Stratejik İttifak Türkiye İsrail İlişkilerinin Öyküsü Genişletilmiş 4.Basım

İsrail açısından Türkiye ile olan stratejik ittifak, Orta Doğu Barış sürecinde bölgesel yalnızlığını giderecek ve konumunu güçlendirecek ciddi bir kazanç olarak görülüyordu. İsrail, Türkiye ile geliştirdiği savunma sanayii işbirliği sayesinde yüksek kazançlı bir pazar bulmuş oluyordu. Öte yandan Türkiye ile imzalanan Askeri Eğitim ve İşbirliği Anlaşması ile İsrail, bölge ülkelerinden yana kendisi için tehdidi olarak gördüğü balistik füzelere karşı, stratejik derinlik kazanıyordu.Türkiye ise İsraille kurduğu strateiik ittifakla, Soğuk Savaş sonrasında kendini yalnız hissetmesine yol açan stratejik boşluktan kurtularak, Amerikan destek ve himayesine yeniden kavuşmuş oluyordu. Türkiyenin, İsraille geliştirdiği stratejik işbirliğinin sadece askerî alanda değil, Amerikadaki güçlü Yahudi lobilerinin etkisiyle siyasal alanda da güçlendiği belirtiliyordu.Fakat Türkiye, İsraille geliştirdiği stratejik ilişki yüzünden karmaşık ilişki ve çatışmaların hüküm sürdüğü Orta Doğuda kendisini jeo-politik çevresine yabancılaştıran bir süreci de başlatıyordu. Sürekli olağanüstü güvenlik koşulları nedeniyle Amerikan desteğini arkasında görmeye alışmış olan İsrailin, bu sürecin tamamlanması ve bölgesel bir normalleşme sürecine girilmesiyle birlikte kendi başının çaresine bakmayı öğrenme durumunda kalmasının, gereğinden fazla risk almış olan Türkiyeyi de benzer bir durumda bırakacağı ortadadır. Zira Türkiyenin İsrail paralelinde ortaya koyduğu tehdid algısı, bölgeyle ilgili stratejiik seçeneklerini azaltırken; orta ve uzun vadede normalleşmesi umulan bölgede bizatihî kendisi bir tehdid olarak görülebilir. Avrupa Birliği, Rusya, Çin gibi muhtemel stratejik eksenlerin orta ve uzun vadede mutlaka müdahil olacakları Orta Doğuda, Türkiyenin Atlantik ötesi müdahalelerle oluşturulmaya çalışılan bir projenin aktif tarafı olması yeni riskler yaratacaktır. Türkiye-İsrail ilişkileri, ulusal çıkarlara uygun bir fırsatlar ve tehdidler analizi yapılmadan Soğuk Savaş dönemi kolaycılığıyla Amerikayla paralel olmak adına alelacele ortaya konmuş bir tercih olarak gözükmektedir.

İsrail açısından Türkiye ile olan stratejik ittifak, Orta Doğu Barış sürecinde bölgesel yalnızlığını giderecek ve konumunu güçlendirecek ciddi bir kazanç olarak görülüyordu. İsrail, Türkiye ile geliştirdiği savunma sanayii işbirliği sayesinde yüksek kazançlı bir pazar bulmuş oluyordu. Öte yandan Türkiye ile imzalanan Askeri Eğitim ve İşbirliği Anlaşması ile İsrail, bölge ülkelerinden yana kendisi için tehdidi olarak gördüğü balistik füzelere karşı, stratejik derinlik kazanıyordu.Türkiye ise İsraille kurduğu strateiik ittifakla, Soğuk Savaş sonrasında kendini yalnız hissetmesine yol açan stratejik boşluktan kurtularak, Amerikan destek ve himayesine yeniden kavuşmuş oluyordu. Türkiyenin, İsraille geliştirdiği stratejik işbirliğinin sadece askerî alanda değil, Amerikadaki güçlü Yahudi lobilerinin etkisiyle siyasal alanda da güçlendiği belirtiliyordu.Fakat Türkiye, İsraille geliştirdiği stratejik ilişki yüzünden karmaşık ilişki ve çatışmaların hüküm sürdüğü Orta Doğuda kendisini jeo-politik çevresine yabancılaştıran bir süreci de başlatıyordu. Sürekli olağanüstü güvenlik koşulları nedeniyle Amerikan desteğini arkasında görmeye alışmış olan İsrailin, bu sürecin tamamlanması ve bölgesel bir normalleşme sürecine girilmesiyle birlikte kendi başının çaresine bakmayı öğrenme durumunda kalmasının, gereğinden fazla risk almış olan Türkiyeyi de benzer bir durumda bırakacağı ortadadır. Zira Türkiyenin İsrail paralelinde ortaya koyduğu tehdid algısı, bölgeyle ilgili stratejiik seçeneklerin... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
975-6628-27-8

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski