Timur`un Vaha Kenti: Bir İmparatorluğun ve Bir Rönesansın Kalbi Semerkand 1400-1500

Tarihin ana ırmağı büyük şehirlerin vadisinden akar. Bu akışın uygarlık dediğimiz birikimleriyle örülen büyük şehirlerin çevre ve hayat dokusunda dünyanın, insanlık durumlarının her değişimi bir öncekiyle örtüşür ve bize bir tarih içinde, onunla birlikte oluştuğumuzu anlatır. Bunlar, birleşerek varoluş maceramızı oluşturan ayrı anlatılardır, büyük şehirlerin kimliğidir. Büyük şehirler, akışın yer değiştirdiği ya da kabardığı anlarda tıpkı canlı bir varlık, hattâ insanın kendi gibi zaman ve tarihle olan ilişkilerini yeniden kurabilmek için mücadele ederler. Bu, sarsıntıların, altüst oluşların yeni bileşimlerle yüklü olduğu bir geçiş dönemidir. Şehirlere bu sürecin aynasında bakmak, hayatlarının en önemli kesitinde onlara yaklaşmak, sadece tarihe daha yakından tanıklık etmek değil, bir kutlama, bir felâket ya da veda anında bir dostun yanında olmaktır. Bu dizimizde böyle bir ilgi ve yakınlığı çoktan hak etmiş olan şehirlerin hikâyeleri yeralıyor.Türk-İslâm medeniyetiyle parlayan ve ışığıyla tüm dünyayı aydınlatan bir kenttir Semerkand. İpek Yolunun öyle önemli bir kavşağında kurulmuştur ki, şaşaalı tüccarların, dervişlerin, gezginlerin uğramadan geçemedikleri yerlerden biri olmuştur. Timur, Semerkandı imparatorluğunun başkenti yaptıktan sonra, şehri görkemli mimarî yapılarla donatır. Bu nedenle, 14. ve 15. yüzyıllar Semerkandın altın dönemi olarak kabul edilir. Hassas dengeler üzerine kurulmuş bir imparatorluğun merkezindeki bu şehirde gelişen sanat ve bilim dünyası, döneme Timur İmparatorluğunun rönesansı olarak damgasını vurur. Elinizdeki kitap bu gizemli şehrin sokaklarında size rehberlik ederken, Timurun ilginç hayatı eşliğinde, dünyanın en önemli imparatorluğunun tarihine de tanıklık edeceksiniz.

Tarihin ana ırmağı büyük şehirlerin vadisinden akar. Bu akışın uygarlık dediğimiz birikimleriyle örülen büyük şehirlerin çevre ve hayat dokusunda dünyanın, insanlık durumlarının her değişimi bir öncekiyle örtüşür ve bize bir tarih içinde, onunla birlikte oluştuğumuzu anlatır. Bunlar, birleşerek varoluş maceramızı oluşturan ayrı anlatılardır, büyük şehirlerin kimliğidir. Büyük şehirler, akışın yer değiştirdiği ya da kabardığı anlarda tıpkı canlı bir varlık, hattâ insanın kendi gibi zaman ve tarihle olan ilişkilerini yeniden kurabilmek için mücadele ederler. Bu, sarsıntıların, altüst oluşların yeni bileşimlerle yüklü olduğu bir geçiş dönemidir. Şehirlere bu sürecin aynasında bakmak, hayatlarının en önemli kesitinde onlara yaklaşmak, sadece tarihe daha yakından tanıklık etmek değil, bir kutlama, bir felâket ya da veda anında bir dostun yanında olmaktır. Bu dizimizde böyle bir ilgi ve yakınlığı çoktan hak etmiş olan şehirlerin hikâyeleri yeralıyor.Türk-İslâm medeniyetiyle parlayan ve ışığıyla tüm dünyayı aydınlatan bir kenttir Semerkand. İpek Yolunun öyle önemli bir kavşağında kurulmuştur ki, şaşaalı tüccarların, dervişlerin, gezginlerin uğramadan geçemedikleri yerlerden biri olmuştur. Timur, Semerkandı imparatorluğunun başkenti yaptıktan sonra, şehri görkemli mimarî yapılarla donatır. Bu nedenle, 14. ve 15. yüzyıllar Semerkandın altın dönemi olarak kabul edilir. Hassas dengeler üzerine kurulmuş bir imparatorluğun merkezindeki bu şehirde gelişen sanat ve bilim dünyası, döneme Tim... tümünü göster


Değerlendirmeler

değerlendirme
Filtrelere göre değerlendirme bulunamadı

Baskı Bilgileri



ISBN
9750501519

Etiketler: gezi kitapları

Şu An Okuyanlar

Şu anda kimse okumuyor.

Okumuşlar

Okumuş kimse bulunamadı.

Okumak İsteyenler

Okumak isteyen bulunamadı.

Takas Verenler

Takas veren bulunamadı.
Puan : hepsi | 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 | 8 | 9 | 10
Değerlendirme Zamanı: en yeni | en eski