Sırtımda bir yara,
Hançere mi yaslanmışım günlerdir
Yoksa omurgasız bir kadına mı?
Ne farkları var ki
Biri delip geçiyor diğeri gelip..”
Tüm düşlerin O'na çıktığı gecelerde susmak bile bazen kelimeleri kıyafetsiz bırakırken, her sözü O'na ithaf etmek, korkusuz bir sevda şövalyesinin değil acemi bir aşığın işidir. Kim ne derse desin aşk, onu az bilenin elinde güzeldir. Ancak o acemi aşık elinde zar zor tuttuğu aşkın bedelini, sevda şövalyesine arkasını döndüğü an soğuk bir hançerle öder. Damarlarında bir gezgin edasıyla dolaşıp geçtiği her yere iz bırakan ihanet, kalbe ulaştığında, o acemi aşık ilk aşk deneyimini kazanıp duygusuz bir şövalyeye dönüşür. İşte ben bu şövalyelerin düşlerine ayna tutuyorum.
Sırtımda bir yara,
Hançere mi yaslanmışım günlerdir
Yoksa omurgasız bir kadına mı?
Ne farkları var ki
Biri delip geçiyor diğeri gelip..”
Tüm düşlerin O'na çıktığı gecelerde susmak bile bazen kelimeleri kıyafetsiz bırakırken, her sözü O'na ithaf etmek, korkusuz bir sevda şövalyesinin değil acemi bir aşığın işidir. Kim ne derse desin aşk, onu az bilenin elinde güzeldir. Ancak o acemi aşık elinde zar zor tuttuğu aşkın bedelini, sevda şövalyesine arkasını döndüğü an soğuk bir hançerle öder. Damarlarında bir gezgin edasıyla dolaşıp geçtiği her yere iz bırakan ihanet, kalbe ulaştığında, o acemi aşık ilk aşk deneyimini kazanıp duygusuz bir şövalyeye dönüşür. İşte ben bu şövalyelerin düşlerine ayna tutuyorum.
160 sayfa
2012 tarihinde, Cinius Yayınları tarafından yayınlandı