılında Alan Sokal son moda akımları takip eden entelektüel dergi Social Text’te çağdaş kuramcıların kullandığı bilimsel görünümlerine karşın anlaşılması neredeyse imkânsız dili alaya alan bir makale yayımladı. Şakanın hemen ardından başlayan ateşli akademik tartışmayla beraber Sokal bugünün en moda postmodern düşünürlerinin yazılarındaki bilimsel kavram istismarlarını açığa çıkartmak için Bricmont’la bir araya gelerek, Jacques Lacan ve Julia Kristeva’dan Luce Irigaray ve Jean Baudrillard’a çeşitli postmodern yazarların savundukları düşünce ve kuramları desteklemek için bilimi kullanırken yaptıkları hataları belgelendirdiler. Esprili ve incelikli gerekçelendirmesiyle Alfa Yayınları’ndan çıkan Son Moda Saçmalar, bilimsel kuramların birer “anlatı” veya sosyal yapıdan ibaret olduğu yönündeki yaklaşımı çürüterek, bilimin varlığın koşullarını betimlemedeki yeterliliğini ve sınırlarını tartışıyor.
Modern bilimler, insanlığın başarısının ve kültürel birikiminin en dikkat çekici örneklerinden biri. İnsanlığın sahip olduğu tüm hazineler gibi o da saygılı ve titiz bir uğraşı hak ediyor, ayrıca böylesi çabaları ödüllendiriyor. Sokal ve Bricmont herkesçe bilinen bu gerçeğin ne kadar kolaylıkla gözden düşebildiğini ve bunun sonuçlarının entelektüel yaşam ve insan ilişkileri üzerinde ne kadar zarar verici olduğunu gösteriyorlar. Ayrıca bizlere deneysel tahkikatın temel meselelerinin dikkatli ve yapıcı bir eleştirel değerlendirmesini de sunuyorlar. Bu doğru zamanda yapılmış, oldukça önemli bir katkı.
—NOAM CHOMSKY
“Son Moda Saçmalar’da Sokal ve Bricmont, mantıklı bir insanın yapılan şakanın cidden gerekli ve tamamen haklı olduğuna ikna olmasını sağlayacak arka plan bilgisini sağlıyorlar. Şahane bir kitap.”
—RICHARD DAWKINS, Tanrı Yanılgısı, Ataların Hikâyesi,
Yeryüzündeki En Büyük Gösteri, Gen Bencildir kitaplarının yazarı
“Sokal ve Bricmont’un kitabının en azından bir sonraki öğrenci kuşağı üzerinde bir etkisi olacak… Her ne kadar Sokal ve Bricmont bir grup Fransız entelektüelin yaptığı yanlış beyan ve istismarlara odaklanıyor olsa da, aslında kitapları çok daha geniş bir konuyu gündeme getiriyor: Günümüzün kültür dünyasında bilim ve bilimsel rasyonaliteye karşı geliştirilen endişe verici yaklaşım.”
—THOMAS NAGEL, The New Republic
“Son Moda Saçmalar’a yaptığını bulmanın, hak edilen cezanın verilmesinin ruhu ustalıklı bir şekilde işlemiş… Savundukları davanın temelleri, kanıtlar gayet sağlam.”
—THOMAS LEWIS, San Francisco Chronicle
“Postmodernist akademiyi her açıdan eğlendirici bir yenilgiye uğratıyor. Son Moda Saçmalar tam bir öldürücü darbe indiriyor.”
—BARBARA EHRENREICH, Sokaklarda Dans kitabının Amerikalı muhalif yazar
“Çok ateşli bir tartışmanın fitilini ateşleyecek bir çıkış bu.”
—KRISTINA ZARLENGO, Salon Magazine
“Katıksız bir cüret ve zekâ örneği… Kitap, bazıları günümüzün en iyi düşünürleri olarak taltif edilen kişilere ait ahmaklıklar hakkında aklımızı başımıza getirici bir derleme… Tavsiye ediyorum.”
—RUSSELL JACOBY, Los Angeles Weekly
1996 yılında Alan Sokal son moda akımları takip eden entelektüel dergi Social Text’te çağdaş kuramcıların kullandığı bilimsel görünümlerine karşın anlaşılması neredeyse imkânsız dili alaya alan bir makale yayımladı. Şakanın hemen ardından başlayan ateşli akademik tartışmayla beraber Sokal bugünün en moda postmodern düşünürlerinin yazılarındaki bilimsel kavram istismarlarını açığa çıkartmak için Bricmont’la bir araya gelerek, Jacques Lacan ve Julia Kristeva’dan Luce Irigaray ve Jean Baudrillard’a çeşitli postmodern yazarların savundukları düşünce ve kuramları desteklemek için bilimi kullanırken yaptıkları hataları belgelendirdiler. Esprili ve incelikli gerekçelendirmesiyle Alfa Yayınları’ndan çıkan Son Moda Saçmalar, bilimsel kuramların birer “anlatı” veya sosyal yapıdan ibaret olduğu yönündeki yaklaşımı çürüterek, bilimin varlığın koşullarını betimlemedeki yeterliliğini ve sınırlarını tartışıyor.
Modern bilimler, insanlığın başarısının ve kültürel birikiminin en dikkat çekici örneklerinden biri. İnsanlığın sahip olduğu tüm hazineler gibi o da saygılı ve titiz bir uğraşı hak ediyor, ayrıca böylesi çabaları ödüllendiriyor. Sokal ve Bricmont herkesçe bilinen bu gerçeğin ne kadar kolaylıkla gözden düşebildiğini ve bunun sonuçlarının entelektüel yaşam ve insan ilişkileri üzerinde ne kadar zarar verici olduğunu gösteriyorlar. Ayrıca bizlere deneysel tahkikatın temel meselelerinin dikkatli ve yapıcı bir eleştirel değerlendirmesini de sunuyorlar. Bu doğru zamanda yapılmış, oldukça... tümünü göster
Karton Cilt, 416 sayfa
Ocak2013 tarihinde, Alfa Basım Yayım tarafından yayınlandı