Tatlı Bela (Beautiful, #1)

Abby Abernathy karanlık geçmişiyle arasına mesafe koymuş olan, alkol kullanmayan, küfür bile etmeyen kendi halinde bir kız, fakat hayatını dövüşerek kazanan ve vücudu dövmelerle kaplı yakışıklı Travis Maddox onun hayatını değiştireceğe benziyor.

İyi kız ve kötü çocuk… Bu birliktelik bir aşkın mı habercisi yoksa bir felaketin mi?

Tatlı Bela sadece bir “bestseller” değil, uluslararası bir fenomen. Yayımlandığı günden beri tüm dünyada büyük yankı uyandıran bu kitabı okumayan kalmayacak.

Abby Abernathy karanlık geçmişiyle arasına mesafe koymuş olan, alkol kullanmayan, küfür bile etmeyen kendi halinde bir kız, fakat hayatını dövüşerek kazanan ve vücudu dövmelerle kaplı yakışıklı Travis Maddox onun hayatını değiştireceğe benziyor.

İyi kız ve kötü çocuk… Bu birliktelik bir aşkın mı habercisi yoksa bir felaketin mi?

Tatlı Bela sadece bir “bestseller” değil, uluslararası bir fenomen. Yayımlandığı günden beri tüm dünyada büyük yankı uyandıran bu kitabı okumayan kalmayacak.


Değerlendirmeler

değerlendirme
10 puan

Travis Maddox'la ciddi düşünüyorum.

11 yıl, 7 ay
6 puan

Facebook üzerinden yapılan tanıtımları ve övgüleri görüp merak ederek aldığım bir kitaptı Tatlı Bela... Kitabı biraz önce bitirdim ve tepkim bu muydu yani oldu. Fazlasıyla abartılmış bir kitap... İki karakteri de yer yer pataklamak istedim.Eğlendiğim yerler de oldu ama okumasaydım da olurdu.

5 puan

Travix için okudum kabul ediyorum. Abby karakteri kitaplarda ve reelde görmeyi en son istediğim tip. Sevmediği halde ya da başkasını severken sırf çıkmış olmak için başkasıyla birlikte olan, başkasına ümit veren, sevişen ya da öpüşüp koklaşan tabiri caizse benim gözümde "hafif meşrep " bir karakterdi. Ne istediğini, ne yaptığını hiçbir şeyi bilmiyor, kararsız dengesiz, ben okurken resmen onun bölümlerini atladım. Okudukça ağzına takunya hamam terlikleriyle geçiresim geliyordu. Serinin 2. ve 3. kitapları Travix'in ağzından olduğu için daha güzeldir muhakkak ama ben daha fazla Abby ve abukluklarını okumaya dayanamayacağım için malesef devamlarını okumayacağım.
Jamie hanım Abby karakterini yazarken çok mu düşündün merak ediyorum -_-

Profil Resmi
8 puan

http://www.kitabisevda.com/2013/04/9-ukg-blog-turu-tatl-bela-jamie-mcguire.html

Yorum çok daha süslü blogu ziyaret etmenizi tavsiye ediyorum :))

ÖNCE


Bu kitabı blog tur için seçmeden önce bir çok yerde gördüm. Sonuçta goodreads'ı can damarım olarak tanımlıyorum ve Tatlı Bela yaklaşık 100.000'den fazla okundu olarak işaretlenmiş. Yani kaçırmak imkânsız. İşin içinde aşk olduğu kesin ama ya ben size bu kitabı paranormal ve YA sandığımı ve böyle başladığımı söylesem. Hayır, hayır yüzüme tükürmeyin!
Okuyorum okuyorum bir türlü doğaüstü olaylar olmuyor.

Ama ilk şoku çabuk atlattım.

O An


Okurken çıldırdım desem? kitabın başı biraz hızlı gelişti bunu söylemek istiyorum önce. Her şey sanki asıl olaya gelmek için formalite olarak ardı ardına dizilmişti. Asıl konuya yani Kuduz it Travis ve Abby'nin tanışıp yakınlaşmasına, aşık olmasına gelince iki karakteri de parçalamak istedim.

Karakterlerin görünüşünün pek tarif edilmediğini düşünüyorum. Kitabı okurken Abby'nin tam olarak nasıl saçı var ya da gözleri hangi renkti pek hatırlayamadım. Tabii Travis biraz daha fazla tanımlansa da diğer karakterler gibi oda eksikti.

Kitabı okurken o kadar çok sinir oldum ki, o kadar çok Travis'in korumacı doğasına hayran kaldım ki... Abby'nin geçmişinin mükemmel olmaması, şu an ki halinin aksine geçmişinde o kadar sorunun yatması kitabı sevme nedenlerimdendi.

Temposu sürekli değişen bir kitap.
Kimin eli kimin cebinde azıcık kaybettiğiniz de bir kitap.
Bazen karakterlerin cinsel kimliklerinden bile emin olamıyorsunuz. Bu gerçekten dedikoduya açık bir konu. :D

Peki ya dövmeler? Kötü çocuğun vaz geçilmezleridir onlar. Motorsiklet? Beni de kap götür beni de sev Travis demek geliyor bazen insanın içinden. Aynı zamanda o kadar da kötü birisi ki. Tam bir playboy, onu sevmek Abby için aslında biraz kalp kırıklığına davet vermek gibiydi... Sanki Abby'i de sevmek kolaymış gibi...

SONRASI



Bitirdiğim de yüzümle bir gülümseme vardı. İçimde çok şiddetli duygular uyandırdı. Bu her kitapta olmuyor. Bu yüzden Tatlı Bela'yi önerilebilecek kitaplar listeme ekledim. Şuan yorumu yazarken bile gülüyorum.

11 yıl, 8 ay
Profil Resmi
2 puan

İki mi yoksa daha mı düşük versem bilemedim.
Bu bir kitap mı?
Artık böyle şeylere kitap mı diyoruz.
Yazık.
Ne oda var ne gönül, ne ev var ne duygu.
Sadece konuşma.
Cıvık ve saçma karakterler.
Bu kitap için iyi bir yan düşündüm ve bulamadım.
Jane Eyre okumak için kollarımı tekrar sıvadım, bu olur mu?

11 yıl, 3 ay
10 puan

ben çok sevdim bu kitabı,kesinlikle eksiklikler vardı.Ancak sıradan bir hikaye yazarın anlatımı ile çok güzel olmuş...ben çok sevmiştim tatlı belayı tavsiye ediyorum...

8 puan

çoook tatlı bir belaydı kitap... ne aşktır kardeşim onlar aşık oldu ama benim başım belaya girecekti neredeyse... bir ayrıl bir barış ... bir öyle bir böyle ne yaptılar ne ettiler derken soluk soluğa okudum... Travis nasıl bir karaktersin sen... vayyyy!! diyorum sadece ...biraz da arabesk bir havası vardı Travis'in aşkının... fazla sahiplenici ve kıskanç bir adamdı.... tam da kızların hoşlanacağı bir tipti kısaca ;) Abby ise beni delirtecekti ne kararsız bir hatundu ... ikisine de acı çektirdi boş yere (pehh!) ... sonun da durumu anladı .. az daha anlamasa ben saçını başını yolup kafasına zorla sokacaktım... yan karakterler de çok sevimliydi bence... özellikle Shep çok rahat ve aklı başında bir karakterdi ben pek sevdim kendisini :) son olarak çoook akıcı bir anlatımı vardı... çeviri güzeldi.. sayfalar akıp gitti... ben tavsiye ederim şöyle gel gitli.. çekişmeli aşkları sevenlere tavsiyemdir :)

Profil Resmi
8 puan

http://buyulukitaplik.blogspot.com/2013/04/okutan-gunler-blog-tur-1-tatl-bela_23.html


Tamam, tamam. Kitabı gerçekten sevdim (Hehehehe, yüzümde sırıtmaya kaçan aptal bir gülümseme ile bitirdim bu kitabı. Başladığımda da aynı haldeydim gerçi.) Ama mükemmel diyemem. Pekiyi de değil. Sadece iyi... İyi.
Yazar kendini tekrarlamış gibi geldi bana. Aynı şey Hush Hush serisinde de olmuştu; Nora kaçırılıp kaçırılıp duruyordu. Burada da Abby aynı davranışları-tepkileri-kararları sergiliyordu. (Travis'e söz yok tabii ^.^) Bir yönden kitap beni hayal kırıklığına uğrattı. Her kitaba/seriye başlamadan önce tek beklentim olan "çetin ceviz kadın karakter" noksandı. Abby "saf-aptal küçük kız" olmayabilir ama bir Katniss, bir Anita da değildi.

Olayların başlangıcı (veya aşık kahramanlarımızın tanışması da denilebilir) 1. bölümde, hemen kitabın başında Travis'in dövüştüğü Çember dövüşü sırasında oluyor. Aslında söylemek gerekirse; Abby (nam-ı diğer Güvercin) ve Travis çok kanlı bir şekilde tanışıyorlar. Travis, Çember'deki rakibinin ağzını burnunu dağıtıyor ve olan Abby'e oluyor; SURATI kanlar içinde kalıyor. (O sahnede psikopatça sırıtan tek kişi ben değilimdir diye umuyorum.)
Böylece Güvercin ve Kuduz İt tanışıyorlar (heheheh ^.^). Ne sanıyorsunuz? Travis, rakibinden fışkıran kanın en yakındaki izleyiciye sıçramasından sonra o izleyici ile dalga geçecek kadar kibar bir arkadaş. Ayrıca Abby bu tanışmada "Güvercin" lakabını da kazanıyor. Hep merak ettim, ediyorum; bu "Güvercin" nedir yahu? Tüm kalbimle umuyorum ki bu lakabın altında yatan anlamı 2. kitapta öğreneceğiz. (2. kitap demişken: İkinci kitabı daha çok seveceğim diye tahmin ediyorum. Sonuçta Walking Disaster, Travis "Kuduz İt" Maddox'un ağzından yazılma! Erkek karakterlerin görüşünden kitapları çok çok seviyorum ve Travis'in gözünden olayları -onun gözünden okumak istediğim belirli sahneleri- okumaya da aşırı hevesliyim. Zaten erkek anlatıcılı kitaplar sevilmez mi? Harry Potter olsun, Percy Jackson ve Olimposlular olsun,Yeraltı Günlükleri olsun...)

Nerede kalmıştım? Tanışmalarında, evet. Travis, Abby'nin en yakın arkadaşı ve benim bağrıma basmak istediğim America'nın sevgilisinin kuzeni (huuu cümleye bak, dıdısının dıdısının dıdısı). Shepley (kendisi Trav'in kuzeni ve America'nın sevgilisidir) ve Travis, "Kuduz İt"in dövüşlerinden kazandıkları paralarla çok rahat geçiniyorlar. Aralarında bir bağlantı var yani.
Bu şekilde tanışıyorlar, kaynaşıyorlar. Ve sonrasında, tahmin ettiğiniz gibi her şey çorap söküğü gibi geliyor. Kıskanmalar mı desem, kızdırmalar mı desem, evli çift gibi kavga etmeler mi desem, İDDİALAR mı desem, eksik olmuyor hayatlarından.



Karakterleri de tanıtayım da, içimde biriktirdiklerimi boşaltayım artık.

Abby: Güvercin. Arka kapakta yazdığı gibi "alkol kullanmayan, küfür bile etmeyen kendi halinde bir kız" değil. Bildiğin kızın içinden on yıllık serseri çıktı. Pokerde gözü kapalı yenmek (tabii ki gözünü kapatmadı), 15 tane şatı götürmek kızın marifetleri arasında. (Ayrıca kendisi en sinir olduğum karakterdir. Al ağzına kürekle vur, dökülen dişleri ona yedir.)

Travis: Kuduz İt. Maddox. "Yerler seni yerler, seni ham yapar bu zilliler..." Kötü çocuğumuz, dövme aşığı ben için potansiyel manzara. Dövüşçü. Ve benim gibi "kötü çocuktan kuzuya dönen bir erkek seksi olamaz ki" diyenlerin yargısını kırıp geçen 2. karakter (1. Jace'dir.). Al bunu evde besle. Tipini yediğimin.

America: Abby'nin en yakın arkadaşı. Örnek arkadaş. Sarışın. Bana sürekli "Yürü be kaplan!" dedirten karakter. Shepley ile kendisinin arasından geçen ilişki böğrüme oturdu, kıskançlıktan kızardım. Bu kadar tatlı olamaz bir çift. Ayrıca America (ben Mer demeyi tercih ederim) Abby'nin çoook eski bir arkadaşı, onun geçmişinden gelme.

Shepley: Travis'in kuzeni ve ev arkadaşı. America'nın sevgilisi. Oy dağlar dağlar... Çocuğu nasıl bir şey hayal ettiğimi tahmin bile edemezsiniz, benim için neredeyse Travis'e eş değer. Shep ile ilgili bazı sahneler vardı ki "işte aşk bu!" dedim. America'yı gerçekten seviyor çocuk :') . Daha önce sevgililerinin en yakın arkadaşları Travis ile çıkıp (çıkmak denemez, Travis için tek gecelik) daha sonra "gururu ayaklar altında olan Travis'in eskileri" grubuna katılınca sevgilileri de onu terk ettiği için hiç bir zaman Abby ve Travis yakınlaşsın istemedi.

10 puan

http://illekitap.blogspot.com/2013/08/jamie-mcguire-tatl-bela.html

Sonunda Travis Maddox ile tanıştım. Ve itiraf ediyorum bu kadar geç kalmış olmama da.. bu kadar geç okumuş olmama da inanamadım. Nasıl oldu da böyle bir kitabı böyle bir adamı es geçebildim dedim.

Neyse, Tatlı Bela 'Beautiful' serisinin ilk kitabıydı ve yazarın ülkemizde yayınlanan ilk kitabıydı aynı zamanda.Kitap genç yetişkin ve aşk romanı türünde... Ahh kesinlikle çok da eğlenceli :))

Jamie Mcguire... yazarımızın kalemi oldukça iyi. Ben sevdim. Okuyucuyu sıkmayan, akıcı, farkında olmadan sayfaları çevirdiğiniz, kendinizi kaptırdığınız bir kalemi var. Zaman zaman eğlendiğiniz bazen de sinir bozucu olan konuşmalara ve olaylara tanık olduğunuz, karakterlerin hissettiklerini okurken hissedebileceğiniz bir üslupla yazılmış bir aşk romanı.

Kitabın konusunu kısaca anlatmak gerekirse, okulun kötü çocuğu olan Travis Maddox dövüşlerinden birinde kuzeninin sevgilisinin arkadaşı ile karşılaşıyor. Ardından onunla bir arkadaşlık kurma çabasına giriyor.Sadece arkadaş olacaklarını söylerlerken aralarında alevlenen aşkın kapanına düşüyorlar. Birbirlerinden kaçmalar, kavgalar gürültüler, komik-eğlenceli sohbetler, atışmalar laf sokma, kıskançlıklar, tutku, terk etmeler, korkular ve aşkla dolu hatta dopdolu bir kitap. :))

Cidden dopdolu bir kitaptı, her türlü duyguyu, yaşantıyı görebiliyordunuz ve daha da güzeli neydi biliyor musunuz? Bütün bunları okurken kitabın bitmesini istemiyorsunuz ve okurken hiçbir sayfayı sıkıntıyla çevirmiyorsunuz. Her daim bir olay, bir vukuat var ve heyecanla okutuyor kendini kitap.

Özellikle söylemek istiyorum "I LOVE YOU, TRAVİS!" ahh.... okuyan kızların neden Travis'e ölüm bittiğini okuyunca daha iyi adam. Bu adama ölünmez de ne olunur! Sevdiği kız için değişen, onunla vakit geçirmek için her şeyi yapan, duygularını saklamayan her daim söyleyen, ilgisini belli eden bazen aşırı kıskançlıklarıyla bile sevimli görünen gamzelerine öldüğüm adam...Ölürüm leyn sana diyesim var :))

Neyse ortalığı dağıtmayayım ben en iyisi :)

Tek tek bahsetmek istediğim o kadar satır var ki hangisinden bahsetsem bilemiyorum, bir yandan da kitap içeriğine girmeden sizleri meraklandırmak ve kitabı okumanıza sebep de olmak istiyorum. Nasıl yapacağım karıştırmış durumdayım. İlk defa bir kitaba yorum yaparken bu kadar zorlanıyorum. Anlatmak isteyip de anlatamadığım bir kitap oldu :)

Çok uzatmadan özellikle kenara not aldığım alıntıları sizlerle paylaşacağım :)) Ancak uyarıyorum kitap içeriğine girebilirim. Ne kadar istemesem de alıntılarda giriyorum :)

Abby'nin Travis'in evinde kaldığı gecelerden birinde Travis'in içip eve kızlarla gelmesi ve Abby'de odada onları dinlemek zorunda kalması... sonrasında gelişen olayların sonunda Abby ile Travis arasında bir konuşma geçiyor.

"Travis?"
"Efendim?"
"Bir daha içkiliyken motoruna binme olur mu?"

İşte bu sözler... okuduğumda dediğim tek şey 'aşıksın sen kızım' oldu. Düşünesenize, her ne kadar inkar etsen de arkadaşız desen de yanında mutlu olduğun, huzurlu olduğun bir adamın başka kızlarla yattığını dinlemek zorunda kalıyorsun... ve sonunda seni en çok endişelendiren şey onun alkollü motor kullanması... Abby'nin aşık değilim inkarlarından sonra bu satırlarda sırıtmıştım :)

"Berbat bir halde olduğumuzu biliyorum tamam mı? Ben dürtüsel davranıyorum ve çok fevriyim ve senin için daha önce kimse için hissetmediğim şeyleri hissediyorum. Sen bir an benden nefret ediyormuş gibi davranıyorsun bir sonraki an beni istiyorsun. Ben hiçbir şeyi doğru düzgün yapamıyorum ve seni hak etmiyorum... ama seni köpek gibi seviyorum Abby. Seni daha önce hiç kimseyi ya da hiçbir şeyi sevmediğim gibi seviyorum. Sen yanımdayken içki ya da para ya da dövüş ya da tek gecelik ilişkilerin bir değeri kalmıyor... tek ihtiyacım olan sensin. Tek düşündüğüm sensin. Tek hayal ettiğim sensin. Tek istediğim sensin."

Söyleyin lütfen böyle bir ilanı aşka insan nasıl hayır der... Gerçi Abby'de hayır diyemedi ama neyse :)) Romantik erkek'im Travis'im :)) Hele ki bu konuşmanın ardından Travis'in dairesine gittiklerinde Shep'in tepkisinde kahkaha attım :) Shep'te pek sevimliydi :)) Ama Travis ile Abby'nin beraber olmalarından sonra Travis'in yataktaki uyumadan önceki sözleri cidden çok... ımmm nasıl tarif edilir bilemedim şimdi.

"Seni seviyorum ulan. Sen ayılana ve biz oturup bu mevzuyu çözene kadar bir yere gitmek yok!"

Travis'in sevgililer günü partisinden sonraki davranışları, Abby'i kaçırması çok eğlenceliydi. Hele ki yukarıda paylaştığım sözleri... sonundaki 'ulan' kelimesi sanırım İngilizce değil de çevirmenin kitaba bir katkısı.. Gerçi orijinalini bilmiyorum belki buna eş değer bir kelime vardır ama bu kelimeyi okumak harikaydı. Hoşuma gitti :)

Kitabın sonundaki yangın... cidden en heyecanlı okuduğum yer oldu kitapta. Hele ki Travis'in Abby'nin içeride yangının arasında kaldığını düşündüğü zaman aklından geçenleri itiraf ettiği yer...

Sevgili okur arkadaşlarım cidden söylüyorum bu kötü çocuk Travis aşık olunası bir karakter. Bir adet Travis sipariş veresim var :))

Tamam çok uzattım yine ve kitap içeriğine fazlasıyla girdim bu yüzden yorumumu bitiriyorum artık. Ancak atlamadan söylemek istediğim bir şey var. Kitapta imla hataları vardı. Bazı kelimelerin harfleri eksikti falan... bunu yardırgamadım elbette böyle güzel kitapların bir nazar boncuğuna ihtiyacı vardır ama olmamasını tercih ederdim. Ama itiraf edeyim tek bir kelime beni fazlasıyla rahatsız etti. 'ağbi' yazılmıştı... bu kelimenin asıl doğru yazılışının 'ağabey' olduğunu herkes bilir bizler konuşma dilinde kısaltma olarak ağbi deriz bunu bir kitapta görmek beni rahatsız etti. Olmamasını dilerdim. Dilerim yayınevi bu konuda birazcık daha özenli oldu :)

Kitabı çok beğendim ve 5 üzerinden 5 veririm :) sizlere de tavsiye ederim mutlaka okuyun pişman olmayacaksınız, ama Travis benim sulanmayın :)

5 puan

Bu kitap için ilk olarak söyleyeceğim şey fazlasıyla "abartılmış" olacak. Aslında güzel başladı. Özellikle ilk yüz sayfası filan hoşuma gitti. Bu tarz okul, ders, kafeterya olaylarını severim. Karakterleri güzel oluşturmuş, yan karakterler de öyle... Ama an geldi bunlar ilişkiyi dört kişi mi yaşıyorlar dedim. O birine kötü laf söylerse diğerinin kız arkadaşı alınıp gidiyor filan bir sürü garip garip şeyler.

Dövüş olayı iyi akıl edilmiş, hoş bir ayrıntıydı. Ayrıntı diyorum çünkü üstten tutmaydı.

Yazar sanırım yazacak olay bulamadıkça hadi bari ben sizi bir daha ayırıp barıştırayım da aksiyon olsun dedi... Hem ilişkilerindeki, hem de hayatlarındaki bitmek bilmeyen aksiyon içimi daralttı. O kadar olaydan sonra bitecek diye düşünürken bir de son dövüşte olanlar filan. O kadar çok olayla boğmuş ki kitabı... Hele Las Vegas kısmında çok sıkılarak okudum.

Ne bileyim ben öyle abartıldığı kadar da bayılmadım.

Çeviri ve kullanılan dili için yorum yapamayacağım çünkü Türkçe okumadım.

Judith ve Julie'mi düşündükçe buna on puan verirsem kendimi asla affedemem :)


Baskı Bilgileri

Ciltsiz, 424 sayfa
5Nisan2013 tarihinde, Yabancı Yayınevi tarafından yayınlandı


ISBN
9786056370823
Dil
Türkiye Türkçesi

Benzer Kitaplar

Şu An Okuyanlar

KitapKurduBuse katherina2 christine vosvos5334
4 kişi

Okumuşlar

CerenTosun kubrakaban semos GamzeAydn bad_change
483 kişi

Okumak İsteyenler

Gisem Süheyla Reybi babyslowdown özlem zuhal
152 kişi

Takas Verenler

şeydaaa Supercel vosvos5334 Şeyma Y. ZeynepKrtl
6 kişi
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski