Hasanın içi içine sığmıyordu. Bu kutlu yolda kendisinin de öncü seçileceğine inanıyordu. Önce Molla Gürani ve Akşemsettin gibi şeyhlerinin himmeti, sonra da ok atmadaki mahareti ve güreşteki ustalığı veriyordu ona bu inancı. Her şeyden önemlisi Sultan Mehmet Hânı Allah için çok seviyor ve onun ön sezgilerine güveniyordu. Dün çok yakından görmüştü onu. Beyaz atın üstünde, siyah sakalı, kartal burnu, sert bakışları ve uzun kaftanıyla o kadar çok heybetliydi ki, atını oradan oraya koşturup duruyordu. Bir ara gelip denizin kenarında durmuş ve hırsla Kostantinapole bakmış, sonra da kılıcını çekip atını hırsla denize doğru sürmüştü. Sonra da Ya Bizans beni alır, ya da ben Bizansı diye gürlemişti
Hasanın içi içine sığmıyordu. Bu kutlu yolda kendisinin de öncü seçileceğine inanıyordu. Önce Molla Gürani ve Akşemsettin gibi şeyhlerinin himmeti, sonra da ok atmadaki mahareti ve güreşteki ustalığı veriyordu ona bu inancı. Her şeyden önemlisi Sultan Mehmet Hânı Allah için çok seviyor ve onun ön sezgilerine güveniyordu. Dün çok yakından görmüştü onu. Beyaz atın üstünde, siyah sakalı, kartal burnu, sert bakışları ve uzun kaftanıyla o kadar çok heybetliydi ki, atını oradan oraya koşturup duruyordu. Bir ara gelip denizin kenarında durmuş ve hırsla Kostantinapole bakmış, sonra da kılıcını çekip atını hırsla denize doğru sürmüştü. Sonra da Ya Bizans beni alır, ya da ben Bizansı diye gürlemişti