Kitap açıklaması henüz eklenmemiş.
"Serbest şiir konusunu açmışken ne Garip şiirine ne de İkinci Yeni şiirine yakınsın. Gerçi onlar için kullandığın söz de unutulmaz: "Birinci Yeni (Garip) İnönü Diktası'nın şiiridir, İkinci Yeni ise Menderes Diktası'nın!"
(Barış Erdoğan,"Türk Şiirinde Bir Bela Çiçeği: Attilâ İlhan", Teşbih Taneleri)
"Edebiyat dünyası sanatçıların intihar ocağı mıdır, yoksa huzur bulduğu yuvası mıdır?"
(Barış Erdoğan "Bir İntihar Islığı Çal, Geleyim" Teşbih Taneleri)
"Her şairin yatak odasında kendi dev aynası vardır başkalarının cüce kaldığı."
(Barış Erdoğan "Bu Fotoğraf Kime Ait Ey Şair" Teşbih Taneleri)
"Üniversite yıllarımda Küllük'te eşimdim durdum, hani şu şair Mehmet Sıtkı'nın, “Sanmayın avare bülbüller gibi güllükteyiz / Biz yanık bir kor gibi akşam sabah Küllük’teyiz” dediği yerde."
(Barış Erdoğan, "Türk Şiirinde Bir Bela Çiçeği:Attilâ İlhan",Teşbih Taneleri)
"Bir zamanlar defterime düştüğüm şiir üzerine yazılmış şu not her şeyi tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermiş: "Bir şair, başkalarının şiirlerinde geçen kelimeleri kullanabilir. Bunun gibi o şiirlerin konularını, temlerini, düşüncelerini yeniden işleyebilir. Ama bu özellik onu 'taklitçi' yahut 'değersiz' saymayı gerektirmez. Yeter ki o, bu kullanış ve işleyişte başkalarından ayrılabilsin. Başkalarından aldıklarına, etkilenmelerine kendi kişiliğinin damgasını basabilsin. Onları ayrı bir görüş, biçim ve yöntemle yeni bir bireşime sokabilsin. Kısacası şiirinde bir kişilik gösterebilsin."
(Barış Erdoğan "Babaları Ölünce Kör Olan Sanatçılar" Teşbih Taneleri)
"Hattatlar, gözleri eski gücünü yitirince ya da elleri titremeye başlayınca çareyi gözlerine mil çektirmekte bulurlarmış"
(Barış Erdoğan "Babaları Ölünce Kör Olan Sanatçılar" Teşbih Taneleri)
"benim babam hamaldır güzelim her akşam çarşıdan anneme bir kucak aşk taşır"
(Barış Erdoğan "Babaları Ölünce Kör Olan Sanatçılar" Teşbih Taneleri)
"Okyanusu korkutmayan tuzudur."
“Biz denemeciler gerçeği allayıp pullarken yalanın kapısının önünden de geçeriz. Son kaymak tabakası yalandadır.”
(Barış Erdoğan "Ol Badeden İçmeden Gitme Ey Okur" Teşbih Taneleri)
“Zevkine aldanmagıl mekri yüküştür dünyânın” (Fuzuli)
(Barış Erdoğan "Ol Badeden İçmeden Gitme Ey Okur" Teşbih Taneleri)
“(..)
Bizim şarap içmemiz ne keyfimizden
Ne dine, edebe aykırı gitmemizden
Bir an geçmek istiyoruz kendimizden
İçip içip sarhoş olmamız bu yüzden”
(Hayyam)
(Barış Erdoğan "Ol Badeden İçmeden Gitme Ey Okur" Teşbih Taneleri)
“Baudelaire’in Paris Sıkıntısı’nı okuyan olduysa bir bölüm var ki edebiyata damga vurur: “Hep esrik olmalı insan.(…) Örneğin kimi zaman bir sarayın merdivenlerinde, bir kuytunun yeşil otlarında, (…) rüzgâra, dalgaya, yıldıza, kuşa, (…) Alacağınız yanıt hep şu olacak: ‘Saat sarhoş olma saati! Zamanın o kurban kölelerinden olmamak için, içip içip kendinizden geçin; sürekli kendinizden geçin! Şarapla, şiirle ya da erdemle, canınızın istediği bir şeyle.”
(Barış Erdoğan "Ol Badeden İçmeden Gitme Ey Okur" Teşbih Taneleri)
“Yahya Kemal maddi sıkıntıya düşer, Kavaklıdere Şarap Fabrikası için iki mısra düşer: Biz veda etmek üzereyiz kedere/Getir ahpâba bir Kavaklıdere”
(Barış Erdoğan "Ol Badeden İçmeden Gitme Ey Okur" Teşbih Taneleri)
“Asaf Halet Çelebi de üstat Yahya Kemal gibi yirmi dört saat yemek yermiş.(…) Son cümle: Sarhoşları ve sofrada doymayanları sevin…)
(Barış Erdoğan "Ol Badeden İçmeden Gitme Ey Okur" Teşbih Taneleri)
“Edebiyatımızda şiir okuyanlar, şiir eleştirenler ve şairler vardır; üçünü bir arada yapanlarsa ‘ne iş olsa yaparım’cılardır.”
(Barış Erdoğan "Şiir Nedir Ne Değildir" Teşbih Taneleri)
“Picasso, ‘Ben başkalarını değil, asıl kendimi kopya etmekten korkarım.” der de biz kendimizi kopya üstü kopya etmekten hiç çekinmeyiz.(…) Aynı sözcüklerle başka şiirler yazmayı marifet sayarız ya da başka sözcüklerle aynı şiirleri tekrar etmekten çekinmeyiz.(…) Oysa özgün şiirin tek yolu vardır, o da başkasına benzememektir; başkalarına benzememekten kastımız, kendi şiirimizin mührünü vurmak, şiirin Süleyman’ı olmak. Unutmayalım, renkler sadece gözü olanlar için, sözcükler göğsü çatırdayanlar için”
(Barış Erdoğan "Şiir Nedir Ne Değildir" Teşbih Taneleri)
“Üç çeşit okuyucu vardır: Birinciler yargılamadan okurlar; üçüncüler, eserin farkına varmadan yargılayanlar ve arada, tadına vara vara yargılayan ve yargılayarak tad alan kişiler..İşte bunlar, bir sanat eserini yeniden yaratanlardır…”
(Barış Erdoğan "Batan Geminin İntihalleri" Teşbih Taneleri)
“Jorge Luis Borges’in dediği gibi, ‘Bir kitap, kendisinden önce yazılmış olanların dışında ne anlatabilir ki?”
(Barış Erdoğan "Batan Geminin İntihalleri" Teşbih Taneleri)
“André Gide, kendisine yettiğini söyleyen sanatçıyı ‘zekâsına diyet yaptıran insan’a benzetir.’”
(Barış Erdoğan "Batan Geminin İntihalleri" Teşbih Taneleri)
“Bir kent bulanık bir düzyazıdır; onu şiirleştiren o kentin ruhunu yansıtan kadınlarıdır.”
(Barış Erdoğan "Kentlerin Ruhu, Ruhların Kenti: İstanbul" Teşbih Taneleri)
“Sabahattin Eyüboğlu’nun Mavi ve Kara adlı denemesini baştan sona yudumlayanlar mavi ile sanatı, siyahla parayı kastettiğini bilir. Sanatın at oynattığı her yerde para kaygısı hakiki sanatı boğmaya çalışmıştır. Sahi, satmak amacıyla mı yazıp çiziyorsunuz? Evetse, hemen bırakın.”
(Barış Erdoğan "Sana(r)t: Sözcükler, Renkler, Vesaire " Teşbih Taneleri)
“Ya çevirmenin kendisine olan saygılığı…İşte ona da bir örnek: “V.Hugo’nun Gülen Adam adlı romanını Türkçeye çeviriyordum. Romanda anlamını bilmediğim pek çok sözcükle karşılaştım. Üstelik bu sözcükler, sözlüklerde de yoktu. Sonunda öğrendim ki Hugo bu sözcükleri, Fransızcayı geliştirmek için ilk kez bu romanda kullanmış. Bunu öğrenince çeviriyi bıraktım. Ama o günden sonra Hugo’ya duyduğum saygı daha da arttı. Bundan da öte, bir yazarın anadili geliştirip onun söz varlığını genişletmedeki sorumluluğunu öğrendim.”
(Barış Erdoğan "Hesap Devri Kapanır, Kitap Devri Kapanmaz" Teşbih Taneleri)
“Zamana dayanan şiirlerin gücü dilinden, şairinin biçeminden, şiiri şiir yapan ögelerinden geçer.”
(Barış Erdoğan "Şiirinden Sonra Ölenlerin Vay Haline" Teşbih Taneleri)
“Bir karikatürün gücü resimden uzaklaştıkça ortaya çıkar. ‘Güçlü bir karikatürün yazıya ihtiyacı yoktur. Anlatılmak istenen düşünce ya da espri, çizgilerle anlatıldığı oranda karikatür güçlenir; sanatsal boyutlara ulaşır.’ Diyene hak vermemek nankörlüktür. Nedeni basit: Karikatür, yazılarını budamış çizgidir. Şiir de sözcüklerini elemiş söz dizimi.”
(Barış Erdoğan "Şiirinden Sonra Ölenlerin Vay Haline" Teşbih Taneleri)
“Ömrü hiç talan edilmemiş insanın bile hayat terazisi son anda mutsuzluk kefesinde değersizleşebilir. Tesellisi ‘Ölümün etrafında koparılan yaygara, ölümün kendisinden daha çok ürkütücüdür’ diyen Seneca’dan gelir.”
(Barış Erdoğan "Taşayan Ölüler, Ölümü Yenenler" Teşbih Taneleri)
“Gerçekle göz göze aşk yaşamak başka, gerçeği hayal etmek, kendi gerçeğini görmek başka.”
(Barış Erdoğan "Büyük Romanlar, Dürbünün Tersinden Okunan Romanlar" Teşbih Taneleri)
Eski Hindistan’da cin olmadan adam çarpmaya çalışan bir genç, devrin bilgesine varmış:
-Efendim, sizce başarının sırrı nedir?
-İki sözcük, yani, doğru kararlar.
-Peki bu kararları almanın bir yolu yöntemi var mı?
-Tek sözcük, yani, deneyim.
-Peki, deneyim’in bir sırrı var mı?
-Olmaz mı? İki sözcük, yani yanlış kararlar.
(Barış Erdoğan "Lotüs Çiçeğisin Şair, Yerin Yurdun Çamur" Teşbih Taneleri) 124
“Yazarların büyüklüğüne o ülkenin gücü karar verir.”
(Barış Erdoğan "Don Kişot Ne Kadar İspanya Kokarsa, İnce Memed de O Kadar Türk Kokar" Teşbih Taneleri) 124
“Şiir eskir mi eskir, şair eksilir mi eksilir.(…) Sanatta hele şiirde düşünce eskiyor, doğruluğu ve derinliği şairini bir yere kadar taşıyabiliyor. Eğer düşüncenin dile getirilişi herkeslerden farklı ise bugüne geliyor, yarına kalıyor.”
(Barış Erdoğan "Şiir Eskiyor, Şair Eskiliyor" Teşbih Taneleri)
“Sait Faik bana denizleri öğreten adamdır, balıkçıları gözüme sokan adamdır, balıkları oltaya dizen adamdır, velhasıl adam oğlu adamdır.”
(Barış Erdoğan "Söz Ambarlarında Laf Ebesi Olmak" Teşbih Taneleri)
“Zafer için çıktığımız yoldan yenilgiyle dönüyorsak aynı yolun havasını soluyabilir miyiz? Artık o yolculuk, başka anıları, başka ruh hallerini yaşamaya zorlar, kısacası bir mekânsızlığı yaşatır.”
(Barış Erdoğan "Mekânı Cennet, Makamı Cehennem Olanlar" Teşbih Taneleri)
160 sayfa