Spinoza, felsefe tarihinin aykırı siması. Platon'un "mağara benzetmesi"nde esaretten kurtulup çıkışı bulan, böylelikle güneşle, yani bilgiyle karşılaşan kadim dünyanın insanını, modern dünyanın tam göbeğinde tüm olumsuzlukları, başarısızlıkları, kederleri, olumlulukları, başarıları ve sevinciyle ortaya koyan bir ayrıkotu. Bir ve aynı kalan bilgeliği sadece düşüncesinde değil, hayatında da gösterebilmiş bir düşünürle karşı karşıyayız. Bu karşılaşma bizi felsefesinin farklı yönleriyle kuşatıyor ve "düşünmeyi unutmuş bir çağ"da bizi düşünmeye sevk ediyor. Spinozacı kavramlara atıfla, her "iyi karşılaşma"nın yapacağı gibi güçlendiriyor bizi bu. "Hurafeler" ve "önyargılar"la kuşatıldığımız, "insanların sanki özgürlükleri için savaşıyormuşçasına kölelikleri için savaştıkları" bir çağda, kendi gücümüzü, zihnimizin düşünme ve sorgulama kudretini bize yeniden tanıtıyor. Platon'un benzetmesine geri dönersek, mağaradan bir önderin peşi sıra değil, ancak kendi başımıza çıkabileceğimizi söylüyor.
Bu derlemede yer alan yazılar, sadece klasik felsefeyle sınırlı olmayan, hukuka, siyasete ve sanata da uzanan bir perspektif genişliğiyle, "Spinoza ile karşılaşmalar"ın türlü biçimlerini ele almakta: Felsefe tarihindeki karşılaşmalar, Hobbes, Locke, Kant, Hegel ve Jellinek ile Spinoza ilişkisi üzerine yazılar olduğu gibi, Macherey ve Deleuze'ün Spinoza'yla karşılaşmalarını ele alan yazılar da var. Spinoza'nın kendi karşılaşmalarını, kavramlarını ve eserlerini (Spinoza'nın beden ve düşünce, fortitudo ve barış, imge ve akıl kavramları, hak ile hukuk ilişkisini kurma biçimi, İsa ve Yeni Ahit üzerine söyledikleri, ilk eserleri, Spinozacı paralelizm) irdeleyen yazılar olduğu kadar, Şeyh Bedreddin ile Spinoza'yı yan yana getiren, Spinoza'yı sanatla buluşturan yazılar da var. Ontolojisinden hareketle özgürleşme siyaseti, tutkular teorisinden hareketle mizahın politikliği üzerine yazılar da. Özge Akarsu, Güçlü Ateşoğlu, Çetin Balanuye, Birden Güngören Bulgan, Eylem Canaslan, Özge Ejder, Bülent Eken, Savaş Ergül, Reyda Ergün, Gaye Çankaya Eksen, Bülent Gözkân, Orkun Güner, Nazile Kalaycı, Emre Koyuncu, Alber Nahum, Mehmet Şiray ve Çetin Türkyılmaz'ın katkılarıyla hazırlanmış olan bu derleme, Spinoza üzerine Türkiye'de giderek artmakta olan çalışmaların özgün örneklerinden biridir.
(Tanıtım Bülteninden)
Spinoza, felsefe tarihinin aykırı siması. Platon'un "mağara benzetmesi"nde esaretten kurtulup çıkışı bulan, böylelikle güneşle, yani bilgiyle karşılaşan kadim dünyanın insanını, modern dünyanın tam göbeğinde tüm olumsuzlukları, başarısızlıkları, kederleri, olumlulukları, başarıları ve sevinciyle ortaya koyan bir ayrıkotu. Bir ve aynı kalan bilgeliği sadece düşüncesinde değil, hayatında da gösterebilmiş bir düşünürle karşı karşıyayız. Bu karşılaşma bizi felsefesinin farklı yönleriyle kuşatıyor ve "düşünmeyi unutmuş bir çağ"da bizi düşünmeye sevk ediyor. Spinozacı kavramlara atıfla, her "iyi karşılaşma"nın yapacağı gibi güçlendiriyor bizi bu. "Hurafeler" ve "önyargılar"la kuşatıldığımız, "insanların sanki özgürlükleri için savaşıyormuşçasına kölelikleri için savaştıkları" bir çağda, kendi gücümüzü, zihnimizin düşünme ve sorgulama kudretini bize yeniden tanıtıyor. Platon'un benzetmesine geri dönersek, mağaradan bir önderin peşi sıra değil, ancak kendi başımıza çıkabileceğimizi söylüyor.
Bu derlemede yer alan yazılar, sadece klasik felsefeyle sınırlı olmayan, hukuka, siyasete ve sanata da uzanan bir perspektif genişliğiyle, "Spinoza ile karşılaşmalar"ın türlü biçimlerini ele almakta: Felsefe tarihindeki karşılaşmalar, Hobbes, Locke, Kant, Hegel ve Jellinek ile Spinoza ilişkisi üzerine yazılar olduğu gibi, Macherey ve Deleuze'ün Spinoza'yla karşılaşmalarını ele alan yazılar da var. Spin... tümünü göster
Karton Cilt, 1. Baskı, 288 sayfa
8Aralık2015 tarihinde, Ayrıntı Yayınları tarafından yayınlandı