St Petersburg 1703-2003

ST PETERSBURG 1703-2003 St Petersburg bu yıl 300. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Dolayısıyla, dünyanın en genç kentlerinden biri olduğu söylenebilir. Ancak dünyanın mimari açıdan en önemli ve ilginç yerleşmelerinden biri olduğu da aynı oranda gerçek. Kent, Rusyanın Batıya açılma ve denize ulaşma yönündeki çabalarının sonucunda ortaya çıktı. Bu birkaç yüzyıllık istek, Türkçede Deli Petro (geri kalan her yerde Büyük Petro) olarak adlandırılan hükümdarın saltanat yıllarında gerçekleşme olanağı buldu. Şimdilerde çoğu Türk yazarların Deli sıfatını bir aşağılama sandığı ve yanlış anladığı, ama aynı sözcük 18. yüzyıl Türkiyesinde yiğit ve gözü kara gibi övücü anlamlar taşıdığı için düpedüz takdirle karşılanan Deli Petro, ülkesinin modernleşme programının ana bileşenlerinden biri olarak kurdu bu kenti. Yöre İsveç yönetimi altındayken büyük oranda boştu. Sadece küçük bir İsveç kalesi bulunuyordu. Ruslar tarafından ele geçirilir geçirilmez, Neva Irmağı aracılığıyla Ladoga Gölüne oradan da diğer su yollarıyla Rusyanın içlerine bağlanan Baltık Denizinin en doğu ucundaki bu bölgenin önemi artacaktı. Sözkonusu ulaşım olanağından ve oradan da tüm dünya denizlerine bir açılım sağlamasından ötürü, Petro burada hızla bir kent kurmaya girişti. Önce bugün de varlığını koruyan kale inşa edildi. Ardından Rusya için hayati önem taşıyan bir donanmanın yapımı amacıyla tersane kuruldu...

ST PETERSBURG 1703-2003 St Petersburg bu yıl 300. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Dolayısıyla, dünyanın en genç kentlerinden biri olduğu söylenebilir. Ancak dünyanın mimari açıdan en önemli ve ilginç yerleşmelerinden biri olduğu da aynı oranda gerçek. Kent, Rusyanın Batıya açılma ve denize ulaşma yönündeki çabalarının sonucunda ortaya çıktı. Bu birkaç yüzyıllık istek, Türkçede Deli Petro (geri kalan her yerde Büyük Petro) olarak adlandırılan hükümdarın saltanat yıllarında gerçekleşme olanağı buldu. Şimdilerde çoğu Türk yazarların Deli sıfatını bir aşağılama sandığı ve yanlış anladığı, ama aynı sözcük 18. yüzyıl Türkiyesinde yiğit ve gözü kara gibi övücü anlamlar taşıdığı için düpedüz takdirle karşılanan Deli Petro, ülkesinin modernleşme programının ana bileşenlerinden biri olarak kurdu bu kenti. Yöre İsveç yönetimi altındayken büyük oranda boştu. Sadece küçük bir İsveç kalesi bulunuyordu. Ruslar tarafından ele geçirilir geçirilmez, Neva Irmağı aracılığıyla Ladoga Gölüne oradan da diğer su yollarıyla Rusyanın içlerine bağlanan Baltık Denizinin en doğu ucundaki bu bölgenin önemi artacaktı. Sözkonusu ulaşım olanağından ve oradan da tüm dünya denizlerine bir açılım sağlamasından ötürü, Petro burada hızla bir kent kurmaya girişti. Önce bugün de varlığını koruyan kale inşa edildi. Ardından Rusya için hayati önem taşıyan bir donanmanın yapımı amacıyla tersane kuruldu...


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
975-521-762-2

Etiketler: mimari

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski