Sadreddin Konevînin İslam düşünce tarihindeki önemi, sufilerin keşif ve müşâhede yöntemini, müstakil bir bilgi yöntemi olarak burhan ve istidlal yöntemi diye isimlendirdiği felsefi yönteminin yanında bir bilgi yöntemi olarak ele almasıyla ilgilidir. Bu itibarla Konevî, daha önce ilk dönem tasavvuf klasiklerinde ölçülü ve çekingen bir üslupla görülen sufilerin ve tasavvufun bilim hiyerarşisindeki yeri ile ilgili tavrı, iddialı bir üslupla sürdürmüş, keşif, müşahede gibi yöntemlerle elde edilen bilgileri bir ilim olarak disiplin altına almaya çalışmıştır. Böylece Konevî, bir yandan özünü sübjektif bilginin teşkil ettiği bir alanı objektif kural ve esasları olan bir ilim olarak ortaya koymaya çalışırken, öte yandan sufilerin keşif ve tecrübelerini değerlendirebilecekleri bir miyar arayışına gitmiştir. Konevînin bu çabası en yetkin örneğini, elinizdeki eserde bulur. Tasavvuf Metafiziği adıyla Türkçeye kazandırılan Miftahul-gayb, sufilerin keşif ve müşahedeleriyle elde ettikleri bilgilerden hareket ederek, özünü Tanrı-alem ilişkilerinin teşkil ettiği ilm-i ilahinin sistematik bir üslupla ele alındığı en mühim tasavvuf eseridir.
Sadreddin Konevînin İslam düşünce tarihindeki önemi, sufilerin keşif ve müşâhede yöntemini, müstakil bir bilgi yöntemi olarak burhan ve istidlal yöntemi diye isimlendirdiği felsefi yönteminin yanında bir bilgi yöntemi olarak ele almasıyla ilgilidir. Bu itibarla Konevî, daha önce ilk dönem tasavvuf klasiklerinde ölçülü ve çekingen bir üslupla görülen sufilerin ve tasavvufun bilim hiyerarşisindeki yeri ile ilgili tavrı, iddialı bir üslupla sürdürmüş, keşif, müşahede gibi yöntemlerle elde edilen bilgileri bir ilim olarak disiplin altına almaya çalışmıştır. Böylece Konevî, bir yandan özünü sübjektif bilginin teşkil ettiği bir alanı objektif kural ve esasları olan bir ilim olarak ortaya koymaya çalışırken, öte yandan sufilerin keşif ve tecrübelerini değerlendirebilecekleri bir miyar arayışına gitmiştir. Konevînin bu çabası en yetkin örneğini, elinizdeki eserde bulur. Tasavvuf Metafiziği adıyla Türkçeye kazandırılan Miftahul-gayb, sufilerin keşif ve müşahedeleriyle elde ettikleri bilgilerden hareket ederek, özünü Tanrı-alem ilişkilerinin teşkil ettiği ilm-i ilahinin sistematik bir üslupla ele alındığı en mühim tasavvuf eseridir.