Sürgün Küçük Bulutlar

1950 Kuşağı'nın önde gelen yazarlarından Demir Özlü, öykülerinde bireyin yalnızlığını, mutsuzluğunu, bunalımlarını, intihar saplantılarını, yabancılaşma duygusunu ve tedirginliklerini metaforlarla dolu simgesel bir dille işlemesiyle farklılaşmıştır. Yazın yaşamı boyunca roman, günce, eleştiri ve deneme türünde yapıtlar vererek kendi edebiyatını sürekli zenginleştirmiştir.

Varoluşçu felsefeye dayalı bir sanat anlayışını gerçekleştirmeye çalışan Özlü'nün, Fransız varoluşçu ve gerçeküstücü yazarlar ile Amerika'daki 'Beat Kuşağı' şairlerinden beslenen öyküleri, anlamsızlığın, kuşkunun, hiçliğin ortasına yuvarlanmak için bütün bağlarını koparmaya çalışan bireyin anlatıldığı varoluşçu edebiyatın en tipik örnekleri sayıldı.

Öykülerinde zaman, yer, tip ve olay öğelerini en aza indirerek soyut bir ortamda sezgilerini ve duygusal izlenimlerini anlattı; korkulu, sıkıntılı ve karamsar bir hava içinde yalnız, tedirgin ve mutsuz insanları ele aldı. Kuşkular, varsayımlar, sanrılar, cinsel tutkular, hatırlanan zamanla şimdiki zaman arasındaki gelgitler Demir Özlü'nün dünyasında çıplak, acı çeken imgelerle, bedeni ve ruhu saran bir düşsellikle anlatılmıştır. Çağın yavanlığından bunalmış, bunaltısını yazınsal bir dile dönüştürmüş bu usta yazarımız, varoluşun tedirginliğini, bitimsiz bir melankolinin şiirsel diliyle okura taşımayı başarmıştır.

Yapı Kredi Yayınları'nın yayına hazırladığı Küçük Sürgün Bulutlar'da, İstanbul'dan, Paris'e, Stockholm'e, Berlin'e, sürgün bir yaşamın izleğinde yazılmış, düşlere sığınan, insanla kentin birbirine içkin olduğu bir dünyada, bireyin benlik arayışlarının sanrılarını yansıtan öykülerle karşılaşacaksınız.

756 sayfalı tek ciltte toplanan öyküler, Özlü'nün 1958'de yayımladığı ilk kitabı Bunaltı ile 2001'de yayımladığı Geçen Yaz Kentte Kızlar arasındaki yedi kitaptan bir araya geldi.

1950 Kuşağı'nın önde gelen yazarlarından Demir Özlü, öykülerinde bireyin yalnızlığını, mutsuzluğunu, bunalımlarını, intihar saplantılarını, yabancılaşma duygusunu ve tedirginliklerini metaforlarla dolu simgesel bir dille işlemesiyle farklılaşmıştır. Yazın yaşamı boyunca roman, günce, eleştiri ve deneme türünde yapıtlar vererek kendi edebiyatını sürekli zenginleştirmiştir.

Varoluşçu felsefeye dayalı bir sanat anlayışını gerçekleştirmeye çalışan Özlü'nün, Fransız varoluşçu ve gerçeküstücü yazarlar ile Amerika'daki 'Beat Kuşağı' şairlerinden beslenen öyküleri, anlamsızlığın, kuşkunun, hiçliğin ortasına yuvarlanmak için bütün bağlarını koparmaya çalışan bireyin anlatıldığı varoluşçu edebiyatın en tipik örnekleri sayıldı.

Öykülerinde zaman, yer, tip ve olay öğelerini en aza indirerek soyut bir ortamda sezgilerini ve duygusal izlenimlerini anlattı; korkulu, sıkıntılı ve karamsar bir hava içinde yalnız, tedirgin ve mutsuz insanları ele aldı. Kuşkular, varsayımlar, sanrılar, cinsel tutkular, hatırlanan zamanla şimdiki zaman arasındaki gelgitler Demir Özlü'nün dünyasında çıplak, acı çeken imgelerle, bedeni ve ruhu saran bir düşsellikle anlatılmıştır. Çağın yavanlığından bunalmış, bunaltısını yazınsal bir dile dönüştürmüş bu usta yazarımız, varoluşun tedirginliğini, bitimsiz bir melankolinin şiirsel diliyle okura taşımayı başarmıştır.

Yapı Kredi Yayınları'nın yayına hazırladığı Küçük Sürgün Bulutlar'da, İstanbul'dan, Paris'e... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri

Karton Cilt, 756 sayfa
2012 tarihinde, Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlandı


ISBN
9789750821943
Dil
Türkiye Türkçesi

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski