Sosyoloji ve Tarih, Türkiyede ilk kez genel olarak sosyal bilimlerde, özel olarak sosyolojide Yöntem Sorununu gerçek boyutlarıyla açıklamaya çalışmaktadır. Temel amacı, nesnel gerçekliğin niteliğini belirtmek ve yöntem konusundaki dogmaları eleştirmek olan Doğan Ergun, bu kitabında Toplum araştırmalarında yöntemi, toplumların tarihsel özgüllük ilkesine göre uygulanmasının dogmalardan kurtulmak ve bilimsel anlayışı geliştirmek açısından taşıdığı önemi vurgulamaktadır. Böyle bir yaklaşım, somut araştırmaları, somut çözümleri her şeyin üzerinde tutar. Yazarın deyişiyle: Çünkü bu araştırmalar, bu çözümlemeler içinde birçok düzey, aşama, bütünlük, yönseme kavramları oluşacağı gibi, işlev ve yapı kavramları da kurtulacaktır. Fakat bütün bu kavramların anlamı ve yükü ancak diyalektik hareket içinde meydana çıkacak ve değerlendirilecektir. Benzer kavramlar benzer gerçekleri kapsar. Fakat araştırması yapılmış başka gerçekleri gösteren kavramların kalıplarına araştırması yapılmamış gerçekleri sığdırmaya kalkışmak, boş lakırdı etmekten daha ileriye gidememek demektir.
Sosyoloji ve Tarih, Türkiyede ilk kez genel olarak sosyal bilimlerde, özel olarak sosyolojide Yöntem Sorununu gerçek boyutlarıyla açıklamaya çalışmaktadır. Temel amacı, nesnel gerçekliğin niteliğini belirtmek ve yöntem konusundaki dogmaları eleştirmek olan Doğan Ergun, bu kitabında Toplum araştırmalarında yöntemi, toplumların tarihsel özgüllük ilkesine göre uygulanmasının dogmalardan kurtulmak ve bilimsel anlayışı geliştirmek açısından taşıdığı önemi vurgulamaktadır. Böyle bir yaklaşım, somut araştırmaları, somut çözümleri her şeyin üzerinde tutar. Yazarın deyişiyle: Çünkü bu araştırmalar, bu çözümlemeler içinde birçok düzey, aşama, bütünlük, yönseme kavramları oluşacağı gibi, işlev ve yapı kavramları da kurtulacaktır. Fakat bütün bu kavramların anlamı ve yükü ancak diyalektik hareket içinde meydana çıkacak ve değerlendirilecektir. Benzer kavramlar benzer gerçekleri kapsar. Fakat araştırması yapılmış başka gerçekleri gösteren kavramların kalıplarına araştırması yapılmamış gerçekleri sığdırmaya kalkışmak, boş lakırdı etmekten daha ileriye gidememek demektir.