Almanyada serpilip gelişen Türkiye kökenlilerin ilk ataları epey yazıldı ama, analarına çok az değinildi. Almanyaya giden işçi denildi mi akla hep güçlü kuvvetli, taşı sıksa suyunu çıkarır yirmi dört, yirmi beş yaşlarında askerliğini yapmış delikanlılar gelirdi. Gelenek ve törelerin daha çok geçerli olduğu Anadoludan on beşine, on altısına yeni girmiş kızların yaşlaını büyüterek, on sekiz yaşında olduklarını resmi belgeyle kanıtlayıp Almanyaya işçi olarak gidişleri genel olarak dikkati çekmiyordu.1965te Almanyadaki işçileri görmeye giden Bülent Ecevit, gördüklerinden, duyduklarından o kadar etkilenir ki dönüşünde şu şiiri yazar:Her sabah yabanda uyanırHer gece yurdunda uyurduÖylesine yakın yurdunaÖylesine uzakta yurdu!...Uzakta bir ocaktırYanar yüreğinde memleketi ellere verir çaresizEllerindeki bereketi!...Yurda mı yabancıYabanda mı bilmezO bir konuk her yerdeO bir özlem bir acı...Bu yapıt, kadınlarımızın bitmek bilmeyen bu uzun yolculuğunun belgesel bir öyküsü. Acılı Ekmekin peşinde bir ömür tüketenlerin kendi dillerinden özlemlerini, duygularını, dirençlerini, sevgilerini, el kapılarında yaşanan sıkıntılarını yansıtıyor.
Almanyada serpilip gelişen Türkiye kökenlilerin ilk ataları epey yazıldı ama, analarına çok az değinildi. Almanyaya giden işçi denildi mi akla hep güçlü kuvvetli, taşı sıksa suyunu çıkarır yirmi dört, yirmi beş yaşlarında askerliğini yapmış delikanlılar gelirdi. Gelenek ve törelerin daha çok geçerli olduğu Anadoludan on beşine, on altısına yeni girmiş kızların yaşlaını büyüterek, on sekiz yaşında olduklarını resmi belgeyle kanıtlayıp Almanyaya işçi olarak gidişleri genel olarak dikkati çekmiyordu.1965te Almanyadaki işçileri görmeye giden Bülent Ecevit, gördüklerinden, duyduklarından o kadar etkilenir ki dönüşünde şu şiiri yazar:Her sabah yabanda uyanırHer gece yurdunda uyurduÖylesine yakın yurdunaÖylesine uzakta yurdu!...Uzakta bir ocaktırYanar yüreğinde memleketi ellere verir çaresizEllerindeki bereketi!...Yurda mı yabancıYabanda mı bilmezO bir konuk her yerdeO bir özlem bir acı...Bu yapıt, kadınlarımızın bitmek bilmeyen bu uzun yolculuğunun belgesel bir öyküsü. Acılı Ekmekin peşinde bir ömür tüketenlerin kendi dillerinden özlemlerini, duygularını, dirençlerini, sevgilerini, el kapılarında yaşanan sıkıntılarını yansıtıyor.