Televizyon ve şiddet konusu çeşitli boyutlarıyla çok uzun zamandır gerek kamuoyunun gerek araştırmacıların ve gerekse hükümetlerin gündeminde önemini korumaktadır. Ancak konuyla ilgili yine çok uzun zamandır bir kısır döngü içinde sıkışıp kalmışlık durumu bulunmaktadır. Bu kısır döngü, konunun dört tarafı diyebileceğimiz halk, araştırmacılar, hükümetler ve televizyon endüstrisinin çeşitli nedenlerle konuya farklı açılardan yaklaşmaları ve dolayısıyla farklı çözümler getirmelerinden kaynaklanmaktadır.
Halkın büyük bir kısmı, televizyonda çok fazla şiddet olduğundan şikayet etmekte ancak televizyondaki şiddetin oranını kendine özgü farklı kriterlerde ölçmektedir. Araştırmacılar ikiye ayrılmış gözükmektedir. Bir grup araştırmacı televizyonun izleyici üzerinde olumsuz etkileri olduğunu ve yapılan araştırmaların da bunu kanıtladığını düşünürken diğer grup yapılan çalışmaların özellikle televizyon izleme ile agresif tutum ve davranış geliştirme arasındaki ilişkiyi kanıtlamada başarısız olduğunu düşünmektedir. Endüstri temsilcileri ise, yapılan çalışmaları çok daha farklı şekillerde okumakta, televizyondaki şiddetin nedeninin izleyici ilgisi olduğunu belirtmektedir. Ancak ekonomik gerekçelerin, televizyon programlarındaki şiddet içeriğinin talebini oluşturduğu da bir gerçektir. Endüstri her ne kadar izleyicinin talepleri doğrultusunda yayın yapıyor gibi gözükmekteyse de asıl amaç, izleyiciyi bilgilendirmek ya da doyasıya eğlendirmek değil, reklamcılara izleyici sağlamak kazancını artırmaktır. Şiddet, küresel pazarda yüksek bir dolaşıma sahiptir. Bu anlamda endüstri sadece talepleri karşılamamakta aynı zamanda bu talepleri yaratmakta ve şekillendirmektedir.
Televizyon ve şiddet konusu çeşitli boyutlarıyla çok uzun zamandır gerek kamuoyunun gerek araştırmacıların ve gerekse hükümetlerin gündeminde önemini korumaktadır. Ancak konuyla ilgili yine çok uzun zamandır bir kısır döngü içinde sıkışıp kalmışlık durumu bulunmaktadır. Bu kısır döngü, konunun dört tarafı diyebileceğimiz halk, araştırmacılar, hükümetler ve televizyon endüstrisinin çeşitli nedenlerle konuya farklı açılardan yaklaşmaları ve dolayısıyla farklı çözümler getirmelerinden kaynaklanmaktadır.
Halkın büyük bir kısmı, televizyonda çok fazla şiddet olduğundan şikayet etmekte ancak televizyondaki şiddetin oranını kendine özgü farklı kriterlerde ölçmektedir. Araştırmacılar ikiye ayrılmış gözükmektedir. Bir grup araştırmacı televizyonun izleyici üzerinde olumsuz etkileri olduğunu ve yapılan araştırmaların da bunu kanıtladığını düşünürken diğer grup yapılan çalışmaların özellikle televizyon izleme ile agresif tutum ve davranış geliştirme arasındaki ilişkiyi kanıtlamada başarısız olduğunu düşünmektedir. Endüstri temsilcileri ise, yapılan çalışmaları çok daha farklı şekillerde okumakta, televizyondaki şiddetin nedeninin izleyici ilgisi olduğunu belirtmektedir. Ancak ekonomik gerekçelerin, televizyon programlarındaki şiddet içeriğinin talebini oluşturduğu da bir gerçektir. Endüstri her ne kadar izleyicinin talepleri doğrultusunda yayın yapıyor gibi gözükmekteyse de asıl amaç, izleyiciyi bilgilendirmek ya da doyasıya eğlendirmek değil, reklamcılara izleyici sağlamak kazancını ar... tümünü göster