Hz. Muhammed Aleyhisselâm gelmeden evvel Arapların bulundukları yerlere kocaman bir ateş parçası sıçramış olsaydı, kuru kum üzerinde kaybolup gidecek ve hiçbir iz bırakmayacaktı- Fakat Hz. Muhammed Aleyhisselâm gelince, bu kuru kum dolu çöl, sanki bir barut fıçısına döndü. Delhiden Granadaya kadar bütün yerler birdenbire semaya yükselen alevler haline geldi. Bu büyük adam, sanki bir şimşekti. Onun etrafındaki bütün insanlar, ondan ateş alan parlayıcı maddeler haline dönüştüler.Thomas CarlyleHer lâfzt bîr kanun olan bu kitap sayesinde, ruhanî bir millet meydana getirmiş ve bu millet türlü diller konuşan, türlü ırklara mensup olan insanları bir araya getirmişti. Bu İslâm milliyetinin değişmez vasfı sahte ilâhlardan yüz çevirmek ve Allahın birliğine inanmaktı. Beşeriyetin üçte bîrine bu itikadı kabul ettirmek, onun mucizesi oldu. Çünkü hurafelerle yıpranarak yere serilen dünyaya Allahın birliği itikadım ilan etmek öyle bir mucize idi ki, dudakları bunu telâffuz etmesi ile eski mabetlerdeki putlar yere düşmüş ve dünyanın üçte birine ateş (nur) salmıştı.LamartineBatıda, asla İslâmiyete karşı hoşgörülü olmayı beceremedik; bu inanç sistemiyle ilgili fikirlerimiz daima kabaca, baştan savma ve kibirliydi; ama artık bu tür cahilce ve Önyargılı bir tutumu sürdüremeyeceğimizin farkına varmamız gerekiyor.Karen Armstrong
Hz. Muhammed Aleyhisselâm gelmeden evvel Arapların bulundukları yerlere kocaman bir ateş parçası sıçramış olsaydı, kuru kum üzerinde kaybolup gidecek ve hiçbir iz bırakmayacaktı- Fakat Hz. Muhammed Aleyhisselâm gelince, bu kuru kum dolu çöl, sanki bir barut fıçısına döndü. Delhiden Granadaya kadar bütün yerler birdenbire semaya yükselen alevler haline geldi. Bu büyük adam, sanki bir şimşekti. Onun etrafındaki bütün insanlar, ondan ateş alan parlayıcı maddeler haline dönüştüler.Thomas CarlyleHer lâfzt bîr kanun olan bu kitap sayesinde, ruhanî bir millet meydana getirmiş ve bu millet türlü diller konuşan, türlü ırklara mensup olan insanları bir araya getirmişti. Bu İslâm milliyetinin değişmez vasfı sahte ilâhlardan yüz çevirmek ve Allahın birliğine inanmaktı. Beşeriyetin üçte bîrine bu itikadı kabul ettirmek, onun mucizesi oldu. Çünkü hurafelerle yıpranarak yere serilen dünyaya Allahın birliği itikadım ilan etmek öyle bir mucize idi ki, dudakları bunu telâffuz etmesi ile eski mabetlerdeki putlar yere düşmüş ve dünyanın üçte birine ateş (nur) salmıştı.LamartineBatıda, asla İslâmiyete karşı hoşgörülü olmayı beceremedik; bu inanç sistemiyle ilgili fikirlerimiz daima kabaca, baştan savma ve kibirliydi; ama artık bu tür cahilce ve Önyargılı bir tutumu sürdüremeyeceğimizin farkına varmamız gerekiyor.Karen Armstrong
180 sayfa