Tarih Düşüncesinin Oluşumu adlı bu çalışmada esas olarak, kültür ontolojisi çerçevesinde, evren tasavvuru ve buna bağlı olarak gelişen tarih düşüncesinin dayanakları aranmıştır. Sorun tarih düşüncesinin ortaya çıkış şartlarını anlamak olduğundan, efsane temelli kültürlerden (ilkel kabile kültürleri) hareket etmek kaçınılmazdır. Adı geçen kültürlerde evren tasavvurunun nasıl oluşturulduğu ve ne türden özellikler gösterdiği incelenerek tarihle bağları sergilenmiştir. Ayrıca ilkel düşünce biçimi ile gelişmiş düşünce biçimleri arasında özsel farklılıkların olduğunu ileri süren düşünürlerin dayandıkları gerekçelerin bir sınıflama hatası olduğu gösterilmiştir. Tarih düşüncesinin en önemli kaynaklarından biri de tarıma geçişle başlayan yerleşik hayat çerçevesinde oluşan yeni kurumlar ve onların ürettiği yeni değerlerdir. İnsanlık tarihinin sonraki dönemlerini belirleyen Sümer, Yahudi, Hint ve Çin gibi ilk medeniyetlerin yapılarında tarihin nasıl bir yer aldığı ve ne türden özellikler gösterdiğini ortaya koymak çalışmanın temel nitelikleri arasındadır. Modern Avrupa düşüncesinde baskın olan, Avrupa dışı topluluk ve toplumların tarihsiz oldukları düşüncesinin ne kadar tutarsız dolayısıyla da geçersiz olduğu, çeşitli bağlamlarda tartışılmıştır.
Tarih Düşüncesinin Oluşumu adlı bu çalışmada esas olarak, kültür ontolojisi çerçevesinde, evren tasavvuru ve buna bağlı olarak gelişen tarih düşüncesinin dayanakları aranmıştır. Sorun tarih düşüncesinin ortaya çıkış şartlarını anlamak olduğundan, efsane temelli kültürlerden (ilkel kabile kültürleri) hareket etmek kaçınılmazdır. Adı geçen kültürlerde evren tasavvurunun nasıl oluşturulduğu ve ne türden özellikler gösterdiği incelenerek tarihle bağları sergilenmiştir. Ayrıca ilkel düşünce biçimi ile gelişmiş düşünce biçimleri arasında özsel farklılıkların olduğunu ileri süren düşünürlerin dayandıkları gerekçelerin bir sınıflama hatası olduğu gösterilmiştir. Tarih düşüncesinin en önemli kaynaklarından biri de tarıma geçişle başlayan yerleşik hayat çerçevesinde oluşan yeni kurumlar ve onların ürettiği yeni değerlerdir. İnsanlık tarihinin sonraki dönemlerini belirleyen Sümer, Yahudi, Hint ve Çin gibi ilk medeniyetlerin yapılarında tarihin nasıl bir yer aldığı ve ne türden özellikler gösterdiğini ortaya koymak çalışmanın temel nitelikleri arasındadır. Modern Avrupa düşüncesinde baskın olan, Avrupa dışı topluluk ve toplumların tarihsiz oldukları düşüncesinin ne kadar tutarsız dolayısıyla da geçersiz olduğu, çeşitli bağlamlarda tartışılmıştır.