Spinoza felsefesinin bir “mantık” olduğunu biliyoruz. Bu mantığın doğası da yöntemin ta kendisidir. Yöntem böylece hakikati oluşturan şeyin biçiminin bilgisinden başka bir şey olamaz.
“Doğada ne İyilik ne de Kötülük vardır; Doğada ahlaki bir karşıtlık değil, etik bir farklılık vardır. Bu etik farklılık kendini birçok eşdeğer biçim altında gösterir: akıllı ile akılsız arasında, bilge ile cahil arasında, özgür insan ile köle arasında, güçlü ile zayıf arasında. Ve gerçekte, bilgelik ya da aklın kuvvetten, özgürlükten başka bir içeriği yoktur. Bu etik farklılık conatus’la ilgili değildir; çünkü akılsız en az akıllı kadar, zayıf en az güçlü kadar varlığında sürüp gitmeye çabalamaktadır. Bu farklılık conatus’u belirleyen etkileniş cinsiyle ilgilidir. En ileri durumda, özgür, kuvvetli ve akıllı insan tamamen kendi eyleme gücüne sahip oluşuyla, kendisinde upuygun fikirlerin ve etkin etkilenişlerin bulunuşuyla tanımlanacaktır; buna karşılık kölenin ve zayıf insanın, upuygun-olmayan fikirlerinden türeyen ve onları kendi eyleme güçlerinden koparan tutkuları vardır.”
Deleuze’ün tamamlayıcı tez olarak hazırladığı bu metin Spinoza felsefesini kavramanın en yetkin düzlemini sunuyor okurlara.
Spinoza felsefesinin bir “mantık” olduğunu biliyoruz. Bu mantığın doğası da yöntemin ta kendisidir. Yöntem böylece hakikati oluşturan şeyin biçiminin bilgisinden başka bir şey olamaz.
“Doğada ne İyilik ne de Kötülük vardır; Doğada ahlaki bir karşıtlık değil, etik bir farklılık vardır. Bu etik farklılık kendini birçok eşdeğer biçim altında gösterir: akıllı ile akılsız arasında, bilge ile cahil arasında, özgür insan ile köle arasında, güçlü ile zayıf arasında. Ve gerçekte, bilgelik ya da aklın kuvvetten, özgürlükten başka bir içeriği yoktur. Bu etik farklılık conatus’la ilgili değildir; çünkü akılsız en az akıllı kadar, zayıf en az güçlü kadar varlığında sürüp gitmeye çabalamaktadır. Bu farklılık conatus’u belirleyen etkileniş cinsiyle ilgilidir. En ileri durumda, özgür, kuvvetli ve akıllı insan tamamen kendi eyleme gücüne sahip oluşuyla, kendisinde upuygun fikirlerin ve etkin etkilenişlerin bulunuşuyla tanımlanacaktır; buna karşılık kölenin ve zayıf insanın, upuygun-olmayan fikirlerinden türeyen ve onları kendi eyleme güçlerinden koparan tutkuları vardır.”
Deleuze’ün tamamlayıcı tez olarak hazırladığı bu metin Spinoza felsefesini kavramanın en yetkin düzlemini sunuyor okurlara.
Karton Cilt, 355 sayfa
Ocak2013 tarihinde, Norgunk tarafından yayınlandı