Edebiyatımızın gerçek büyücüsü Necati Cumalı, bu kitabı avuktalık yaptığı dönemlerde edindiği gözlemlerinden yararlanarak yazmış. Yurdumuzun özellikle kırsal kesimlerinde varolan şiddet yasalarının acımasız görüntülerini bir fotoğraf gerçekliği içinde bu kitabı okurken göreceksiniz. Suyun bölüşülmesinin öneminin altını kalın çizgilerle çizen Cumalının, bu öyküsünün filmleştirildiğini ve filmin konusu gerekçe gösterilerek 1964 Berlin Film Festivali Altın Ayı ödülü ile değerlendirildiğini de unutmayın lütfen. Cumhuriyet Kitapları, daha yıllarca elden ele, gözden göze, gönülden gönüle dolaşacak Susuz Yazıın yeni bir baskısını Türk aydınına haklı bir gurur içinde sunuyor.
Edebiyatımızın gerçek büyücüsü Necati Cumalı, bu kitabı avuktalık yaptığı dönemlerde edindiği gözlemlerinden yararlanarak yazmış. Yurdumuzun özellikle kırsal kesimlerinde varolan şiddet yasalarının acımasız görüntülerini bir fotoğraf gerçekliği içinde bu kitabı okurken göreceksiniz. Suyun bölüşülmesinin öneminin altını kalın çizgilerle çizen Cumalının, bu öyküsünün filmleştirildiğini ve filmin konusu gerekçe gösterilerek 1964 Berlin Film Festivali Altın Ayı ödülü ile değerlendirildiğini de unutmayın lütfen. Cumhuriyet Kitapları, daha yıllarca elden ele, gözden göze, gönülden gönüle dolaşacak Susuz Yazıın yeni bir baskısını Türk aydınına haklı bir gurur içinde sunuyor.
Anadolu insanımızın duygularını ve yaşantılarını , sık karşılaştığı sorunlarını ve de kanayan yaralarını en derinden; psikolojik , fizyolojik yönlerinden inceleyen pek güzel bi yapıttır.
Filmi de var. Hatta Edebiyat sınavımızda "kitap ile film arasında farklar nelerdir?" diye bir sorunun varlığından son anda vazgeçildi. :) Güzeldi, öneriyorum.
İlk iki - üç öyküyü çok beğendim, ama sonrakiler gittikçe sıkıcılaşmaya başladı. Buna rağmen öyküler akıcılıklarını korudular. Okunmaya değer.
İnsanımıza dair yalın mı yalın hikayeler, şahane bir kalem. Her biri defalarca okunacak enfes hikayelerle kesinlikle kapağının kaldırılması gereken kitaplardan.
Kişileri çok güzel bir şekilde betimleyip köylülerin problemlerini bu kadar canlı anlatması gerçekten çok büyük bir edebi sanat. Okunması gereken bir kitap. Kesinlikle tavsiye ederim.
288 sayfa