Kitap açıklaması henüz eklenmemiş.
Anlatım tarzı olarak üçüncü kişi anlatımlarını sevmem ama kitap o kadar heyecanlandırdı ki beni anlatım şekline hiç takılmadım.
Bir günde elime aldığım gibi bitti :)
Çok saçmaydı .Saçma Wattpad kitaplarından farkı yotu
Anlatimi fazlasiyla basit. Okurken insani sinirini bozan bi tekduzeligi ve yavanligi var ki okumadan alinan zevki minimuma cekme kobusunda epey bir etkili.
The 100 bence bu kitabın adı eksik yazılmış. The 100 Öpüşenler olmalıydı. Kitapta 173. sayfaya geldim şu ana kadar anladığım: Wells Clarke ile öpüşüyor sonra Clarke Bellamy ile öpüşmeye başlıyor. Bu sırada Glass Luke ile öpüşüyor ama sonra Luke Camilla ile öpüşmeye başlıyor. Sonra tekrar fikri değişip yine Glass ile öpüşmeye başlıyor. Wells hala Clarke ile öpüşmek istese de onunla öpüşmek isteyen tek kişi Octavia. Kitabın yarısına geldim ve heyecanla bekliyorum bakalım daha kim kimi öpecek
http://kronikokur.blogspot.com.tr/2014/10/the-100-hundred-1.html
www.seymaatasoy.com
Dünya'da yaşanan nükleer felakatin ardından 300 yıl geçmiştir ve kurtulanlar Dünya'nın yörüngesindeki uzay gemisinde yaşamaktadır. Nüfusu kontrol etmek için çok sert kurallar konmakta ve çok kolay idam cezası verilmektedir. 18 yaşından küçükler ise reşit olana kadar mahkum edilmekte, olduğu gün de hemen idam edilmektedir. Fakat bu seçilen 100 kişi için geçerli değildir. Bu 100 kişi Dünya'ya gönderilip, yaşanılabilir olup olmadığını kontrol edeceklerdir.
Hikaye dört karakterin üzerinden ilerliyor: Clarke,Wells, Bellamy ve Glass. Glass dışında hepsi Dünya'ya gönderiliyor, Glass bizim gemideki kulağımız oluyor. Ama sanılmasın ki gemideki hayatı sadece Glass'tan öğreniyoruz. Tüm karakterlerimizin hep bir bölümünde flashbackleri oluyor ve biz böylece hem gemideki yaşam hem de karakterlerin geçmişleri ve suçları hakkında bilgi ediniyoruz. Açıkçası benim en çok zevk aldığım bölümler flashbackler oldu.
Gemideki yaşam ise herkes için çok da güzel değil, tam bir kast sistemi hakim. Gemi üç bölümden oluşuyor: Phoenix, Walden ve Arkadya. Phoenix elit sınıfı barındırırken Walden ve Arkadya alt sınıfı barındırıyor.
Kitaptaki en hoş şeylerden biri kesinlikle çocukların Dünya'ya indiklerinde yaşadıkları ilklerdi. Gün doğumunu izlemeleri, yağmur yağdığındaki şaşkınlıkları... Et yemeleri (hayvanlar uzaya çıktıklarından 100 yıl sonra tükenmiş), elma yemeleri (elma uzayda gerçekten çok pahalı) ve el üretimi olmayan doğal su içmeleri... Yazarın da zaten aklına gelen ilk düşünce çocukların yaşayacağı ilkler ve şaşkınlıklar olmuş.
Kitabın aynı isimli bir de dizisi var. Ama kitabımızın okuyucuları diziden bir hayli nefret etmiş. Kitapla uzaktan yakından alakası yokmuş. Ben de bu yorumları okuyup merak ettim ve ilk bölümünü izledim. Gerçekten çok farklı bir senaryo vardı ortada. Evet konu aynı konuydu fakat bir hayli oynanmış kitap üstünde. Glass çıkartılmış ve Finn diye bir karakter konmuştu. Ama beni en çok şaşırtan hadise kitabın sonunda öğrendiğimiz bir şeyi ilk bölümün sonunda vermeleri oldu. İyi ki kitabı bitirmeden merak edip açmamışım, yoksa bayağı bir spoiler yemiş olacaktım. O yüzden bir daha hayatta açmam, mazallah ikinci kitaptan spoiler falan yerim. Ne olur ne olmaz.
The 100 benim için gayet akıcı güzel zaman geçirten bir kitap oldu ve eğer yanlış hatırlamıyorsam bir gün gibi kısa bir zaman içinde bitirdim. Herkes gibi merak içinde ikinci kitabı beklemekteyim (İlk defa bir seriye ikinci kitabı çıkmadan başladım, o yüzden gerçekten merak ediyorum; alışık değilim hemen ikinci kitabı okuyamama lüksümün olmasına.). Zaten ikinci kitabımız -ki adı Day 21- çevirideymiş. İnşallah bizi çok bekletmezler de hemencecik okuruz.
Ve evet mıknatıslı kapak tasarımına ben de hayran kaldım.
Yorumun tamamı; http://1kitapmeselesi.blogspot.com.tr/2015/01/the-100-kass-morgan-yorum.html
Konusundan bahsetmem gerekirse, 100 genç var bildiğiniz üzere. Bunlar farklı sebeplerden ötürü hapishaneye atılmışlar. 18 yaşında idam edilecek hepsi, onlara ne kadar 1 şans verilse de 18 yaşlarına bastıklarında, hepsi öleceğinin bilincinde. Fakat bunlar 18 yaşına basmadan, bir takım şeyler oluyor ve onların yaşadığı Koloni'de, kaynakları bitmeye yüz tutuyor. Ki zaten bu 100 genç, gözden çıkarıldığı için Dünya'ya bunlar gidiyor.
Yorumun tamamı : http://fairytaleess.blogspot.com.tr/2015/05/the-100-kitap-yorumu.html
Genel itibariyle kitabı sevdim. Bir kere konusu özgündü ve bu benim için çok önemli. Bazı bölümler daha detaylı anlatılabilirdi. Normalde fazla detay akıcılığı olumsuz etkiler ama bu kitapta daha hoş olurdu gibime geliyor ama yine de sevdim. Distopik kitaplar okumayı seviyorsanız bir şans verebilirsiniz derim.
Beğendim ama bir kaç şeye takılıp kaldım -_-
http://kahveminkokusu.blogspot.com.tr/2015/10/the-100-kass-morgan-okuyucu-yorumu.html
Önyargılı başlamıştım ama çok beğendim. Serinin devamını sabırsızlıkla bekliyorum.